deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Gürsel Tekin'den iktidara 5 kritik öneri

Güncel 15.05.2020 - 04:02, Güncelleme: 15.05.2020 - 04:02
 

Gürsel Tekin'den iktidara 5 kritik öneri

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "salgın günlerinde "kısa çalışma ödeneği" ve "ücretsiz izin" adı altında emekçilerin maaşını açlık sınırının oldukça altına indiren AKP iktidarına sonunda AKP’li isimler bile isyan etti." dedi
Tekin, Akyazı Gençlik Kolları Başkanı Kemal Akyüz kardeşimi kutluyorum. kısa çalışma ödeneğinin geç ödenmesine tepki göstermesini de çok önemli buluyorum. Genç kardeşimiz, "böyle bir dönemde şart mı aranır" diyerek aynı zamanda milyonlarca emekçinin de feryadı olmuştur. Aynı zamanda AKP Gazipaşa eski İlçe Başkanı Sait Yılmaz'da,  “İnsanoğlunun üzerinde bir korku imparatorluğu kurup insanları modern kölelere çevirmek istiyorlar” açıklaması da çok önemlidir. Kendisini de kutluyorum. dedi Tekin açıklamasında şu hususlara yer verdi; Bilindiği üzere, 18 Mart 2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile Covid-19 salgını gerekçe gösterilerek birçok iş yeri zorunlu olarak kapatıldı. Bu işyerlerinde çalışan milyonlarca işçiye de ‘’Kısa Çalışma Ödeneği’’ ve ‘’Ücretsiz İzin Ödeneği’’ verileceği duyurulmuştu. Ancak yüz binlerce çalışan hala paralarını alamadı. İktidar, maske dağıtımında olduğu gibi kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin konusunda da çuvalladı. Ücretsiz dağıtıldığı iddia edilen maskeler sonradan nasıl parayla satılmaya başlandıysa bu ödemeler de sanki bir lütufmuş gibi sunuluyor. Oysa işçilerin eline geçen bu para, İşsizlik Sigortası Fonu’nda işçilerden kesilen birikimlerden oluşuyor. Işsizlik Sigortası Fonu’nu yıllardır büyük patronlara ‘teşvik’ olarak peşkeş çeken iktidar, sıra kısa çalışma ödeneğini hak sahiplerine ödemeye geldiğinde ‘mal bağışlıyormuş’ gibi davranıyor. Artık şart aramaktan vazgeçin ve bir ana önce emekçilerin paralarını ödeyin. İnsanlar korona virüsten değil açlıktan ölecekler" dedi ve şu soruları meclis gündemine taşıdı. 1.765 TL olarak ödeneceği duyurulan kısa çalışma ödeneği, neden 1.561 TL’ye kadar düşmüştür? 15 Mart’tan bu yana ücretsiz izne çıkarılmış olan işçilere sadece 545 TL ödemek Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır mı? 1.177 TL olarak ödeneceği açıklanan ücretsiz izin aylığı neden 545 TL olarak ödenmiştir? Tüm müracaatta bulunulan çalışanlara, kısa çalışma ödeneğinin verileceği duyurulmasına rağmen çalışanlar neden hala bu haktan yararlanamıyor?   Kendi yandaşlarınızı dahi isyan noktasına getiren kısa çalışma ödeneği “şartlarından” ne zaman vazgeçmeyi düşünüyorsunuz? CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin hükümetin uyguladığı ekonomik önlemlerin yetersiz olduğuna değinerek, “Koronavirüs öncesinde ekonomi gemisi zaten kayalıklara sürükleniyordu, şu an aysberge çarpmış durumdayız” dedi. Üretimin durduğunu, maaşlı çalışanların geçim zorluğu çektiğini, esnafın büyük ödeme güçlükleriyle karşı karşıya olduğunu belirten Gürsel Tekin hükümetin acil olarak 5 adım atması gerektiğini ifade etti. Gürsel Tekin sözlerini şöyle sürdürdü: 21’inci yüzyılın en büyük felaketi ile karşı karşıyayız. Bütün ülkeler bu felakette ekonomilerini ve insanları korumak için önemli adımlar atıyor. Amerika gibi kapitalizmin simgesi olan bir ülkede evrensel temel gelir tartışılıyor.   