deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Yeni başkan Ekrem İmamoğlu İBB önünde on binlere seslendi

Ekonomi 17.04.2019 - 19:44, Güncelleme: 17.04.2019 - 19:44
 

Yeni başkan Ekrem İmamoğlu İBB önünde on binlere seslendi

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'de görevi AKP'li Mevlüt Uysal'dan devir aldıktan sonra İBB binasının önünde vatandaşlara seslendi.
 31 Mart Mahalli İdareler seçiminde İstanbul’u kazanan CHP’li Ekrem İmamoğlu seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından mazbatasını aldı. İmamoğlu daha sonra devir teslim töreni için Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediye binasına geldi. Görevi devraldıktan sonra belediye binası önünden halka seslenen İmamoğlu, "Bu şehrin nimetlerini ganimet yapmak yok, paylaşmak var. Görevlerimizi yerine oturtalım bir kez daha Anıtkabir'e gideceğiz" dedi. İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları: 'TÜRK'Ü SELAMLIYORUM, KÜRT'Ü SELAMLIYORUM' Anlaşıldı, siz diyorsunuz ki az laf, çok iş... Sen konuşma, biz konuşalım diyorsunuz. İyi ki varsınız. Bu şehre, bu güzel insanlara barış getiriyoruz. Bu güzel insanlara sevgiyi getiriyoruz. Saygıyı getiriyoruz. Ben herkesi selamlıyorum. Bu şehrin yaşayanlarını selamlıyorum. Türk'ü selamlıyorum, Kürt'ü selamlıyorum, Laz'ı selamlıyorum, herkesi selamlıyorum. Bu şehrin inançlarını selamlıyorum. Bu şehrin Müslümanlarını, Sünnilerini, Alevilerini selamlıyorum. Bu şehrim Hıristiyanlarını, Ermenilerini, Rumlarını selamlıyorum. Bu güzel şehirde yaşayan herkesi selamlıyorum. Hoşgeldin İstanbul. 'BU ÜLKENİN KURUCU DEĞERLERİNDEN, ATATÜRK'TEN VAZGEÇMEDİK' Asla vazgeçmedik. Haktan, hukuktan ve adaletten asla vazgeçmedik. Bu şehrin vicdanından, ahlak duygularından, bu şehrin adalet duygusundan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Barıştan, demokrasiden, evrensel hangi değer varsa ondan vazgeçmedik. Güzel hemşehrilerim; bu şehrin ve ülkemin değerlerinden vazgeçmedik. Bu ülkenin kurucu değerlerinden vazgeçmedik. Cumhuriyetten vazgeçmedik. Bu millete olan inancımızdan vazgeçmedik. Mustafa Kemal Atatürk'ten vazgeçmedik.  'HAKKINIZI YEDİRMEYECEĞİM' Ben kendimi bu şehrin bebeklerine, çocuklarına, kadınlarına, gençlerine, insanlarına adayacağım, hepinize söz veriyorum. Sokaklarda, meydanlarda hep anlattık; birbirimize gülümseyeceğiz, birbirimize selam vereceğiz. Artık ötekisi, berikisi yok. Artık kıyıda köşede kalanı yok. Artık kaymak tabakası, varoşu yok. Bu şehrin nimetlerini ganimet yapmak yok. Bu şehrin nimetlerini paylaşmak var. Bu şehrin güzelliklerini paylaşmak var. Bu şehrin mazlumu olmayacak. Bu şehrin ezilmişi olmayacak. Haksızlığa, hukuksuzluğa nasıl boyun eğmediysek, görevim süresince nerede, nasıl olursam olayım, kimsenin hakkını yemedim, kimseye de hakkınızı yedirmeyeceğim. 