deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Sosyal Atom Ülkemizdeki göçmenlerin durumunu ve mülteci sorununu masaya yatırdı

Dünya 03.06.2020 - 03:40, Güncelleme: 03.06.2020 - 03:40
 

Sosyal Atom Ülkemizdeki göçmenlerin durumunu ve mülteci sorununu masaya yatırdı

SAKINCA TV ekranlarında yayınlanan bilimin ve sosyolojinin keyifli yüzünü hayattan örnekler sunarak toplumun her kesimine ulaştıran program "SOSYAL ATOM" pandemi salgını öncesi Türkiye'nin bir numaralı gündemi olan mülteci konusunu ele aldı.
Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Kovid-19 salgını öncesi, Türkiye'nin ana gündemi olan mülteci sorunu ve getirdiği toplumsal sorunları tekrar masaya yatırıldı. Göç meselesinin topluma getirdiği sorunlar neler? Göçmenlerle çalışmak için neleri belirlemek gerekiyor? moern göçlerin kadim göçlerden farkı nedir? Ülkemizde göçmenlerin durumu ve çıkaracağı sorunsallar neler?  Sınır komşumuz Yunanistan sınırında yaşanan kaos ve insanlık dışı görüntülerin topluma getirdiği sorunsallar hangi dengeleri değiştirdi? Doçent Doktor Emrah AKBAŞ toplumun cevap aradığı soruları tek tek Odise Vuçinas'a açıkladı. İşte Doçent Doktor Emrah AKBAŞ'ın Odise VUÇİNAS'ın sorularına verdiği cevaplar... Göçü nasıl tanımlamalıyız? Modern göçlerin kadim göçlerden farkı ne? "Göç aslında en temelde insan hareketliliği anlamına geliyor. Ancak göçü düzenli ve düzensiz olarak ikiye ayırmak lazım. İzine tabi olanları düzenli göç olarak tanımlayabilriiz. Ülke sınırlarını aşan bir insan hareketliliği varsa bu dış göç, ülke sınırlarını aşmayan göçlere de iç göç olarak betimleyebiliriz. Düzenli olmayan insan hareketlilikleri olmadığı zaman bir takım uluslararası sözleşmeler geliyor. İşte toplum arasında mülteci, sığınmacı kavramları ortaya çıktı" "Türkiye'de biz sığınmacı kavramını kullanıyoruz. Ama aslında şartlı mülteci kavramını daha çok kullanıyoruz. Biz 1951 Cenevre sözleşmesine bir şerh koyuyoruz ve Avrupa ülkelerinden gelenlere biz mülteci statüsü veriyoruz."  "Peki şartlı mülteciler kimler? " "Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye bir iltica söz konusu olduğu zaman, bu başvuruyu yapanlara mülteci statüsü veriyoruz. Şartlı mültecileri ise düzensiz göç kapsamında 3. bir ülkeye göçü halinde belirli bir süre dahilinde bakım ve bazı durumlarını gidermek adına bir süre Türkiye'de kalanlara diyoruz. Örneğin 1 milyonun üzerinde Türkiye'de sığınmacı insanlar var. Bunlar Suriyeli dostlarımızdan daha kırılgan durumdalar. Belirli bir statü veremediğimiz için çoğu kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyorlar." "Geri kabul anlaşmasının toplumsal anlamı nedir?" "Siyasi olarak genel bir hata olduğu yönünde bir görüş var. Burada önemli olan Türkiye'nin buradan nasıl bir kazanım sağlayacağı tartışılmalı. Bana kalırsa burada daha önemli olan 4 milyon Suriyeli ve 1 milyon düzensiz göçmenin akıbeti ne olacağıdır. İşin siyasi boyutuna girersek sığınmacıların temel ihtiyaçlarını ıskalarız." "Pandemi öncesi onbinlerce Suriyeli, Somalili, Pakistanlı göçmen vardı. Bunlar neden sınır kapılarına dayandılar aslında bunu tartışmak lazım. Türkiye'nin tutumunu eleştiriyoruz, ama burada Avrupa'nın da tartışılması gerekiyor. Real politik bir bağlam söz konusu. Mevcut iktisadi düzeni konuşuyoruz. Asıl konuşmamız gereken onların sosyolojik ve psikolojik sosyal hizmetleri yeterli mi değil mi bunu tartışmak lazım. Açıkcası bunu Avrupa'nın da kendi içinde hesaplaşması lazım" "Göçmenler hukuki haklarını biliyorlar mı?" "Hayatta kalma stratejilerinin çok farklılık gösterdiğini görüyoruz. Haklarının neler olduğunu aslında çok kolaylıkla öğrenebilirler. Bu bakımdan dünyanın her yerindeki göçmenler bulunduğu ülkelerdeki kaynakları öğrenme eğilimindeler. Ancak bu ülkeler o kaynakları ne kadar açıyor bu tartışılmalı." "Özellikle