Almanya 1,2 trilyon dolar büyüklüğünde bir paket açıklıyor. Japonya 980 milyar dolar büyüklüğünde bir destek paketiyle vatandaşlarını korumaya çalışıyor. Genel olarak tüm gelişmiş ülkelerde gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 10 ile 15’i arasında değişen büyüklükte ekonomik önlemler alındığını görüyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de atılan adımlar ise bütünüyle yetersiz. Hızla atılmasını beklediğimiz, önerdiğimiz 5 adım var. 1- Tüm hanelere 2 ay boyunca ayda 2000 TL destek. Bugün yaşadığımız üretim daralmasının ve sektörlerinin tümü saran krizin esas nedeni finans sektöründe yaşanan bir kredi krizi değil. Esas neden salgın nedeniyle oluşan talep daralması. Türkiye’de yaklaşık 23 milyon hane var. 23 milyon haneye 2 ay boyunca her ay 2000 TL destek verilmeli. Bu destek paketinin toplam maliyeti yaklaşık 96 milyar TL.  Türkiye gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 2’si kadar. Güncel kurdan 13,4 milyar dolar. Vatandaşa gönderilecek bu kaynak hanelerde bir rahatlama sağlarken, daralan talebi arttıracak ve reel sektöre de nefes aldıracak. Burada dağıtılacak kaynağın dolaylı vergiler yoluyla da zaten önemli bir kısmı tekrar hazineye dönecek. Bu hamle mevcut şartlarda enflasyon artışına da neden ancak esnafa, üreticiye ve bir çok sektöre nefes aldırır. 2- Esnafa 6 ay ertelemeli komisyonsuz, faizsiz destek kredisi. Bugün yapılan uygulamada bankalar eliyle esnafa belli bir meblağa kadar kredi tahsisi yapılıyor ancak tahsis edilen kredilerden faiz alınıyor ve komisyon kesintisi yapılabiliyor. Halbuki bugün esnafa sağlanan krediler, yaşanan olağanüstü hale karşı esnafa destek olma mahiyetinde olmak zorunda. Esnafın zor düştüğü için yükümlülüklerini arttırıcı bir sözleşmeye imza atmak zorunda kalması ahlaken doğru değil. Yapılması gereken 6 ay ertelemeli, faizsiz, komisyonsuz kredi desteği. Kredinin faiz yükümlülüğünü de kamu ile hükümet arasında yapılacak bir anlaşma çerçevesinde düzenlemek gerekiyor. 3- Çiftçilere borç yapılandırması Gıda sektörünün ne kadar stratejik olduğunu bir kere daha gördük. Hepimiz evde oturabiliriz ama eğer çiftçiler evde oturursa hepimiz aç kalırız. Bugün ne yazık ki çiftçilerimiz borç batağı içerisinde. Turizm sektöründe yaşanan negatif gelişmeler de gıda sektörümüzü etkiliyor. Dolayısıyla durumun ciddiyetinin farkında olarak çiftçilerin borcu yeniden yapılandırılmalı ve tüm borçlar 1 yıl süreyle faizsiz ertelenmeli. Çiftçilerimiz rahat bir nefes almalı. 4- Turizm, eğlence, konaklama, lokantacılık gibi salgından ağır etkilenen sektörlere “can suyu kredisi” Salgın yaşam şeklimizi ve tüketim biçimlerimizi değiştirdi. Turizm sektörü başta olmak üzere, organizasyon, eğlence, konaklama, lokantacılık sektörleri büyük hasar aldı. Bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere bir sicil affı getirilmeli, ihtiyaç duydukları kredilere ulaşmaları sağlanmalı. 5- Aile Sigortası İşsizler, yoksullar, asgari ücretin bile altında geçinenler için kalıcı olarak aile sigortası getirilmeli ve tüm vatandaşlar belli bir güvence altına alınmalı. 82 milyon ağır bir tablo ile karşı karşıyayız. Gün geçtikçe ekonomide tablo daha da ağırlaşacak. Hükümet şimdiden bu adımları atarsa esnaf kazanır, çiftçi kazanır, üretici kazanır, Türkiye kazanır. Bu adımlar atılmazsa ne yazık ki Koronavirüs’ten beter bir manzara Türkiye’yi vuracak, milyonlar işsiz kalacak.  Bu duruma engel olmak için atılması gereken adımlar belli. AKP bu feraseti göstermeli. Serenay ÖZEL / İçerik Editörü serenay@sakinca.com @OzelSerenay (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin, "salgın günlerinde "kısa çalışma ödeneği" ve "ücretsiz izin" adı altında emekçilerin maaşını açlık sınırının oldukça altına indiren AKP iktidarına sonunda AKP’li isimler bile isyan etti." dedi