'GİDİN ELİNİ SIKIN, KUCAK DOLUSU SEVGİLERİMİ İLETİN' Değerlerimiz var, inancımız var, ahlakımız var, vicdanımız var, bunlardan ayrılmayacağız. Küskünlüklerinizi, kızgınlıklarınızı, ayrılıklarınızı bir kenara koyun. Artık iyi düşünce, pozitif bakış bu şehrin insanlarını kucaklayan bir anlayışa hep birlikte sahip olalım. Kimsenin üşümesine fırsat tanımayalım. Kimsenin aç kalmasına bu şenhirde fırsat tanımayalım. Sokağınızda bugüne kadar sizi kutuplaştıran, sizi ayrıştıran hangi unsurlar varsa, selam borcunuzun olduğunu düşündüğünüz bir komşunuz, hemşehriniz varsa lütfen bu kardeşiniz, bu yol arkadaşınız sizden rica ediyor; buradan ayrıldıktan sonra gidin onun elini sıkın, kucak dolusu sevgilerimi iletin. 'BU ŞEHRİN ÇOCUKLARI BENİM ÇOCUKLARIM' Esas olan bu dünyaya hizmet. Biz bunun dışında kendine, kişiye, partilere, gruplara, ona buna hizmeti reddediyoruz. Biz bu ülke ve şehrin insanına hizmet etmeye geliyoruz. Ben herkese hizmet edeceğim. CHP'lilere, İyi Partililere, MHP'lilere, AKP'lilere, HDP'lilere, SP'lilere hizmet edeceğim. Benim hemşehrim, vatandaşım, insanım; bu ülke için herkes teminat olacak. Ben hiçbir insanımı, hiçbir hemşehrimi ayırt etmeyeceğim. Çocuklarımın sadece birisi burada, ikisi gelemedi ama çocuklarımın huzurunda söz veriyorum; bu şehrin çocukları benim çocuklarım. 'BENİM ELİM SİZİN ELİNİZ OLACAK' Çok çalışacağımız günlerin başladığını hatırlatıyorum. Ben sizlerin oy versin, vermesin belediye başkanıyım. Ben bu şehrin her insanının yol arkadaşlığına talibim. Yol arkadaşlığı bu şehirde yere düşen bir vatandaşım varsa elinden tutup ayağa kaldırmaktır. Benim elim sizin elinizde olacak her zaman.  'ELİMDEN TUTUP KALDIRMAYA VAR MISINIZ?' Değerli hemşehrilerim; sizden bir söz istiyorum. Ben bir gün olabilir, hata yapabilirim, eksiğim olabilir, tökezleyip yere düşebilirim. Benim elimden tutup ayağa kaldırmaya var mısınız? İşte ben sizin yol arkadaşınız olmaya geldim. 'YANIMDA SIMSIKI DURAN KILIÇDAROĞLU'NA TEŞEKKÜR EDİYORUM' Bu 17 günde özellikle sürecin başından sonuna kadar çuvalların başında bekleyen demokrasi nöbetçilerine teşekkür ediyorum. Ben bu sürece katkı sunan, özellikle adaylığımdan bugüne kadar yanımda duran partime, CHP'ye teşekkür ediyorum. Partimin Genel Başkanına, tüm ilgisiyle, tüm güveniyle benim yanımda sımsıkı duran Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum. Aynı şekilde benim bu sürecime tüm içten duygularıyla ve destekleriyle ittifakımız olan ve yanımda her zaman dimdik duran İyi Parti'ye teşekkür ediyorum. Çok kıymetli Genel Başkan sayın Meral Akşener'e teşekkür ediyorum. Dolayısıyla özellikle bu ittifak sürecinde yanımda olan ve onların temsilcisi iki İl Başkanıma, Canan hanıma, Buğra beye teşekkür ediyorum. İstanbul'un gönüllülerine, bu şehrin herkesimine, bütün yaşayanlarına, oy versin, vermesin bütün yaşayanlarına teşekkür ediyorum. 'SİZ ŞEFFAFLIK, DÜNYANIN EN DEMOKRAT BELEDİYE BAŞKANLIĞINI VAAD EDİYORUM' Çok işimiz var. Bu şehri akılla, bilimle, sanatla, üretimle buluşturacağız. Sizleri boş işlerle meşgul etmeyeceğiz. Bu şehrin bu güzel işlerle buluşması için çok çalışmamız lazımy. Her birinizin emeğine, birikimine, tecrübesine mutlak ihtiyacımız var. Size katılımcılık vaadediyorum. Size şeffaflık, dünyanın en demokrat belediye başkanlığını vaadediyorum.  