deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Kriz bir tek onları vurmadı. Peki nasıl çalışabiliyorlar?

17.06.2019 - 18:25, Güncelleme: 17.06.2019 - 18:25
 

Kriz bir tek onları vurmadı. Peki nasıl çalışabiliyorlar?

2019 ekonomi karnesinde milli ekonomide küçülme beklenirken öyle bir sektör var ki adeta kriz tanımıyor. İzmir Karşıyaka'da ismi Atatürk olan bir bulvar, pavyonlar caddesine dönüşmüş durumda. Gece geç saatlere kadar açık olan bu mekanlarda genç ve güzel kadınlar, müşterilerle sohbet karşılığı içki içerek para kazanıyor. Esnaf kan ağlarken, vergisini kirasını ödeyemez iken bölgede sürekli aynı konsepte yeni mekanların açılması da dikkatimizi bu alana çekiyor.
CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım, bu olumsuz gelişmedeki hassasiyetini bizlerle paylaştı. Belediyenin son bir yıl içersinde bu tarz işletmelere, gelen şikayetlerden ötürü toplam 4 milyon TL ceza kestiğini, hatta bir tane işletmenin de kapatıldığını bildirdi ancak kapanan işletme tekrar yeni bir isimle faliyetini sürdürüyor.     İzmir muhabirimizin edindiği bilgilere göre mahalle sakinleri bu mekanlardan son derece rahatsız olmuş durumda. Belediyeye ve polise düzenli olarak şikayetler gitmekte peki ama yönetmelik gereği basit bir alkol ruhsatı için bile dükkanın bulunduğu apartmandan izin alınması gerekirken, bu işletmeler nasıl oluyor da ailelerin yaşadığı bir caddede pavyon işletme izinlerini alıyor? Yaptığımız araştırmaya göre, isimlerinin paylaşılmasını istemeyen bazı apartman sakinleri, bu izinlerin binalardaki konut sahiplerine imza başı bin TL hatta bazı yerler için 2 bin TL'ye varan ödemeler yapılarak alındığını iddia ediyorlar. Çoğunluk imza verince, vermeyenler de yine iddiaya göre korkutularak ikna ediliyor. Biz de soruyoruz; bir apartmanın onayı bu tarz bir işletme için yeterli olmalı mı? Bu durum yan veya karşı apartmanları da ilgilendirmez mi?   Mekanlarda, zengin olduğu tahmin edilen müşteriler ev yapımı rakı ile sarhoş ediliyor, kadınlar ile bol bol tüketmesi sağlanıyor. Kapalı mekanlardaki sigara yasağı bu işletmelerde geçerli değil. Sigara içirtilmesi ihbar edildiğinde, birileri bu mekanlara haber uçuruyor ve kısa sürede küllükler toplanıyor, etraf temizleniyor... Denetçiler de gelip baktığında ihbarın asılsız olduğu rapor ediliyor.  Gelen en yoğun şikayet, sarhoş edilen müşterilerin kartlarından çok yüksek rakamların çekildiği yönünde.    Görünürde mekanlar fuhuşa aracılık etmiyor ancak bir müşteri talepte bulunursa mekan dışında hizmet sağlanabildiği iddia ediliyor. Muhabirlerimiz yerinde şahit olmadı ama bir takım iddialara göre uyuşturucu bağımlıları da tedariklerini bu tarz yerlerden sağlıyor. Yine edindiğimiz bilgilere göre bu işletmelerin sahiplerinin hepsi birbiri ile akraba.    Sorun Sosyolojik Karşıyaka'nın Bahriye Üçok mahallesinde açılan pavyonların müşterileri daha çok Karşıyaka dışında oturanlardan oluşmakta. Burada da iki yüzlü bir durum söz konusu. Kendi mahallesinde saat 22'den sonra bira satan bakkaldan bile rahatsız olan muhafazakar bir kesim, başka bir yerde toplumun kabul etmeyeceği tarz yerlerden mahallesinin dışında ise bir sorun görmüyor.   Bu tarz mekanlarda çalışan kadınlar, sanıldığının aksine cahil bırakılmış, eğitimsiz kişiler değil. Güzelliğine güvenen ve bunu paraya dönüştürmek isteyen her kesimden kadın bu alanda iş sahibi olabiliyor. İçlerinde devlet memurları, banka çalışanları, evliler, öğrenciler gibi çoğu yüksek okul mezunu hanımlar, bu şekilde ek gelir sağlıyorlar.    İzmir Konak'da bulunan yabancılar şubesinde her geçen gün artan kalabalığın sebeplerinden biri de yine bu sektör. Ekonomisi kötü durumda olan çoğunlukla Rus Bloğu'na ait ülkelerden gelen kadınlar da bu sektördeki cazibenin peşinde. Birebir yaptığımız görüşmelerde, kendi ülkelerinde namuslu bir işte zor şartlarda çalışıp ortalama 100 dolar kazanırken Türkiye'de konsomasyon alanında aylık kazançlarının 3 bin doları bulduğunu duyuyoruz. SAKINCA ekibine hiçbir şekilde fuhuş yapmadıklarını sadece müşterilerle içki içtiklerini söyleseler de, müşteri istenen yüksek rakamı kabul ettiğinde ilişkiye girdikleri iddia ediliyor.    Bu işletmelerde çalışan yabancı uyruklu kandınların çoğu anne ve ülkelerinde bıraktıkları yaşı ufak çocukları var. Yabancı kadınlar, pavyonlardan kazandıkları paraları dövize çevirerek ülkelerine, geçim sıkıntısı içersinde olan ailelerine gönderiyor ve ekonomimize ciddi zarar veriyor. Gelir dağılımının bozuk olduğu ülkemizde, milyonlarca insanımız geçim sıkıntısı içersinde yaşarken parayı kolay kazanan kişilerin bu sektördeki hovardalıkları dışarı döviz kaçışına sebep olarak milli ekonomiye büyük zarar vermektedir. Bu alanda dönen paranın büyük bir kısmı kayıt dışı olduğundan vergilendirilememektedir. Namuslu işlerde çalışıp geçinemeyen kızlarımızı kolay ve bol para için gece hayatında çalışmaya özendirmektedir.    Yetkililer, her nekadar cezai işlem uygulayıp yaptırımlarda bulunsalar da, Türk erkeklerinin pavyonlara olan talebi canlı kaldıkça ellerinden pek birşey gelmiyor.  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bu konuyu araştırarak, işletmeleri yasaklamak, yabancıları sınır dışı etmek yerine toplumdaki talebi kırmaya dönük çalışmalar yapmasının daha kalıcı bir çözüm olacağını düşünüyoruz.   Oray KELEŞ oray@sakinca.com @oraykeles
2019 ekonomi karnesinde milli ekonomide küçülme beklenirken öyle bir sektör var ki adeta kriz tanımıyor. İzmir Karşıyaka'da ismi Atatürk olan bir bulvar, pavyonlar caddesine dönüşmüş durumda. Gece geç saatlere kadar açık olan bu mekanlarda genç ve güzel kadınlar, müşterilerle sohbet karşılığı içki içerek para kazanıyor. Esnaf kan ağlarken, vergisini kirasını ödeyemez iken bölgede sürekli aynı konsepte yeni mekanların açılması da dikkatimizi bu alana çekiyor.

