deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Vatandaşlar karar sonrası Türk bayrağı açarak Ayasofya'ya koştu

Dünya 10.07.2020 - 19:18, Güncelleme: 10.07.2020 - 19:18
 

Vatandaşlar karar sonrası Türk bayrağı açarak Ayasofya'ya koştu

Danıştay, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Danıştayın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi. Ayasofya'nın 86 yıl sonra özgürleştiği karar ile Ayasofya'da okunan ikindi ezanı coşkuyla karşılandı. TV'ler canlı yayınlarken; bölgede bulunan vatandaşlar da Ayasofya önünde toplanarak ezanı birlikte dinledi.
Ayasofya kararı TBMM'de ayakta alkışlandı TBMM Genel Kurulu'nda Ayasofya kararı ayakta alkışlandı. TBMM Başkanvekili Celal Adan Genel Kurul'da Cumhurbaşkanlığı'nın Ayasofya ile ilgili kararını okudu. Adan şunları kaydetti: "İstanbul ili, Fatih ilçesinde bulunan Ayasofya Camiinin müzeye çevrilmesi hakkındaki 24/11/1934 tarihli ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Danıştay Onuncu Dairesinin 2/7/2020 tarihli ve E:2016/16015, K:2020/2595 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden, Ayasofya Camiinin yönetiminin 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 35'inci maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verilmiştir." Adan kararı okuduktan sonra AK Parti milletvekilleri 'zincirler kırıldı, Ayasofya açıldı" şeklinde slogan attı. Milletvekilleri kararı ayakta alkışladı. (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); “Ayasofya Camisi bugün asli görevine dönmüş oldu” AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, şöyle konuştu: "1934 yılından beri müze olarak kullanılan, Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesi olan ve aslında uzun yıllardır mücadelesi devam eden ki 1934'ten öncesinde Fatih'in İstanbul'u fethinden itibaren vakfiyesinde cami olarak vakfedilmiş olan, ki biz vakıf senetlerinin ihlalinin ne kadar ağır bedeller içerdiğini bilen insanlarız, bu ağır bedelin vicdani yükümlülüğünü taşıyan insanlarız. O manada bu kadar uzun bir aradan sonra öncelikle bir vakfa hürmete, bir vakıf senedine hürmete, İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han'a hürmete ve elbette değerlerimize hürmete binaen bugün geldiğimiz noktada Danıştay'ın vermiş olduğu kararla birlikte 1934'te müzeye dönüştürülen Ayasofya Camisi bugün asli görevine dönmüş oldu. Bu manada çok büyük bir mutluluk duyuyoruz Danıştay'ın verdiği karardan ve devamında da Sayın Cumhurbaşkanımıza hassaten teşekkürlerimizi sunuyoruz bu konuda bütün bekleyenler adına. Bu kararnameyle birlikte Ayasofya Camisi artık Diyanet İşleri Başkanlığının bünyesinde bütün inananlar için aynı zamanda ibadet alanı olarak hayatına devam edecek, asli hayatına devam edecek." MHP Grup başkanvekili Erkan Akçay, Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kararına ilişkin, "Uzun yıllardır ülkemizin gündeminde olan ve âdeta bir millî mesele hâline gelen, çocukluğumuzun ve gençliğimizin idealine dönüşmüş olan Ayasofya'nın tekrar cami hüviyetiyle ibadete açılması konusunda Danıştay'ın kararı ve akabinde Sayın Cumhurbaşkanımızın almış olduğu idari kararla Diyanet İşleri Başkanlığına yönetimi verilerek cami olarak ibadete açılması kararı alınmıştır. Aziz milletimize ve İslam