'BU ŞEHRİ EMANET ALIP, EMANET EDECEĞİZ' Dedim ya, çok çalışmamız lazım. Bugün görevi teslim aldık. Görev 16 milyon insan tarafından verildi, yine bu şehrin insanları tarafından alınır. Biz bugün nasıl görevi teslim aldıysak, günün birinde mutlaka biz de layıkıyla teslim etmek isteriz. ihanet etmeden bu şehri koruyarak, doğasına, havasına, tarihine sahip çıkarak, bu şehri emanet alıp emanet edeceğiz. Benden önce bu şehre katkı sunmuş, emek vermiş, kendini adamış kim varsa, hepsine şükrarlarımı, minnetlerimi sunuyorum. Hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun.  'EKREM ABİ HER ŞEY ÇOK İYİ OLACAK' Biz bugün itibariyle çok çalışacağımız günlere başlayacağız. Size iki şey söyleyeceğim. Ben buradan başka vazifelerim için ayrılacağım. Sizlere de evlerinize sağlıklı şekilde gitmenizi diliyorum. Ama yolda giderken güler yüzle, neşeli, coşkulu, umutlu, her gördüğünüze deyin ki, 'İstanbul'a yeni bir başlangıç geldi. O pırıl pırıl bir gencimiz. Bana söyledi ya, 14 - 15 yaşında, o yumruğunu sıkarak dedi ya, 'Ekrem abi her şey çok iyi olacak'... Hepsi burada. Gençlerin hepsi burada. İşte bu inançla evlerinize gidin. HAFTASONU BULUŞACAĞIZ' Bu haftasonu buluşacağız. Gününü ve saatini size duyuracağım ama sizden söz istiyorum; bütün İstanbul'a duyurun. Buluşmamızda herkes bir komşusunu alacak, kadın erkek, çoluk çocuk, bebekleriyle gençlerle, kol kola şarkılar söylemeye var mıyız? Ama bakın tekrar söylüyorum; herkes bir komşusunu buraya getirirken ayrımcılık yapmayacak, herkesi davet edeceksiniz.  Ben yola çıkarken demiştim ki, beni tanıdıkça çok seveceksiniz. Sözümde durdum mu? Bu gençlerin inançları dağları deler. Arkamızda bir sürü genç var. İşte bunlar bizim ümitlerimiz, geleceğimiz. Galiba sözümde durdum. Sonra bir teyzemiz bana dedi ki, "Oğlum, evladım, kalbindeki sevgi yüreğindeki vicdan varoldukça ve bundan vazgeçmezsen Allah seninledir"... Hiç vazgeçmedik. Bakın aile bütünleşti. Hepinizi temsilen çağırdım bu insanları. Size kardeşlik, eşitlik, gelişmişlik vaadettim. Size güzel bir şehirde mutlu bir yaşam vaadettim. Ama geçmişten beslendiğimi, geçmişten güç aldığımı her yerde söylüyorum. Burada da söyleyeceğim. Allah'ım beni aileme, doğduğum ve yaşadığım bu topraklara mancup etme. Beni, bu millete mahcup etme. Beni bayrağıma, Cumhuriyetime ve Atatürk'e mahcup etme. 'HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM' Görevimizi yerine oturtalım, süreci netleştirelim, ondan sonra hep birlikte bir kez daha Anıtkabir'e gideceğiz. Tüm Maneviyatımla, tüm insanlığımla, tüm duygularımla hepinizi çok seviyorum. İyi ki varsınız. Hakkınızı helal edin. Yolumuz açık olsun. Yeni bir başlangıç İstanbul'a hayırlı, uğurlu olsun. Ferit SEÇKİN / İçerik Editörü ferit@sakinca.com @ferit_seckin
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Ekrem İmamoğlu, Saraçhane'de görevi AKP'li Mevlüt Uysal'dan devir aldıktan sonra İBB binasının önünde vatandaşlara seslendi.