Türkiye'de dışardan bakıldığında Suriyeliler bir karşılık değil. Yani tam olarak görünür değiler. Görünür hale geldiklerinde bir sosyal sorun gibi algılanacak. Şu anda 4 milyon Suriyeli yaşamıyormuş gibi kendimizi kandırmak doğru olmaz. Görünür olmadan yaşamak psiko-sosyal ve bireysel sorunları doğuracaktır." "Bu bakımdan bu mesele ile yakınen ilgilenmemiz lazım. Pratisyenler, Sosyal Hizmetler, Sivil Toplum kurumları gibi yerlerin organize edilmesi lazım. Kendi hallerine kapanmış göçmenlerin bir uyum sağlaması söz konusu değil. Uyum için karşılaşmak lazım. Sokaklarda trafik ışıklarında otomobil camlarını silenler Suriyelileri temsil etmyior. Onların daha çok toplumsal sınıf tabakasında gördüğümüz aman o uyumu görebiliriz" "Göçmenlerin pandemiden nasıl etkilendiğini bilmiyor muyuz?" "Malesef onların bu konudan nasıl etkilendiğini görecek bir verimiz yok. Bu insanların çoğu işini bu pandemi sürecinde kaybetti. Zaten bu insanların büyük kısmı kayıt dışı çalıştığı için hastaneye bile gidebildiklerini düşünmüyorum. Biz en başından beri Suriyeliler konusunda insan merkezli bir politika ile davrandık. Bunu kabul etmek lazım. Bu vebal hepimizin boynunadır. Proaktif bir politika ile davranmak lazım. Avrupa iki yüzlü bir politika ile davranıyorsa, Türkiye'nin iki yüzlü politika izlemesi anlamına gelmiyor. Kırılgan bir gruptan bahsediyoruz." "Biz bile şu anda sıradan bir vatandaş olarak yen normalleşme sürecinde yeni bir adaptasyon yaşıyoruz. Peki bu göçmenler yeni normal denilen normallere nasıl adapte olacak. Bir sürü yeni kurallar girdi hayatımıza. Bu insanlar dilimizi dahi bilmiyorlar peki bu adaptasyonu nasıl sağlayacaklar?" PROGRAMIN TAM HALİNİ İZLEMEK İÇİN HABER İÇİNDE YER ALAN VİDEOYU İZLEYEBİLİRİSNİZ... Doçent Doktor Emrah AKBAŞ KİMDİR? Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü 2001’de bitirdi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde yüksek lisansa ve asistanlığa kabul edildi. “Günümüz Halkevlerinin Çocuk Alanındaki Toplumsal Etkinliklerinin ‘Çocuk Sorunu’ Kavramsal Çerçevesinde Değerlendirilmesine İlişkin Bir Araştırma -Ankara Örneği-” başlıklı teziyle yüksek lisans derecesini ve “Berlin’de Yaşayan Türk Toplumu Arasındaki Dayanışma İlişkileri ve Sosyal Hizmetlerin Sivil Oluşumu” başlıklı teziyle de doktora derecesini aldı. Doktora araştırması için gittiği Almanya’da Humboldt Üniversitesi ve Georg August Göttingen üniversitelerinde misafir araştırmacı olarak bulundu. Doktora derecesini aynı bölümde aldıktan sonra 2013 senesinde Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladı. 2013 senesinin yazında Sosyal Hizmet Bölümünden ayrılıp aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsünde görevlendirildi ve Sosyal Politika Anabilim Dalında çalışmaya başladı. 2014 yılının Ekim ayında Doçentlik unvanını aldı. Çalışmalarını, 2016 senesinin yazında başladığı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde sürdürüyor. İLETİŞİM: emrah.akbas@yahoo.com *********************************** Program Adı: SOSYAL ATOM Bölüm: 4 Programı Hazırlayan ve Sunan: Odise VUÇİNAS Genel Yayn Yönetmeni: Rahmi ŞEHİRLİOĞLU Koordinatör: Metin AKPINAR Görsel Kordinatör: Kartal DOĞAN Yayın İstihbarat: Erdem TALAYHAN İzleyici Temsilcisi: Serenay Elmas AYKUT NOT: Bu yayında yer alan yazı, fotoğraf ve video içeriklerin, bireysel kullanım dışında izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayınlanması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı kanunu uyarınca yasal işlem yapılacaktır. İçeriğin tüm hakları SAKINCA TV adına KAAN MEDYA ve BİLİŞİM'e aittir.”
SAKINCA TV ekranlarında yayınlanan bilimin ve sosyolojinin keyifli yüzünü hayattan örnekler sunarak toplumun her kesimine ulaştıran program "SOSYAL ATOM" pandemi salgını öncesi Türkiye'nin bir numaralı gündemi olan mülteci konusunu ele aldı.