âlemine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ve başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Danıştay’a da bu konuda şükranlarımızı sunuyorum" ifadelerini kullandı. “Hepimizin gençlik rüyasıydı” İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat dervişoğlu, tarihi ana tanıklık ettiklerini söyleyerek, "Hepimizin gençlik rüyasıydı ve 86 yıl devam eden bir mücadelenin sonucu olarak zaten hepimiz tarafından ‘cami’ diye bilinen Ayasofya Camisi, bugün tarihe Fatih Sultan Mehmet Han'ın bize miras bıraktığı şerhle kaydedilmiştir. Buna vesile olanlardan Cenab-ı Allah razı olsun" şeklinde konuştu. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, şunları kaydetti: "Ayasofya, orada ibadet etmek isteyen, inancı gereğince ibadetini yerine getirmek isteyen herkesin hakkıyla ibadet etmesi gereken bir yerdir. Ayasofya tarihsel bir insanlık mirasıdır. Bundan sonraki süreçte, Diyanet İşleri Başkanlığının, geçmişten devraldığımız ve torunlarımız için bize emanet olan buranın tarihsel, kültürel ve çok değerli mimari özelliklerine zarar verilmeden bu işleri yapması yönünde hassasiyet göstermesi noktasında da talebimizi iletiyoruz." Karar sonrası Ayasofya’da dua ettiler Danıştay’ın kararının ardından Ayasofya’ya gelen bazı vatandaşlar dualar ederek, Türk bayrağı açtı. Danıştay 10. Dairesi İstanbul'un simgeleri arasında yer alan Ayasofya'yı müze yapan 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Yerli ve yabancı turistlerin Ayasofya`yı ziyaret ederek içinde fotoğraf çektiği görüldü. Ayasofya’da dua eden bazı vatandaşlar Türk bayrağı açarken, bir vatandaşın ise Ayasofya’nın önünde namaz kıldığı görüldü. TBMM Başkanı Şentop: "Ayasofya'nın ibadete açılması bir tarihi olay" Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Ayasofya'nın ibadete açılmasının tarihi bir olay olduğunu belirterek, "Milletimizin gönlünde Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kararı vardı. Mahkemelerimiz Türk milleti adına karar veriyor. Bu kararla uzun zamandır milletimizin içinde ve gönlündeki hasret sona ermiştir" dedi. TBMM Başkanı Şentop, TBMM'de açıklama yaptı. Ayasofya'nın ibadete açılmasının tarihi bir gün olduğunu belirterek, "Bugün bu kararla beraber tarihi bir gün. Danıştay 10. Dairesi Ayasofya'nın camiden müzeye çevrilmesi ile ilgili Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Bu iptal üzerine eski, hale dönmüş oldu. Camiyi müzeye çeviren karar iptal edildiği için cami müzeye çevrilmemiş hale geldi. Karar ile Ayasofya cami olarak ibadete açılmış oldu. Cumhurbaşkanımızın yayınlamış olduğu kararname ile bu kararın uygulanma şekline dair bir uygulanma şeklini, uygulamaya dair işlem. Bununla da bütün camilerin de olduğu gibi Ayasofya'nın cami olarak yönetimine dair Diyanet İşleri Başkanlığına verilmiş oluyor. Ayasofya'nın ibadete açılması bir tarihi olay. Ayasofya bizim kuşağımızın, bir çok kuşağın ideallerinde cami olarak açılması gereken bir yapı olarak her zaman yer almıştı, hedef, rüya, hayal olarak yer almıştı. 'Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın' sloganı gençliğimizin, önceki gençliğin en önemli sloganlarından birisiydi. Bu hususta o dönemin gençlik liderlerinden Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda o yıllarda büyük