İzmir'in Cennet Beldesi'nde Doğa Yok Ediliyor

İzmir'in bir zamanlar mandalina ağaçlarıyla ünlü, yeşilin göz aldığı cennet beldesi Gümüldür, artan nüfus ve aşırı yapılaşma sonucu ciddi bir çevre sorunu yaşıyor.

Geçtiğimiz yıllarda seri katil Atalay Filiz ve yaşanan orman yangınlarıyla adını duyurmuş olan Gümüldür, özellikle son yıllarda çiftçinin yaşadığı sorunlardan dolayı mandalina bahçelerinin bozularak yazlık sitelere dönüşmesi ile, içinde bulunduğumuz yaz aylarından dolayı nüfusunu hızla arttırdı.  Halkın ve yerel yönetimlerin gösterdiği duyarlılık saysesinde yanan alanlar tekrar ağaçlandırıldı fakat bu sefer beldede farklı bir sorun baş gösteriyor. Tatilcilerin, rüzgarın ve akıntının yönüne bağlı olarak sabah saatlerinde denizde kanalizasyon atıkları görmeleri, konuyu araştırmamıza sebep oldu ve bölgeye giderek yerinde bir incelemede bulunduk.  Gümüldür sahiline ulaşan Azmak ve Tahtalı olmak üzere 2 adet su kaynağı mevcut ve bu su akıntılarının etrafı yazlık sitelerle çevrilmiş durumda. Menderes Belediyesi'ne bağlı olan bölgede yağmur sularının bu su kaynaklarına akan kanalları görülüyor fakat aynı kanalların kanalizasyon için kullanılıp kullanılmadığı belirsiz.  Çevrede yazlık site yetkilileri ile yaptığımız görüşmelerde çevredeki kirliliğin doğal olduğu, bunun kanalizasyon atıklarıyla ilgisinin bulunmadığı, zaten belediyenin bu konuda hassas olduğu ve ciddi parasal cezai yaptırımlardan dolayı kimsenin buna cesaret edemeyeceği söylendi.  Sahildeki kirliliğin ise karşıda bulunan Sisam Adası'ndan ve denize sintine boşaltan ticari gemilerden kaynaklandığı, akıntı ile Gümüldür sahillerine geldiğini iddia ettiler.    ​ Azmak ve Tahtalı derelerinde, yaptığımız gözlem sonucu kirliliğin doğal olmadığına dair veriler tespit ettik. Bunların en belirgini suda net bir şekilde görünen yağ tabakasıydı. Ayrıca yosunlardaki kahverengi tonlar, gizlice bırakılan kanalizasyon atıklarının yosunlar tarafından tutulduğunu gösteriyor.  ​ Sisam Adası'ndan gelen kirlilik iddiasını da araştırdık. Sisam Adası'nda son yıllarda kayda değer ciddi bir nüfus artışı yok. Ada nüfusu yıllardır 33 bin dolaylarında ve bize bakan kuzey kısmında nüfus daha zayıf. Şayet bu kirlilik komşudan kaynaklanıyor olsaydı, geçtiğimiz yıllarda da fark ediliyor olması gerekirdi. Kuşadası Körfezin'nde Türkiye'nin nüfusu özellikle yaz sezonunda 1 milyonu geçiyor. Yani bu kirlilik Yunanistan'dan geliyor olamaz.   ​ Gümüldür açıkları, ticari gemilerin seyir bölgesinde değil.   Sisam Adası, Dilek Burnun'da dar bir boğaz ile Türkiye ana karasından ayrılıyor ve bu boğazın tam ortasında bir kayalık da mevcut. Dolayısı ile ticari gemilerin Sisam Adası'nın kuzeyini kullanmaları söz konusu olamaz.  Bir zamanların mavi bayraklı sahili, İzmir'in cennet köşesi Gümüldür, alt yapı eksiğinden dolayı mevcut nüfusu taşıyamıyor. Alt yapısı tamamlanmadan senede sadece birkaç ay kullanılan yazlık evler için yeşil alanlar yok edilerek sürekli imar izinleri verilmesi bölgeyi bir beton çöplüğüne çeviriyor ve doğa insan eliyle yok ediliyor.  ​ Yetkililer, çevredeki sitelerin kanalizasyon sistemlerini kontrol ederek site sakini sayısı ile orantılı olarak kaç kez vidanjör çağırıldığını tesbit ederlerse, derelere bırakılan atıkların kimlere ait olduğu ortaya çıkacaktır.     Oray KELEŞ oray@sakinca.com @oraykeles