Tüm dünyayı etkisi altına alan yeni tip Kovid-19 salgını öncesi, Türkiye'nin ana gündemi olan mülteci sorunu ve getirdiği toplumsal sorunları tekrar masaya yatırıldı.

Göç meselesinin topluma getirdiği sorunlar neler? Göçmenlerle çalışmak için neleri belirlemek gerekiyor? moern göçlerin kadim göçlerden farkı nedir? Ülkemizde göçmenlerin durumu ve çıkaracağı sorunsallar neler? 

Sınır komşumuz Yunanistan sınırında yaşanan kaos ve insanlık dışı görüntülerin topluma getirdiği sorunsallar hangi dengeleri değiştirdi? Doçent Doktor Emrah AKBAŞ toplumun cevap aradığı soruları tek tek Odise Vuçinas'a açıkladı.

İşte Doçent Doktor Emrah AKBAŞ'ın Odise VUÇİNAS'ın sorularına verdiği cevaplar...

Göçü nasıl tanımlamalıyız? Modern göçlerin kadim göçlerden farkı ne?
"Göç aslında en temelde insan hareketliliği anlamına geliyor. Ancak göçü düzenli ve düzensiz olarak ikiye ayırmak lazım. İzine tabi olanları düzenli göç olarak tanımlayabilriiz. Ülke sınırlarını aşan bir insan hareketliliği varsa bu dış göç, ülke sınırlarını aşmayan göçlere de iç göç olarak betimleyebiliriz. Düzenli olmayan insan hareketlilikleri olmadığı zaman bir takım uluslararası sözleşmeler geliyor. İşte toplum arasında mülteci, sığınmacı kavramları ortaya çıktı"

"Türkiye'de biz sığınmacı kavramını kullanıyoruz. Ama aslında şartlı mülteci kavramını daha çok kullanıyoruz. Biz 1951 Cenevre sözleşmesine bir şerh koyuyoruz ve Avrupa ülkelerinden gelenlere biz mülteci statüsü veriyoruz." 

"Peki şartlı mülteciler kimler? "
"Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye bir iltica söz konusu olduğu zaman, bu başvuruyu yapanlara mülteci statüsü veriyoruz. Şartlı mültecileri ise düzensiz göç kapsamında 3. bir ülkeye göçü halinde belirli bir süre dahilinde bakım ve bazı durumlarını gidermek adına bir süre Türkiye'de kalanlara diyoruz. Örneğin 1 milyonun üzerinde Türkiye'de sığınmacı insanlar var. Bunlar Suriyeli dostlarımızdan daha kırılgan durumdalar. Belirli bir statü veremediğimiz için çoğu kayıt dışı çalışmak zorunda kalıyorlar."

"Geri kabul anlaşmasının toplumsal anlamı nedir?"
"Siyasi olarak genel bir hata olduğu yönünde bir görüş var. Burada önemli olan Türkiye'nin buradan nasıl bir kazanım sağlayacağı tartışılmalı. Bana kalırsa burada daha önemli olan 4 milyon Suriyeli ve 1 milyon düzensiz göçmenin akıbeti ne olacağıdır. İşin siyasi boyutuna girersek sığınmacıların temel ihtiyaçlarını ıskalarız."

" Pandemi öncesi onbinlerce Suriyeli, Somalili, Pakistanlı göçmen vardı. Bunlar neden sınır kapılarına dayandılar aslında bunu tartışmak lazım. Türkiye'nin tutumunu eleştiriyoruz, ama burada Avrupa'nın da tartışılması gerekiyor. Real politik bir bağlam söz konusu. Mevcut iktisadi düzeni konuşuyoruz. Asıl konuşmamız gereken onların sosyolojik ve psikolojik sosyal hizmetleri yeterli mi değil mi bunu tartışmak lazım. Açıkcası bunu Avrupa'nın da kendi içinde hesaplaşması lazım"

"Göçmenler hukuki haklarını biliyorlar mı?"
"Hayatta kalma stratejilerinin çok farklılık gösterdiğini görüyoruz. Haklarının neler olduğunu aslında çok kolaylıkla öğrenebilirler. Bu bakımdan dünyanın her yerindeki göçmenler bulunduğu ülkelerdeki kaynakları öğrenme eğilimindeler. Ancak bu ülkeler o kaynakları ne kadar açıyor bu tartışılmalı."