gayret gösteren kişiydi. Onun Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleşmiş olması, Ayasofya'nın camiye çevrilmiş olması ayrıca anlamlı. Danıştay kararı uluslararası hukuk bakımından değerlendirmeler içeriyor. İç hukuk bakımından çok zor değil. Ayasofya Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan vakfın cami olarak , Vakfiye'de yer alıyor. Vakfiye'de Ayasofya'nın cami olarak kullanılmasına dair hüküm var. Diğer camiler Sultan Ahmet, Süleymaniye gibi kendilerine has vakfiyeleri var.ç kullanım amacı da Vakfiye'de belirtilmiş. vakfiye'de belirtilen bu amacın değiştirilmesi doğru değil. bu konu sadece Türkiye'nin iç hukukunda değil, başka ülkelerin de Kıbrıs'ta İngiliz yönetimindeyken vakıf eserlerinin tahsis edilen amaçları doğrultusunda kullanılmalarına yönünde iç hukuk düzenlemeleri yapılmış. Bu bakımdan vakıfta belirlenen esasların devlet hukukları tarafından benimsenmesi dünyada kabul edilen yaklaşım. Burada iç hukuk çerçevesinde vakfiyedeki kullanım amacına uygun olarak kullanılması, buna aykırı olan Bakanlar Kurulu karının iptali yönünde karar. Uluslararası hukuk bakımından Dünya Kültür mirasına dahil olan bir yapı olması itibariyla değerlendirmeler var. Dünya Kültür mirasına dahil olan Ayasofya değil, Sultan Ahmet, Süleymaniye de var. Bir yapının Dünya Kültür mirasına dahil olması içim müze olması gerekmiyor, bu mirasa dahil camiler de var. Burada kastedilen şey, bütün insanlık için değerli, kıymetli olmasıdır. Bu eserin korunması konusunda bir yaklaşım, deklerasyon olması. Kullanım amacının uluslararası kurum, kuruluş, sözleşmelere göre belirleneceği anlamına gelmiyor. Bu sözleşmelere egemenlik haklarına saygı gösterileceği, iç hukuk düzenlemelerine göre bu işlerin yürütüleceğine dair hükümler var. Uluslararası sözleşmelere göre Türkiye'nin burayı nasıl kullanacağına dair karar yetkisi var, bu teslim ediliyor" ifadelerini kullandı. Şentop, şöyle konuştu: "Milletimizin gönlünde Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kararı vardı. Mahkemelerimiz Türk milleti adına karar veriyor. Bu kararla uzun zamandır milletimizin içinde gönlündeki hasret sona ermiştir. Hayırlı olsun." Şentop, "Ayasofya'da ne zaman namaz kılacaksınız" sorusuna önümüzdeki hafta içerisinde olabileceğini ifade etti. Baro Başkanlarına ilişkin değerlendirme yapan Şentop, “Bugün gelmeleri yönünde tekrar bu çağrılar kendilerine de yapılıyor, söyleniyor, eğer hiç duymayan varsa çok megafonla anons yapıyorlar, kendileri ben de çekimler var, videolar var. Ben de kendilerine buradan seslenelim, Baro başkanlarımız Meclise herkesin girdiği gibi gelebilirler, yani kimliklerini bırakarak, giriş kartı alarak Meclise girebilirler. Genel Kuruldaki görüşmeleri izleyebilirler. Bunun için milletvekili arkadaşımızın arabasının içerisinde illegal tırnak içerisinde illegal bir yoldan içeriye girmelerine gerek yok. Yani kimlik vermeden kayıt yaptırmadan giriş kartı almadan girmelerine gerek yok, hepimiz hukukçuyuz, onların da hukuk kurallarına Meclisin içtüzük dahil yönetmelikleri ve kurallarına uyması lazım. Ben buraya istediğim gibi istediğim şekilde girerim diyen varsa o zaman hukuk kuralları buradaki kurallar devreye girer. Buna gerek yok arabanın arkasında, ister yere yatarak falan saklanarak girmelerine gerek yok, kimliklerini bırakıp Baro Başkanları girebilir. Ama biz Baro Başkanları olarak sade girmek istemiyoruz işte biz 1000 tane daha avukat arkadaşımız var, hep beraber gireceğiz. 