CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan çok kritik açıklamalar

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. "Bu memlekette kriz var demek yasak" diyen Kılıçdaroğlu, Ülkenin ekonomistleri düşünürleri kriz olduğunu söylüyor. Herkes kriz olduğunu biliyor. Çünkü günlük hayatın parçası. Bir yabancı ajansın muhabiri de dahil olmak üzere neden kriz var diye suç duyurusunda bulunuldu. Asıl suç duyurusunu memleketi bu hale getirenler hakkında bulun. Mutfaklarda yangın var." şeklinde konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle: Adalet Yürüyüşü’nün ikinci yılındayız. O yürüyüşe katılanlardan ne yazık ki aramızdan ayrılanlar oldu. Hepsine Allah’tan rahmet diliyoruz. Elbette adalet, insan haklarından yanayız bunlar demokrasinin olmazsa olmazı. MURSİ’YE ALLAH’TAN RAHMET DİLİYORUM Muhammed Mursi darbe ile devrildi. İki değerli milletvekilimi Mısır’a gönderdim, gidin yetiklilerle görüşün siyasi idamlara başvurmasınlar dedim. Kendisi mahkeme salonunda yaşamını kaybetti, Allah’tan rahmet diliyorum. Gönül isterdi ki bir Cumhurbaşkanı’na değer şekilde defnedilsin. Gizlice, sadece ailesinin katıldığı bir törenle defnedildi bu hiç kabul edilebilir değildir. ”O HAKİMİN YAPTIĞI AYIPTIR” Bir grup akademisyen barış bildirisine imza atıyorlar bazıları hapiste bazıları tahliye oldu. Yine bir akademisyen imza atmış mahkemeye çıkmış. 30 ay hapis cezası öngörülüyor. Avukatı diyor ki benzer davalar dolayısıyla avukatlar beraat verdi. Mahkemenin verdiği cevap: o berat hakimin ayıbıdır. Bu hakim denen kişinin böyle bir cümleyi kullanmasının yargı üzerine düşürdüğü gölgedir. Başka bir mahkemenin verdiği beraat kararını ayıplıyorsan aşağılıyorsan senden daha ayıplı hakim yoktur. Merak ettiğim HSYK bunu ne yapacak? Bu tür insanlar adalet kavramının içini boşaltıyorlar. “KRİZ DEMEK YASAK! MUTFAKLARDA YANGIN VAR…”   Bu memlekette kriz var demek yasak. Ülkenin ekonomistleri düşünürleri kriz olduğunu söylüyor. Herkes kriz olduğunu biliyor. Çünkü günlük hayatın parçası. Bir yabancı ajansın muhabiri de dahil olmak üzere neden kriz var diye suç duyurusunda bulunuldu. İçlerinde Mustafa Sönmez, Merdan Yanardağ, Sedef Kabaş var. Kriz var diyenlere BDDK diyor ki bir dakika bunu söyleyemezsin diyor. Asıl suç duyurusunu memleketi bu hale getirenler hakkında bulun. Mutfaklarda yangın var. “DIŞ POLİTİKADA ASLOLAN…” Türkiye’nin sıkıştığı bir alandan bahsetmek isterim. Dış politikada milli olmamız gerekir. Dış politikada aslolan Türkiyemizin çıkarlarıdır. Muhalefet de hükümet de ortak savunmak zorundadır. Önümüze konan bir çizginin sürdürülebilirliğini sağlamaktır. Yurtta barış dünyada barıştır. Kim söylüyor bunu savaş medyadanlarından gelen Gazi Mustafa Kemal söylüyor. Halbuki yurtta barış dünyada barış evrensel bir söz haline gelmiştir. Bütün uluslararası kuruluşların ortak sözü haline dönüşmüştür. Gazi Mustafa Kemal bunları söylemiyor. Komşuları ile bütün devletler ile iyi geçinmek Türkiye’nin esasıdır. "KİBİR ABİDESİ VE SOSYETE DAMAT BUNLARI BİLMEZ" Program açıklıyorlar ekonomiyi düzelteceğiz diye. 1 program, 2 program, 3 program onlarca program açıklandı. Ne oldu düzelmiyor ekonomi. Biz bunu söylediğimiz zaman da bizi hain ilan ediyorlar. Ne yapalım açıklamayalım mı bunları? Millet evine buzdolabı alamıyor neyin paketleri neyin destek paketleri bu? Doğuda fabrika kalmadı, bunlar sürekli paket açıklıyor. Eknomik önlemler paketleri açıklanıyor, enflasyon artıyor, işsizlik artıyor. Ama sürekli açıklyıorlar. Tutuyorlar 5 yıldızlı otellerde topluyorlar iş adamlarını alkışlatıyorlar. "100 GÜNLÜK EYLEM PAKETİ NE OLDU" 100 günlük eylem paketi tam bir fiyasko oldu. Ne oldu o 100 günlük eylem paketine? Hepsi fiyasko oldu. Kim soruyor bu 100 günlük paketi? Biz soruyoruz ne oldu? Bütçeye bakın %400 açık var. İşsizlik sayısı sürekli artıyor. Fakirlik fukaralık artıyor. 10 Eylül 2018 de Enflasyonla topyekün mücadele dediler Enflasyon arttı. 13 Aralık 2018 de ikinci 100 günlük eylem paketi açıkladılar. 1. 100 günlük eylem paketini sanki yaptılar ki ikincisini açıkladılar.  "MİLLİ SERMAYEDEN BAHSDİYORLAR" Biz yerliyiz ve miliyiz diyorlar. Bankalar, sigorta şirketleri hepsi satıldı. Her şeyi sattınız ne kaldı ki geriye? Döviz alımına binde bir vergi getirdiniz. 1 ay sonra müjde adı altında sanayicileri topladınız size vergi yok deiniz. Ne yaptığınız belli değil. Türkiye savruluyor. Bu rakamları açıkladığımda bana hakaret ediyorlar "MUTFAKTA YANGIN VAR" Domates %96, salatalık %114, dolmalık biber %130 nohut % 129 taze fasulye %123 artmış. İşsizlik 8.5 milyona ulaştı. Mutfakta yangın var dedğimde boşuna demiyorum ben. Çiftçiye kızıyorlar. Çiftçi zarar ediyor nasıl üretsin ki çiftçi? Dışarıdan ithal ederek yabancı çiftçiyi zengin ediyoruz. Bunların üretimden habereri yok "DÜNYADA EN YÜKSEK FAİZ 6.5 BİZDE 24" Ne tüketiyorsak faiz ödüyoruz. Para olmadan ekonomiyi yönetemiyorlar. Buradan AK Parti'li hemşerilerime sesleniyorum. Erdoğan ne dedi "Bana oy verin bu kardeşiniz ekonomiyi işsizliği düzeltecek" şimdi sormayacak mısınız ne oldu bu ekonomi diye, hesap sormayacak mısınız? Buyrun Ekrem İmamoğlu ne diyor "Ben İstanbul'da ekonomiyi düzelteceğim diye" yoksulluğun ne demek olduğunu biliyor Ekrem Bey. İstanbul'da yaşayıp deniz görmeyen binlerce kadın var çocuk var. Ekrem Bey ben hizmet edeceğim diyor. Mazbatasını iptal ettiler. Allahın izni ile bir daha alcağız o mazbatayı. Sosyate damat tüm bunlara rağmen ekonomi iyiye gidiyor diyor. Sarayda ekonomi düzgün gidebilir ama Türkyie savruluyor. Hep birlikte bu ülkeye hizmet edeceğiz. Elimizi vicdanımıza koyacağız ve Pazar günü sandığa gideceğiz.