"Özellikle Türkiye'de dışardan bakıldığında Suriyeliler bir karşılık değil. Yani tam olarak görünür değiler. Görünür hale geldiklerinde bir sosyal sorun gibi algılanacak. Şu anda 4 milyon Suriyeli yaşamıyormuş gibi kendimizi kandırmak doğru olmaz. Görünür olmadan yaşamak psiko-sosyal ve bireysel sorunları doğuracaktır."

"Bu bakımdan bu mesele ile yakınen ilgilenmemiz lazım. Pratisyenler, Sosyal Hizmetler, Sivil Toplum kurumları gibi yerlerin organize edilmesi lazım. Kendi hallerine kapanmış göçmenlerin bir uyum sağlaması söz konusu değil. Uyum için karşılaşmak lazım. Sokaklarda trafik ışıklarında otomobil camlarını silenler Suriyelileri temsil etmyior. Onların daha çok toplumsal sınıf tabakasında gördüğümüz aman o uyumu görebiliriz"

"Göçmenlerin pandemiden nasıl etkilendiğini bilmiyor muyuz?"
"Malesef onların bu konudan nasıl etkilendiğini görecek bir verimiz yok. Bu insanların çoğu işini bu pandemi sürecinde kaybetti. Zaten bu insanların büyük kısmı kayıt dışı çalıştığı için hastaneye bile gidebildiklerini düşünmüyorum. Biz en başından beri Suriyeliler konusunda insan merkezli bir politika ile davrandık. Bunu kabul etmek lazım. Bu vebal hepimizin boynunadır. Proaktif bir politika ile davranmak lazım. Avrupa iki yüzlü bir politika ile davranıyorsa, Türkiye'nin iki yüzlü politika izlemesi anlamına gelmiyor. Kırılgan bir gruptan bahsediyoruz."

"Biz bile şu anda sıradan bir vatandaş olarak yen normalleşme sürecinde yeni bir adaptasyon yaşıyoruz. Peki bu göçmenler yeni normal denilen normallere nasıl adapte olacak. Bir sürü yeni kurallar girdi hayatımıza. Bu insanlar dilimizi dahi bilmiyorlar peki bu adaptasyonu nasıl sağlayacaklar?"

PROGRAMIN TAM HALİNİ İZLEMEK İÇİN HABER İÇİNDE YER ALAN VİDEOYU İZLEYEBİLİRİSNİZ...

Doçent Doktor Emrah AKBAŞ KİMDİR?
Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nü 2001’de bitirdi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde yüksek lisansa ve asistanlığa kabul edildi. “Günümüz Halkevlerinin Çocuk Alanındaki Toplumsal Etkinliklerinin ‘Çocuk Sorunu’ Kavramsal Çerçevesinde Değerlendirilmesine İlişkin Bir Araştırma -Ankara Örneği-” başlıklı teziyle yüksek lisans derecesini ve “Berlin’de Yaşayan Türk Toplumu Arasındaki Dayanışma İlişkileri ve Sosyal Hizmetlerin Sivil Oluşumu” başlıklı teziyle de doktora derecesini aldı. Doktora araştırması için gittiği Almanya’da Humboldt Üniversitesi ve Georg August Göttingen üniversitelerinde misafir araştırmacı olarak bulundu. Doktora derecesini aynı bölümde aldıktan sonra 2013 senesinde Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde yardımcı doçent olarak çalışmaya başladı. 2013 senesinin yazında Sosyal Hizmet Bölümünden ayrılıp aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsünde görevlendirildi ve Sosyal Politika Anabilim Dalında çalışmaya başladı. 2014 yılının Ekim ayında Doçentlik unvanını aldı. Çalışmalarını, 2016 senesinin yazında başladığı Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde sürdürüyor.

İLETİŞİM: emrah.akbas@yahoo.com
***********************************
Program Adı: SOSYAL ATOM
Bölüm:
4
Programı Hazırlayan ve Sunan: Odise VUÇİNAS
Genel Yayn Yönetmeni: Rahmi ŞEHİRLİOĞLU
Koordinatör: Metin AKPINAR
Görsel Kordinatör:
Kartal DOĞAN
Yayın İstihbarat: Erdem TALAYHAN
İzleyici Temsilcisi: Serenay Elmas AYKUT


NOT: Bu yayında yer alan yazı, fotoğraf ve video içeriklerin, bireysel kullanım dışında izin alınmadan kısmen ya da tamamen kopyalanması, çoğaltılması, kullanılması, yayınlanması ve dağıtılması kesinlikle yasaktır. Bu yasağa uymayanlar hakkında 5846 sayılı kanunu uyarınca yasal işlem yapılacaktır. İçeriğin tüm hakları SAKINCA TV adına KAAN MEDYA ve BİLİŞİM'e aittir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.