1000 avukatla beraber buraya girmek burada Meclis çalışmalarını o zaman etkilemeye yönelik engellemeye yönelik bir faaliyet gerçekleştirmek anlamına gelecektir, niyet bu şekilde yorumlanabilir buna gerek yok." dedi. Konulmuş kurallar olduğunu hatırlatan Şentop, "Meclisimizin görüşlerini herkese açıklayabilir, kulislerde milletvekillerimiz de görüşebilir, buna bir mani bir durum yok. Komisyonda ilgili aşamada giriş yasağı vardı, meclisimizde halen vardır, giriş yasama Komisyon’daki şartları hepiniz gördünüz. Mecliste görev yapan arkadaşlarsınız. Orada en büyük komisyon salonumuz olduğunda ona rağmen milletvekillerinin yoğun katılımıyla gerçekleştiği için bu salgın şartlarında yapılan her işte milletvekillerimiz dahil herkes şikayetçi oldu. Bir de oraya ilaveten 80 Baro Başkanımız ve yeni katılırsam Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyeleri vesaire oradaki bu çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütme imkanı yoktur. Bir de komisyon çalışmalarına katılabilmek için iç tüzüğe göre komisyon tarafından bir şahsın davet edilmesi gerekir 30. maddesine göre ise bazı arkadaşlarımızın tuhaf tuhaf cahil cahil açıklamaları var. Daha önce falan kişi falan komisyona gelmiştir. Bırakın Adalet Komisyonunda bu kanun görüşülürken gelen Barolar Birliği temsilcileri var ,nasıl geldiler. İç tüzük 30. maddeye göre komisyon istediği kişileri o görüşülen mevzuatla ilgili olarak davet ederek onlarla onların görüşlerini alabilir." diye konuştu. Şentop, açıklamasına şöyle devam etti: "İç tüzük 30’a göre davet edilen kişi olsa onları buraya girişle ilgili olan o yasaklı onlar açısından da bir istisna teşkil ediyor ve girebiliyorlar. Dolayısıyla Baro Başkanlarıyla ilgili böyle bir talep eğer olmuş olsaydı komisyonun onların da o dönemde girme imkanı olabilirdi. Bu bir istisnası olurdu, uygulamamızı anlatabiliyor muyum? İç tüzüğe göre daha önce komisyonlara gelip bilgi verenler olmuştur, Adalet Komisyonunda Barolar Birliği temsilcileri bir girmiştir ama bunlar Komisyon’un daveti ile olmuştur. Komisyon davet ettikten sonra 80 Baro Başkanı olsa onlar da girebilirlerdi, ama böyle bir davet yok. Birkaç kişi için davet yapıldı, gelmediler. Ama Genel Kurul bu anlamda müsait, Genel Kurul arka tarafındaki izleyici locası dediğimiz kısım geniş bir kısım orta mesafe kurallarına uygun olarak oturmak takip edebilmek mümkün. Onun için burada bu sınırlamayı arkadaşlarımızla talebi üzerine biraz gevşetmiş olduk bunu da burada ifade etmek isterim“   Serenay ÖZEL / İçerik Editörü serenay@sakinca.com @OzelSerenay (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
Danıştay, Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Danıştayın gerekçesinde, Ayasofya'nın Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı mülkiyetinde olduğu, cami olarak toplumun hizmetine sunulduğu belirtildi. Ayasofya'nın 86 yıl sonra özgürleştiği karar ile Ayasofya'da okunan ikindi ezanı coşkuyla karşılandı. TV'ler canlı yayınlarken; bölgede bulunan vatandaşlar da Ayasofya önünde toplanarak ezanı birlikte dinledi.