Tekin, Akyazı Gençlik Kolları Başkanı Kemal Akyüz kardeşimi kutluyorum. kısa çalışma ödeneğinin geç ödenmesine tepki göstermesini de çok önemli buluyorum. Genç kardeşimiz, "böyle bir dönemde şart mı aranır" diyerek aynı zamanda milyonlarca emekçinin de feryadı olmuştur. Aynı zamanda AKP Gazipaşa eski İlçe Başkanı Sait Yılmaz'da,  “İnsanoğlunun üzerinde bir korku imparatorluğu kurup insanları modern kölelere çevirmek istiyorlar” açıklaması da çok önemlidir. Kendisini de kutluyorum. dedi

Tekin açıklamasında şu hususlara yer verdi;
Bilindiği üzere, 18 Mart 2020 tarihinde İçişleri Bakanlığı Genelgesi ile Covid-19 salgını gerekçe gösterilerek birçok iş yeri zorunlu olarak kapatıldı. Bu işyerlerinde çalışan milyonlarca işçiye de ‘’Kısa Çalışma Ödeneği’’ ve ‘’Ücretsiz İzin Ödeneği’’ verileceği duyurulmuştu. Ancak yüz binlerce çalışan hala paralarını alamadı.

İktidar, maske dağıtımında olduğu gibi kısa çalışma ödeneği ve ücretsiz izin konusunda da çuvalladı. Ücretsiz dağıtıldığı iddia edilen maskeler sonradan nasıl parayla satılmaya başlandıysa bu ödemeler de sanki bir lütufmuş gibi sunuluyor. Oysa işçilerin eline geçen bu para, İşsizlik Sigortası Fonu’nda işçilerden kesilen birikimlerden oluşuyor. Işsizlik Sigortası Fonu’nu yıllardır büyük patronlara ‘teşvik’ olarak peşkeş çeken iktidar, sıra kısa çalışma ödeneğini hak sahiplerine ödemeye geldiğinde ‘mal bağışlıyormuş’ gibi davranıyor. Artık şart aramaktan vazgeçin ve bir ana önce emekçilerin paralarını ödeyin. İnsanlar korona virüsten değil açlıktan ölecekler" dedi ve şu soruları meclis gündemine taşıdı.

1.765 TL olarak ödeneceği duyurulan kısa çalışma ödeneği, neden 1.561 TL’ye kadar düşmüştür?
15 Mart’tan bu yana ücretsiz izne çıkarılmış olan işçilere sadece 545 TL ödemek Türkiye Cumhuriyeti Devletine yakışır mı?
1.177 TL olarak ödeneceği açıklanan ücretsiz izin aylığı neden 545 TL olarak ödenmiştir?
Tüm müracaatta bulunulan çalışanlara, kısa çalışma ödeneğinin verileceği duyurulmasına rağmen çalışanlar neden hala bu haktan yararlanamıyor? 
 Kendi yandaşlarınızı dahi isyan noktasına getiren kısa çalışma ödeneği “şartlarından” ne zaman vazgeçmeyi düşünüyorsunuz?

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin hükümetin uyguladığı ekonomik önlemlerin yetersiz olduğuna değinerek, “Koronavirüs öncesinde ekonomi gemisi zaten kayalıklara sürükleniyordu, şu an aysberge çarpmış durumdayız” dedi. Üretimin durduğunu, maaşlı çalışanların geçim zorluğu çektiğini, esnafın büyük ödeme güçlükleriyle karşı karşıya olduğunu belirten Gürsel Tekin hükümetin acil olarak 5 adım atması gerektiğini ifade etti.

Gürsel Tekin sözlerini şöyle sürdürdü:

21’inci yüzyılın en büyük felaketi ile karşı karşıyayız. Bütün ülkeler bu felakette ekonomilerini ve insanları korumak için önemli adımlar atıyor. Amerika gibi kapitalizmin simgesi olan bir ülkede evrensel temel gelir tartışılıyor.   Almanya 1,2 trilyon dolar büyüklüğünde bir paket açıklıyor. Japonya 980 milyar dolar büyüklüğünde bir destek paketiyle vatandaşlarını korumaya çalışıyor. Genel olarak tüm gelişmiş ülkelerde gayri safi yurt içi hasılanın yüzde 10 ile 15’i arasında değişen büyüklükte ekonomik önlemler alındığını görüyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de atılan adımlar ise bütünüyle yetersiz. Hızla atılmasını beklediğimiz, önerdiğimiz 5 adım var.