CHP Karşıyaka İlçe Başkanı Uğur Yıldırım, bu olumsuz gelişmedeki hassasiyetini bizlerle paylaştı. Belediyenin son bir yıl içersinde bu tarz işletmelere, gelen şikayetlerden ötürü toplam 4 milyon TL ceza kestiğini, hatta bir tane işletmenin de kapatıldığını bildirdi ancak kapanan işletme tekrar yeni bir isimle faliyetini sürdürüyor.  

 

İzmir muhabirimizin edindiği bilgilere göre mahalle sakinleri bu mekanlardan son derece rahatsız olmuş durumda. Belediyeye ve polise düzenli olarak şikayetler gitmekte peki ama yönetmelik gereği basit bir alkol ruhsatı için bile dükkanın bulunduğu apartmandan izin alınması gerekirken, bu işletmeler nasıl oluyor da ailelerin yaşadığı bir caddede pavyon işletme izinlerini alıyor?


Yaptığımız araştırmaya göre, isimlerinin paylaşılmasını istemeyen bazı apartman sakinleri, bu izinlerin binalardaki konut sahiplerine imza başı bin TL hatta bazı yerler için 2 bin TL'ye varan ödemeler yapılarak alındığını iddia ediyorlar. Çoğunluk imza verince, vermeyenler de yine iddiaya göre korkutularak ikna ediliyor. Biz de soruyoruz; bir apartmanın onayı bu tarz bir işletme için yeterli olmalı mı? Bu durum yan veya karşı apartmanları da ilgilendirmez mi?