Ayasofya kararı TBMM'de ayakta alkışlandı

TBMM Genel Kurulu'nda Ayasofya kararı ayakta alkışlandı.
TBMM Başkanvekili Celal Adan Genel Kurul'da Cumhurbaşkanlığı'nın Ayasofya ile ilgili kararını okudu. Adan şunları kaydetti:
"İstanbul ili, Fatih ilçesinde bulunan Ayasofya Camiinin müzeye çevrilmesi hakkındaki 24/11/1934 tarihli ve 2/1589 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı Danıştay Onuncu Dairesinin 2/7/2020 tarihli ve E:2016/16015, K:2020/2595 sayılı Kararı ile iptal edildiğinden, Ayasofya Camiinin yönetiminin 22/6/1965 tarihli ve 633 sayılı Diyanet İşleri Başkanlığı Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun'un 35'inci maddesi gereğince Diyanet İşleri Başkanlığına devredilerek ibadete açılmasına karar verilmiştir."
Adan kararı okuduktan sonra AK Parti milletvekilleri 'zincirler kırıldı, Ayasofya açıldı" şeklinde slogan attı. Milletvekilleri kararı ayakta alkışladı.

Ayasofya Camisi bugün asli görevine dönmüş oldu”
AK Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin, şöyle konuştu:
"1934 yılından beri müze olarak kullanılan, Fatih Sultan Mehmet Han'ın vakfiyesi olan ve aslında uzun yıllardır mücadelesi devam eden ki 1934'ten öncesinde Fatih'in İstanbul'u fethinden itibaren vakfiyesinde cami olarak vakfedilmiş olan, ki biz vakıf senetlerinin ihlalinin ne kadar ağır bedeller içerdiğini bilen insanlarız, bu ağır bedelin vicdani yükümlülüğünü taşıyan insanlarız. O manada bu kadar uzun bir aradan sonra öncelikle bir vakfa hürmete, bir vakıf senedine hürmete, İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet Han'a hürmete ve elbette değerlerimize hürmete binaen bugün geldiğimiz noktada Danıştay'ın vermiş olduğu kararla birlikte 1934'te müzeye dönüştürülen Ayasofya Camisi bugün asli görevine dönmüş oldu. Bu manada çok büyük bir mutluluk duyuyoruz Danıştay'ın verdiği karardan ve devamında da Sayın Cumhurbaşkanımıza hassaten teşekkürlerimizi sunuyoruz bu konuda bütün bekleyenler adına. Bu kararnameyle birlikte Ayasofya Camisi artık Diyanet İşleri Başkanlığının bünyesinde bütün inananlar için aynı zamanda ibadet alanı olarak hayatına devam edecek, asli hayatına devam edecek."
MHP Grup başkanvekili Erkan Akçay, Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kararına ilişkin, "Uzun yıllardır ülkemizin gündeminde olan ve âdeta bir millî mesele hâline gelen, çocukluğumuzun ve gençliğimizin idealine dönüşmüş olan Ayasofya'nın tekrar cami hüviyetiyle ibadete açılması konusunda Danıştay'ın kararı ve akabinde Sayın Cumhurbaşkanımızın almış olduğu idari kararla Diyanet İşleri Başkanlığına yönetimi verilerek cami olarak ibadete açılması kararı alınmıştır. Aziz milletimize ve İslam âlemine hayırlı uğurlu olmasını diliyorum ve başta Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Danıştay’a da bu konuda şükranlarımızı sunuyorum" ifadelerini kullandı.

“Hepimizin gençlik rüyasıydı”
İYİ Parti Grup Başkanvekili Musavat dervişoğlu, tarihi ana tanıklık ettiklerini söyleyerek, "Hepimizin gençlik rüyasıydı ve 86 yıl devam eden bir mücadelenin sonucu olarak zaten hepimiz tarafından ‘cami’ diye bilinen Ayasofya Camisi, bugün tarihe Fatih Sultan Mehmet Han'ın bize miras bıraktığı şerhle kaydedilmiştir. Buna vesile olanlardan Cenab-ı Allah razı olsun" şeklinde konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, şunları kaydetti:
"Ayasofya, orada ibadet etmek isteyen, inancı gereğince ibadetini yerine getirmek isteyen herkesin hakkıyla ibadet etmesi gereken bir yerdir. Ayasofya tarihsel bir insanlık mirasıdır. Bundan sonraki süreçte, Diyanet İşleri Başkanlığının, geçmişten devraldığımız ve torunlarımız için bize emanet olan buranın tarihsel, kültürel ve çok değerli mimari özelliklerine zarar verilmeden bu işleri yapması yönünde hassasiyet göstermesi noktasında da talebimizi iletiyoruz."

Karar sonrası Ayasofya’da dua ettiler

Danıştay’ın kararının ardından Ayasofya’ya gelen bazı vatandaşlar dualar ederek, Türk bayrağı açtı.
Danıştay 10. Dairesi İstanbul'un simgeleri arasında yer alan Ayasofya'yı müze yapan 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Yerli ve yabancı turistlerin Ayasofya`yı ziyaret ederek içinde fotoğraf çektiği görüldü. Ayasofya’da dua eden bazı vatandaşlar Türk bayrağı açarken, bir vatandaşın ise Ayasofya’nın önünde namaz kıldığı görüldü.

TBMM Başkanı Şentop: "Ayasofya'nın ibadete açılması bir tarihi olay"

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, Ayasofya'nın ibadete açılmasının tarihi bir olay olduğunu belirterek, "Milletimizin gönlünde Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kararı vardı. Mahkemelerimiz Türk milleti adına karar veriyor. Bu kararla uzun zamandır milletimizin içinde ve gönlündeki hasret sona ermiştir" dedi.

