Dışişleri eski Bakanı Şükrü Sina GÜREL hükümetin dış politika anlayışını eleştirdi... Gürel'den SAKINCA'ya çok çarpıcı açıklamalar...

Eski Başbakan yardımcısı ve Dışişleri eski Bakanı Şükrü Sina Gürel SAKINCA'ya çok çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin Doğu Akdeniz politikasından tutuklanan gazetecilere, TBMM'de milletvekilliği düşürülen ve gözaltına alınan vekillerden dış politikadaki hatalara, maske dağıtımındaki karmaşıklıktan Libya'daki petrol gerilimine kadar bir çok konuda demeçler veren GÜREL, 18 yıllık hükümetine ekonomi, terör ve bölgesel yönetim krizlerini masaya yatırdı. İşte detaylar

SAKINCA TV youtube kanalında yayınlanan "Taner'le Genç Yorum" programının dün akşamki konuğu Dışişleri eski Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina GÜREL oldu. Türkiye gündemi ve dış politika konularının masaya yatırıldığı programda GÜREL çarpıcı açıklamalarda bulundu.  Her gün farklı konu ve konuklarıyla ekrana gelen Taner Özgür'ün sunduğu "Taner'le Genç Yorum" programı SAKINCA TV ekranlarında fark yaratmaya devam ediyor. Eski Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Eski Bakanı Prof. Dr. Şükrü Sina GÜREL, Türkiye’nin Doğu Akdeniz politikasından gazetecilerin tutuklanmasına, 18 yıllık hükümetin ekonomi yönetiminden dış politikada yapılan kritik hatalara, maske dağıtımı karmaşasından Libya-Suriye-Rusya üçgeni konularına değindi. İşte GÜREL'in konuk olduğu programdaki konulardan bazı başları... (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); LİBYA-SURİYE-RUSYA "Suriye ve Libya'yı birlikte değerlendirmek lazım. Türkiye'nin cepheyi biraz daha geniş tutması lazım. Yunanistan, Mısır, İsrail, Ürdün, GKRM bunlarn hepsi bir cephe oluşturuyorlar" "Bizim Doğu Akdeniz üzerinde durmamızın önemi doğalgaz ve petrol yataklarının olmasından kaynaklanıyor. Ancak bu petrolün işletilmesi ekonomik açıdan değerli olduğu zaman bir anlam kazanır. Rezervlerin şu anki hali ekonomik olmadığını gösteriyor. Tabi bu haklarımızdan vazgeçmemiz anlamına gelmiyor. Bu konu bizlerden çok ilerideki kuşakları ilgilendiren bir konu olacak. MAVİ VATAN projesi aslında bunu gösteriyor." ABD'DE YAŞANAN PROTESTOLAR VE TRUMP "Irk ayrımcılığı ve özellikle yaşatılan eziyetler daha öncede oldu. Ancak bu seferki kişileri değil sistemi sorgulayan bir olay oldu. Polis teşkilatında ırkçı uygulamaların yeniden gözden geçirildiğini görüyoruz. Hem kongrede hem de senatoda sistemin sorgulanmasına neden oldu. Bu olayların korona günlerinde eyaletlerle ters düşerek, anayasayı hiçe sayarak yaşanması kötü oldu. Trump iyi bir sınav vermedi. Trump'ı kendi partisi hep korudu ve arkasında durdu. Ancak şimdi baktığımızda Trump'ın kendi partisinden de ağır eleştirilerin olduğunu görüyoruz. En son Trump'ın son savunma bakanı açıkça Trump'ın anayasayı ihlal ettiğini ve ABD'yi böldüğünü açıkladı. Öte yandan baktığınızda protestolarda çıkan yağma olayları ve şiddet olayları artınca Trump askerlerle ABD halkına mesaj verdi. Bu mesajı Pentagon aldı ve asker kullanımına karşı çıktı." (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); "AK PARTİ İKTİDARI PANDEMİDE BAŞARILI OLDU DİYEMEYİZ" "Kamu diplomasisi sadece dışarıya sargı bezi, kolonya, maske dağıtmakla olmaz. Kaldı ki vatandaşlarımız bile maske konusunda panik oldu. Maske bulmakta bile zorlandık. Maskeyi dağıtmayı beceremedik. Şehir hastaneleri kurmakla salgının önüne geçilmez. Milletvekilliklerini düşürürseniz, gazetecileri hapise atarsanız, halk ta sorgular" 2002-2020 YILI ARASI AK PARTİ YÖNETİMİ BAŞARILI OLDU MU?  "Türkiye'nin geldiği nokta 18 yılda yapılan yanlışlıklarla geldiği noktadır. 2002 yılında bir tek terör olayımız yoktu. Şehidimiz hiç olmadı. ABD bizden o dönem neler istedi neler. Bunları daha sonra yazarak açıklayacağım. Ama 18 yılda hatalar arka arkaya geldi. Kıbrıs politikamızın tamamen değiştini söyleyebilirim. Bölgesel yönetime önem verilmiyor. Ters düşmediğimiz bir ülke kalmadı. Ruslarla iyi değiliz, İran ile şöyle böyle diyebiliriz, o da onlar idare ettiği için. Irak ile tersiz, Suriye ile halimiz zaten belli. Mısırla aramız kötü." AYASOFYA TARTIŞMASI "Bu konunun uzatılmasını hala anlamış değilim. Bunca zaman duran bir müzeyi tekrar gündeme getirerek tekrar cami yerine ibadet yerine getirmenin farklı bir anlayışı var. Cumhurbaşkanı Erdoğan kendisi zaten söylemişti Sultan Ahmet var önce orayı dolduralım diye... Şimdi ne oldu da tekrar gündeme geldi? Aslında bunun bir kaç sebebi var... Erdoğan birilerine bir sinyal veriyor. Acaba Milli görüş gömleğimi tekrar giysem ortam düzelir mi diye... Asıl endişem ise bunu bir iç politika malzemesi olarak kullanıp gündem değiştirmek... Fatih Vakfı'nın bir malı olan va vakfediliş nedeni ibadethane olan bir yere Danıştay bakcak ve karar verecek. O zaman da Heybeli Ada'daki Ruhban Okulu konusu gündeme gelecek. O dönem anayasa mahkemesi kararıyla kapatılmıştı." PROGRAMIN VİDEO OLARAK TAMAMINI İZLEMEK  İÇİN TIKLAYINIZ...   Erdem TALAYHAN / İçerik Editörü erdem@sakinca.com @sakinca_dunya (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});