1- Tüm hanelere 2 ay boyunca ayda 2000 TL destek.

Bugün yaşadığımız üretim daralmasının ve sektörlerinin tümü saran krizin esas nedeni finans sektöründe yaşanan bir kredi krizi değil. Esas neden salgın nedeniyle oluşan talep daralması. Türkiye’de yaklaşık 23 milyon hane var. 23 milyon haneye 2 ay boyunca her ay 2000 TL destek verilmeli. Bu destek paketinin toplam maliyeti yaklaşık 96 milyar TL.  Türkiye gayri safi yurt içi hasılasının yüzde 2’si kadar. Güncel kurdan 13,4 milyar dolar. Vatandaşa gönderilecek bu kaynak hanelerde bir rahatlama sağlarken, daralan talebi arttıracak ve reel sektöre de nefes aldıracak. Burada dağıtılacak kaynağın dolaylı vergiler yoluyla da zaten önemli bir kısmı tekrar hazineye dönecek. Bu hamle mevcut şartlarda enflasyon artışına da neden ancak esnafa, üreticiye ve bir çok sektöre nefes aldırır.

2- Esnafa 6 ay ertelemeli komisyonsuz, faizsiz destek kredisi.

Bugün yapılan uygulamada bankalar eliyle esnafa belli bir meblağa kadar kredi tahsisi yapılıyor ancak tahsis edilen kredilerden faiz alınıyor ve komisyon kesintisi yapılabiliyor. Halbuki bugün esnafa sağlanan krediler, yaşanan olağanüstü hale karşı esnafa destek olma mahiyetinde olmak zorunda. Esnafın zor düştüğü için yükümlülüklerini arttırıcı bir sözleşmeye imza atmak zorunda kalması ahlaken doğru değil. Yapılması gereken 6 ay ertelemeli, faizsiz, komisyonsuz kredi desteği. Kredinin faiz yükümlülüğünü de kamu ile hükümet arasında yapılacak bir anlaşma çerçevesinde düzenlemek gerekiyor.

3- Çiftçilere borç yapılandırması

Gıda sektörünün ne kadar stratejik olduğunu bir kere daha gördük. Hepimiz evde oturabiliriz ama eğer çiftçiler evde oturursa hepimiz aç kalırız. Bugün ne yazık ki çiftçilerimiz borç batağı içerisinde. Turizm sektöründe yaşanan negatif gelişmeler de gıda sektörümüzü etkiliyor. Dolayısıyla durumun ciddiyetinin farkında olarak çiftçilerin borcu yeniden yapılandırılmalı ve tüm borçlar 1 yıl süreyle faizsiz ertelenmeli. Çiftçilerimiz rahat bir nefes almalı.

4- Turizm, eğlence, konaklama, lokantacılık gibi salgından ağır etkilenen sektörlere “can suyu kredisi”

Salgın yaşam şeklimizi ve tüketim biçimlerimizi değiştirdi. Turizm sektörü başta olmak üzere, organizasyon, eğlence, konaklama, lokantacılık sektörleri büyük hasar aldı. Bu sektörlerde faaliyet gösteren işletmelere bir sicil affı getirilmeli, ihtiyaç duydukları kredilere ulaşmaları sağlanmalı.

5- Aile Sigortası

İşsizler, yoksullar, asgari ücretin bile altında geçinenler için kalıcı olarak aile sigortası getirilmeli ve tüm vatandaşlar belli bir güvence altına alınmalı.

82 milyon ağır bir tablo ile karşı karşıyayız. Gün geçtikçe ekonomide tablo daha da ağırlaşacak. Hükümet şimdiden bu adımları atarsa esnaf kazanır, çiftçi kazanır, üretici kazanır, Türkiye kazanır. Bu adımlar atılmazsa ne yazık ki Koronavirüs’ten beter bir manzara Türkiye’yi vuracak, milyonlar işsiz kalacak.  Bu duruma engel olmak için atılması gereken adımlar belli. AKP bu feraseti göstermeli.

Serenay ÖZEL / İçerik Editörü
serenay@sakinca.com
@OzelSerenay
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.