TBMM Başkanı Şentop, TBMM'de açıklama yaptı. Ayasofya'nın ibadete açılmasının tarihi bir gün olduğunu belirterek, "Bugün bu kararla beraber tarihi bir gün. Danıştay 10. Dairesi Ayasofya'nın camiden müzeye çevrilmesi ile ilgili Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Bu iptal üzerine eski, hale dönmüş oldu. Camiyi müzeye çeviren karar iptal edildiği için cami müzeye çevrilmemiş hale geldi. Karar ile Ayasofya cami olarak ibadete açılmış oldu. Cumhurbaşkanımızın yayınlamış olduğu kararname ile bu kararın uygulanma şekline dair bir uygulanma şeklini, uygulamaya dair işlem. Bununla da bütün camilerin de olduğu gibi Ayasofya'nın cami olarak yönetimine dair Diyanet İşleri Başkanlığına verilmiş oluyor. Ayasofya'nın ibadete açılması bir tarihi olay. Ayasofya bizim kuşağımızın, bir çok kuşağın ideallerinde cami olarak açılması gereken bir yapı olarak her zaman yer almıştı, hedef, rüya, hayal olarak yer almıştı. 'Zincirler kırılsın, Ayasofya açılsın' sloganı gençliğimizin, önceki gençliğin en önemli sloganlarından birisiydi. Bu hususta o dönemin gençlik liderlerinden Sayın Cumhurbaşkanımız bu konuda o yıllarda büyük gayret gösteren kişiydi. Onun Cumhurbaşkanlığı döneminde gerçekleşmiş olması, Ayasofya'nın camiye çevrilmiş olması ayrıca anlamlı. Danıştay kararı uluslararası hukuk bakımından değerlendirmeler içeriyor. İç hukuk bakımından çok zor değil. Ayasofya Fatih Sultan Mehmet tarafından kurulan vakfın cami olarak , Vakfiye'de yer alıyor. Vakfiye'de Ayasofya'nın cami olarak kullanılmasına dair hüküm var. Diğer camiler Sultan Ahmet, Süleymaniye gibi kendilerine has vakfiyeleri var.ç kullanım amacı da Vakfiye'de belirtilmiş. vakfiye'de belirtilen bu amacın değiştirilmesi doğru değil. bu konu sadece Türkiye'nin iç hukukunda değil, başka ülkelerin de Kıbrıs'ta İngiliz yönetimindeyken vakıf eserlerinin tahsis edilen amaçları doğrultusunda kullanılmalarına yönünde iç hukuk düzenlemeleri yapılmış. Bu bakımdan vakıfta belirlenen esasların devlet hukukları tarafından benimsenmesi dünyada kabul edilen yaklaşım. Burada iç hukuk çerçevesinde vakfiyedeki kullanım amacına uygun olarak kullanılması, buna aykırı olan Bakanlar Kurulu karının iptali yönünde karar. Uluslararası hukuk bakımından Dünya Kültür mirasına dahil olan bir yapı olması itibariyla değerlendirmeler var. Dünya Kültür mirasına dahil olan Ayasofya değil, Sultan Ahmet, Süleymaniye de var. Bir yapının Dünya Kültür mirasına dahil olması içim müze olması gerekmiyor, bu mirasa dahil camiler de var. Burada kastedilen şey, bütün insanlık için değerli, kıymetli olmasıdır. Bu eserin korunması konusunda bir yaklaşım, deklerasyon olması. Kullanım amacının uluslararası kurum, kuruluş, sözleşmelere göre belirleneceği anlamına gelmiyor. Bu sözleşmelere egemenlik haklarına saygı gösterileceği, iç hukuk düzenlemelerine göre bu işlerin yürütüleceğine dair hükümler var. Uluslararası sözleşmelere göre Türkiye'nin burayı nasıl kullanacağına dair karar yetkisi var, bu teslim ediliyor" ifadelerini kullandı.

Şentop, şöyle konuştu:
"Milletimizin gönlünde Ayasofya'nın cami olarak kullanılması kararı vardı. Mahkemelerimiz Türk milleti adına karar veriyor. Bu kararla uzun zamandır milletimizin içinde gönlündeki hasret sona ermiştir. Hayırlı olsun."

Şentop, "Ayasofya'da ne zaman namaz kılacaksınız" sorusuna önümüzdeki hafta içerisinde olabileceğini ifade etti.