 31 Mart Mahalli İdareler seçiminde İstanbul’u kazanan CHP’li Ekrem İmamoğlu seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ardından mazbatasını aldı. İmamoğlu daha sonra devir teslim töreni için Saraçhane'deki İstanbul Büyükşehir Belediye binasına geldi. Görevi devraldıktan sonra belediye binası önünden halka seslenen İmamoğlu, "Bu şehrin nimetlerini ganimet yapmak yok, paylaşmak var. Görevlerimizi yerine oturtalım bir kez daha Anıtkabir'e gideceğiz" dedi.

İmamoğlu'nun konuşmasından satır başları:

'TÜRK'Ü SELAMLIYORUM, KÜRT'Ü SELAMLIYORUM'

Anlaşıldı, siz diyorsunuz ki az laf, çok iş... Sen konuşma, biz konuşalım diyorsunuz. İyi ki varsınız. Bu şehre, bu güzel insanlara barış getiriyoruz. Bu güzel insanlara sevgiyi getiriyoruz. Saygıyı getiriyoruz. Ben herkesi selamlıyorum. Bu şehrin yaşayanlarını selamlıyorum. Türk'ü selamlıyorum, Kürt'ü selamlıyorum, Laz'ı selamlıyorum, herkesi selamlıyorum. Bu şehrin inançlarını selamlıyorum. Bu şehrin Müslümanlarını, Sünnilerini, Alevilerini selamlıyorum. Bu şehrim Hıristiyanlarını, Ermenilerini, Rumlarını selamlıyorum. Bu güzel şehirde yaşayan herkesi selamlıyorum. Hoşgeldin İstanbul.

'BU ÜLKENİN KURUCU DEĞERLERİNDEN, ATATÜRK'TEN VAZGEÇMEDİK'

Asla vazgeçmedik. Haktan, hukuktan ve adaletten asla vazgeçmedik. Bu şehrin vicdanından, ahlak duygularından, bu şehrin adalet duygusundan asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Barıştan, demokrasiden, evrensel hangi değer varsa ondan vazgeçmedik.
Güzel hemşehrilerim; bu şehrin ve ülkemin değerlerinden vazgeçmedik. Bu ülkenin kurucu değerlerinden vazgeçmedik. Cumhuriyetten vazgeçmedik. Bu millete olan inancımızdan vazgeçmedik. Mustafa Kemal Atatürk'ten vazgeçmedik. 

'HAKKINIZI YEDİRMEYECEĞİM'

Ben kendimi bu şehrin bebeklerine, çocuklarına, kadınlarına, gençlerine, insanlarına adayacağım, hepinize söz veriyorum. Sokaklarda, meydanlarda hep anlattık; birbirimize gülümseyeceğiz, birbirimize selam vereceğiz. Artık ötekisi, berikisi yok. Artık kıyıda köşede kalanı yok. Artık kaymak tabakası, varoşu yok. Bu şehrin nimetlerini ganimet yapmak yok. Bu şehrin nimetlerini paylaşmak var. Bu şehrin güzelliklerini paylaşmak var. Bu şehrin mazlumu olmayacak. Bu şehrin ezilmişi olmayacak. Haksızlığa, hukuksuzluğa nasıl boyun eğmediysek, görevim süresince nerede, nasıl olursam olayım, kimsenin hakkını yemedim, kimseye de hakkınızı yedirmeyeceğim.