 

Mekanlarda, zengin olduğu tahmin edilen müşteriler ev yapımı rakı ile sarhoş ediliyor, kadınlar ile bol bol tüketmesi sağlanıyor. Kapalı mekanlardaki sigara yasağı bu işletmelerde geçerli değil. Sigara içirtilmesi ih bar edildiğinde, birileri bu mekanlara haber uçuruyor ve kısa sürede küllükler toplanıyor, etraf temizleniyor... Denetçiler de gelip baktığında ihbarın asılsız olduğu rapor ediliyor.  Gelen en yoğun şikayet, sarhoş edilen müşterilerin kartlarından çok yüksek rakamların çekildiği yönünde. 

 

Görünürde mekanlar fuhuşa aracılık etmiyor ancak bir müşteri talepte bulunursa mekan dışında hizmet sağlanabildiği iddia ediliyor. Muhabirlerimiz yerinde şahit olmadı ama bir takım iddialara göre uyuşturucu bağımlıları da tedariklerini bu tarz yerlerden sağlıyor. Yine edindiğimiz bilgilere göre bu işletmelerin sahiplerinin hepsi birbiri ile akraba. 

 

Sorun Sosyolojik

Karşıyaka'nın Bahriye Üçok mahallesinde açılan pavyonların müşterileri daha çok Karşıyaka dışında oturanlardan oluşmakta. Burada da iki yüzlü bir durum söz konusu. Kendi mahallesinde saat 22'den sonra bira satan bakkaldan bile rahatsız olan muhafazakar bir kesim, başka bir yerde toplumun kabul etmeyeceği tarz yerlerden mahallesinin dışında ise bir sorun görmüyor.

 

Bu tarz mekanlarda çalışan kadınlar, sanıldığının aksine cahil bırakılmış, eğitimsiz kişiler değil. Güzelliğine güvenen ve bunu paraya dönüştürmek isteyen her kesimden kadın bu alanda iş sahibi olabiliyor. İçlerinde devlet memurları, banka çalışanları, evliler, öğrenciler gibi çoğu yüksek okul mezunu hanımlar, bu şekilde ek gelir sağlıyorlar. 

 

İzmir Konak'da bulunan yabancılar şubesinde her geçen gün artan kalabalığın sebeplerinden biri de yine bu sektör. Ekonomisi kötü durumda olan çoğunlukla Rus Bloğu'na ait ülkelerden gelen kadınlar da bu sektördeki cazibenin peşinde. Birebir yaptığımız görüşmelerde, kendi ülkelerinde namuslu bir işte zor şartlarda çalışıp ortalama 100 dolar kazanırken Türkiye'de konsomasyon alanında aylık kazançlarının 3 bin doları bulduğunu duyuyoruz. SAKINCA ekibine hiçbir şekilde fuhuş yapmadıklarını sadece müşterilerle içki içtiklerini söyleseler de, müşteri istenen yüksek rakamı kabul ettiğinde ilişkiye girdikleri iddia ediliyor. 

 

Bu işletmelerde çalışan yabancı uyruklu kandınların çoğu anne ve ülkelerinde bıraktıkları yaşı ufak çocukları var. Yabancı kadınlar, pavyonlardan kazandıkları paraları dövize çevirerek ülkelerine, geçim sıkıntısı içersinde olan ailelerine gönderiyor ve ekonomimize ciddi zarar veriyor. Gelir dağılımının bozuk olduğu ülkemizde, milyonlarca insanımız geçim sıkıntısı içersinde yaşarken parayı kolay kazanan kişilerin bu sektördeki hovardalıkları dışarı döviz kaçışına sebep olarak milli ekonomiye büyük zarar vermektedir. Bu alanda dönen paranın büyük bir kısmı kayıt dışı olduğundan vergilendirilememektedir. Namuslu işlerde çalışıp geçinemeyen kızlarımızı kolay ve bol para için gece hayatında çalışmaya özendirmektedir. 

 

Yetkililer, her nekadar cezai işlem uygulayıp yaptırımlarda bulunsalar da, Türk erkeklerinin pavyonlara olan talebi canlı kaldıkça ellerinden pek birşey gelmiyor.  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bu konuyu araştırarak, işletmeleri yasaklamak, yabancıları sınır dışı etmek yerine toplumdaki talebi kırmaya dönük çalışmalar yapmasının daha kalıcı bir çözüm olacağını düşünüyoruz.

  Oray KELEŞ
oray@sakinca.com
@oraykeles
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.