Baro Başkanlarına ilişkin değerlendirme yapan Şentop, “Bugün gelmeleri yönünde tekrar bu çağrılar kendilerine de yapılıyor, söyleniyor, eğer hiç duymayan varsa çok megafonla anons yapıyorlar, kendileri ben de çekimler var, videolar var. Ben de kendilerine buradan seslenelim, Baro başkanlarımız Meclise herkesin girdiği gibi gelebilirler, yani kimliklerini bırakarak, giriş kartı alarak Meclise girebilirler. Genel Kuruldaki görüşmeleri izleyebilirler. Bunun için milletvekili arkadaşımızın arabasının içerisinde illegal tırnak içerisinde illegal bir yoldan içeriye girmelerine gerek yok. Yani kimlik vermeden kayıt yaptırmadan giriş kartı almadan girmelerine gerek yok, hepimiz hukukçuyuz, onların da hukuk kurallarına Meclisin içtüzük dahil yönetmelikleri ve kurallarına uyması lazım. Ben buraya istediğim gibi istediğim şekilde girerim diyen varsa o zaman hukuk kuralları buradaki kurallar devreye girer. Buna gerek yok arabanın arkasında, ister yere yatarak falan saklanarak girmelerine gerek yok, kimliklerini bırakıp Baro Başkanları girebilir. Ama biz Baro Başkanları olarak sade girmek istemiyoruz işte biz 1000 tane daha avukat arkadaşımız var, hep beraber gireceğiz. 1000 avukatla beraber buraya girmek burada Meclis çalışmalarını o zaman etkilemeye yönelik engellemeye yönelik bir faaliyet gerçekleştirmek anlamına gelecektir, niyet bu şekilde yorumlanabilir buna gerek yok." dedi.

Konulmuş kurallar olduğunu hatırlatan Şentop, "Meclisimizin görüşlerini herkese açıklayabilir, kulislerde milletvekillerimiz de görüşebilir, buna bir mani bir durum yok. Komisyonda ilgili aşamada giriş yasağı vardı, meclisimizde halen vardır, giriş yasama Komisyon’daki şartları hepiniz gördünüz. Mecliste görev yapan arkadaşlarsınız. Orada en büyük komisyon salonumuz olduğunda ona rağmen milletvekillerinin yoğun katılımıyla gerçekleştiği için bu salgın şartlarında yapılan her işte milletvekillerimiz dahil herkes şikayetçi oldu.
Bir de oraya ilaveten 80 Baro Başkanımız ve yeni katılırsam Barolar Birliği Yönetim Kurulu üyeleri vesaire oradaki bu çalışmaların sağlıklı bir şekilde yürütme imkanı yoktur. Bir de komisyon çalışmalarına katılabilmek için iç tüzüğe göre komisyon tarafından bir şahsın davet edilmesi gerekir 30. maddesine göre ise bazı arkadaşlarımızın tuhaf tuhaf cahil cahil açıklamaları var. Daha önce falan kişi falan komisyona gelmiştir. Bırakın Adalet Komisyonunda bu kanun görüşülürken gelen Barolar Birliği temsilcileri var ,nasıl geldiler. İç tüzük 30. maddeye göre komisyon istediği kişileri o görüşülen mevzuatla ilgili olarak davet ederek onlarla onların görüşlerini alabilir." diye konuştu.

Şentop, açıklamasına şöyle devam etti:
"İç tüzük 30’a göre davet edilen kişi olsa onları buraya girişle ilgili olan o yasaklı onlar açısından da bir istisna teşkil ediyor ve girebiliyorlar. Dolayısıyla Baro Başkanlarıyla ilgili böyle bir talep eğer olmuş olsaydı komisyonun onların da o dönemde girme imkanı olabilirdi. Bu bir istisnası olurdu, uygulamamızı anlatabiliyor muyum? İç tüzüğe göre daha önce komisyonlara gelip bilgi verenler olmuştur, Adalet Komisyonunda Barolar Birliği temsilcileri bir girmiştir ama bunlar Komisyon’un daveti ile olmuştur. Komisyon davet ettikten sonra 80 Baro Başkanı olsa onlar da girebilirlerdi, ama böyle bir davet yok. Birkaç kişi için davet yapıldı, gelmediler.
Ama Genel Kurul bu anlamda müsait, Genel Kurul arka tarafındaki izleyici locası dediğimiz kısım geniş bir kısım orta mesafe kurallarına uygun olarak oturmak takip edebilmek mümkün. Onun için burada bu sınırlamayı arkadaşlarımızla talebi üzerine biraz gevşetmiş olduk bunu da burada ifade etmek isterim“

 

Serenay ÖZEL / İçerik Editörü
serenay@sakinca.com
@OzelSerenay
Habere ifade bırak !
Foto Galeride Aç
Fotoğraf albümüne giderek fotoğraf(lara) yorum yazabilir yada fotoğraf(ları) sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.