'GİDİN ELİNİ SIKIN, KUCAK DOLUSU SEVGİLERİMİ İLETİN'

Değerlerimiz var, inancımız var, ahlakımız var, vicdanımız var, bunlardan ayrılmayacağız. Küskünlüklerinizi, kızgınlıklarınızı, ayrılıklarınızı bir kenara koyun. Artık iyi düşünce, pozitif bakış bu şehrin insanlarını kucaklayan bir anlayışa hep birlikte sahip olalım. Kimsenin üşümesine fırsat tanımayalım. Kimsenin aç kalmasına bu şenhirde fırsat tanımayalım. Sokağınızda bugüne kadar sizi kutuplaştıran, sizi ayrıştıran hangi unsurlar varsa, selam borcunuzun olduğunu düşündüğünüz bir komşunuz, hemşehriniz varsa lütfen bu kardeşiniz, bu yol arkadaşınız sizden rica ediyor; buradan ayrıldıktan sonra gidin onun elini sıkın, kucak dolusu sevgilerimi iletin.

'BU ŞEHRİN ÇOCUKLARI BENİM ÇOCUKLARIM'

Esas olan bu dünyaya hizmet. Biz bunun dışında kendine, kişiye, partilere, gruplara, ona buna hizmeti reddediyoruz. Biz bu ülke ve şehrin insanına hizmet etmeye geliyoruz. Ben herkese hizmet edeceğim. CHP'lilere, İyi Partililere, MHP'lilere, AKP'lilere, HDP'lilere, SP'lilere hizmet edeceğim. Benim hemşehrim, vatandaşım, insanım; bu ülke için herkes teminat olacak. Ben hiçbir insanımı, hiçbir hemşehrimi ayırt etmeyeceğim. Çocuklarımın sadece birisi burada, ikisi gelemedi ama çocuklarımın huzurunda söz veriyorum; bu şehrin çocukları benim çocuklarım.

'BENİM ELİM SİZİN ELİNİZ OLACAK'

Çok çalışacağımız günlerin başladığını hatırlatıyorum. Ben sizlerin oy versin, vermesin belediye başkanıyım. Ben bu şehrin her insanının yol arkadaşlığına talibim. Yol arkadaşlığı bu şehirde yere düşen bir vatandaşım varsa elinden tutup ayağa kaldırmaktır. Benim elim sizin elinizde olacak her zaman. 

'ELİMDEN TUTUP KALDIRMAYA VAR MISINIZ?'

Değerli hemşehrilerim; sizden bir söz istiyorum. Ben bir gün olabilir, hata yapabilirim, eksiğim olabilir, tökezleyip yere düşebilirim. Benim elimden tutup ayağa kaldırmaya var mısınız? İşte ben sizin yol arkadaşınız olmaya geldim.

'YANIMDA SIMSIKI DURAN KILIÇDAROĞLU'NA TEŞEKKÜR EDİYORUM'

Bu 17 günde özellikle sürecin başından sonuna kadar çuvalların başında bekleyen demokrasi nöbetçilerine teşekkür ediyorum. Ben bu sürece katkı sunan, özellikle adaylığımdan bugüne kadar yanımda duran partime, CHP'ye teşekkür ediyorum. Partimin Genel Başkanına, tüm ilgisiyle, tüm güveniyle benim yanımda sımsıkı duran Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ediyorum. Aynı şekilde benim bu sürecime tüm içten duygularıyla ve destekleriyle ittifakımız olan ve yanımda her zaman dimdik duran İyi Parti'ye teşekkür ediyorum. Çok kıymetli Genel Başkan sayın Meral Akşener'e teşekkür ediyorum. Dolayısıyla özellikle bu ittifak sürecinde yanımda olan ve onların temsilcisi iki İl Başkanıma, Canan hanıma, Buğra beye teşekkür ediyorum. İstanbul'un gönüllülerine, bu şehrin herkesimine, bütün yaşayanlarına, oy versin, vermesin bütün yaşayanlarına teşekkür ediyorum.

'SİZ ŞEFFAFLIK, DÜNYANIN EN DEMOKRAT BELEDİYE BAŞKANLIĞINI VAAD EDİYORUM'

Çok işimiz var. Bu şehri akılla, bilimle, sanatla, üretimle buluşturacağız. Sizleri boş işlerle meşgul etmeyeceğiz. Bu şehrin bu güzel işlerle buluşması için çok çalışmamız lazımy. Her birinizin emeğine, birikimine, tecrübesine mutlak ihtiyacımız var. Size katılımcılık vaadediyorum. Size şeffaflık, dünyanın en demokrat belediye başkanlığını vaadediyorum. 

'BU ŞEHRİ EMANET ALIP, EMANET EDECEĞİZ'

Dedim ya, çok çalışmamız lazım. Bugün görevi teslim aldık. Görev 16 milyon insan tarafından verildi, yine bu şehrin insanları tarafından alınır. Biz bugün nasıl görevi teslim aldıysak, günün birinde mutlaka biz de layıkıyla teslim etmek isteriz. ihanet etmeden bu şehri koruyarak, doğasına, havasına, tarihine sahip çıkarak, bu şehri emanet alıp emanet edeceğiz. Benden önce bu şehre katkı sunmuş, emek vermiş, kendini adamış kim varsa, hepsine şükrarlarımı, minnetlerimi sunuyorum. Hayatlarını kaybedenlere Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları şad olsun. 

'EKREM ABİ HER ŞEY ÇOK İYİ OLACAK'

Biz bugün itibariyle çok çalışacağımız günlere başlayacağız. Size iki şey söyleyeceğim. Ben buradan başka vazifelerim için ayrılacağım. Sizlere de evlerinize sağlıklı şekilde gitmenizi diliyorum. Ama yolda giderken güler yüzle, neşeli, coşkulu, umutlu, her gördüğünüze deyin ki, 'İstanbul'a yeni bir başlangıç geldi. O pırıl pırıl bir gencimiz.

Bana söyledi ya, 14 - 15 yaşında, o yumruğunu sıkarak dedi ya, 'Ekrem abi her şey çok iyi olacak'... Hepsi burada. Gençlerin hepsi burada. İşte bu inançla evlerinize gidin.

HAFTASONU BULUŞACAĞIZ'

Bu haftasonu buluşacağız. Gününü ve saatini size duyuracağım ama sizden söz istiyorum; bütün İstanbul'a duyurun. Buluşmamızda herkes bir komşusunu alacak, kadın erkek, çoluk çocuk, bebekleriyle gençlerle, kol kola şarkılar söylemeye var mıyız? Ama bakın tekrar söylüyorum; herkes bir komşusunu buraya getirirken ayrımcılık yapmayacak, herkesi davet edeceksiniz. 

Ben yola çıkarken demiştim ki, beni tanıdıkça çok seveceksiniz. Sözümde durdum mu? Bu gençlerin inançları dağları deler. Arkamızda bir sürü genç var. İşte bunlar bizim ümitlerimiz, geleceğimiz. Galiba sözümde durdum. Sonra bir teyzemiz bana dedi ki, "Oğlum, evladım, kalbindeki sevgi yüreğindeki vicdan varoldukça ve bundan vazgeçmezsen Allah seninledir"... Hiç vazgeçmedik.

Bakın aile bütünleşti. Hepinizi temsilen çağırdım bu insanları. Size kardeşlik, eşitlik, gelişmişlik vaadettim. Size güzel bir şehirde mutlu bir yaşam vaadettim. Ama geçmişten beslendiğimi, geçmişten güç aldığımı her yerde söylüyorum. Burada da söyleyeceğim. Allah'ım beni aileme, doğduğum ve yaşadığım bu topraklara mancup etme. Beni, bu millete mahcup etme. Beni bayrağıma, Cumhuriyetime ve Atatürk'e mahcup etme.

'HEPİNİZİ ÇOK SEVİYORUM'

Görevimizi yerine oturtalım, süreci netleştirelim, ondan sonra hep birlikte bir kez daha Anıtkabir'e gideceğiz. Tüm Maneviyatımla, tüm insanlığımla, tüm duygularımla hepinizi çok seviyorum. İyi ki varsınız. Hakkınızı helal edin. Yolumuz açık olsun. Yeni bir başlangıç İstanbul'a hayırlı, uğurlu olsun.

Ferit SEÇKİN / İçerik Editörü
ferit@sakinca.com
@ferit_seckin
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.