deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal

Türk Tabipleri Birliği: Salgın yönetilemiyor, fırtına kapıda

Yaşam 21.09.2020 - 16:01, Güncelleme: 21.09.2020 - 16:01
 

Türk Tabipleri Birliği: Salgın yönetilemiyor, fırtına kapıda

Türk Tabipler Birliği (TTB) COVID-19 İzleme Grubu 6.Ay Değerlendirmesi 'Açılmadan Bugüne Türkiye' raporu bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. 'Salgın Yönetilemiyor, Fırtına Kapıda' başlığıyla 85 uzman ismin hazırladığı raporda, “Bizi bir tsunami bekliyor. Önümüzdeki kış, bahar ve yaz aylarını aşısız geçireceğimizi bilmek zorundayız” görüşü dile getirildi.
TTB'nin Covid-19 pandemisi değerlendirme raporunu TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. D. Sinan Adıyaman, TTB Covid-19 İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Özlem Kurt Azap'ın katıldığı sosyal medya üzerinden yapılan basın toplantısında Doç. Dr. Osman Elbek açıkladı. 95 SAĞLIK ÇALIŞANI HAYATINI KAYBETTİ Elbek'in sunduğu raporun amacı, “41 i hekim olmak üzere 95 sağlık çalışanı ve 7 bin 506 yurttaşı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Tüm amacımız ölümleri önlemektir” şeklinde açıklandı. Rapor sunumu öncesi konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “TTB'nin önerileri hayata geçirilseydi, bizlerle yapıcı eşitlikçi bir eşgüdüm sağlansaydı bu kadar ölüm yaşanır mıydı” sorusunu gündeme getirdi. (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); “KUSURSUZ FIRTINA GELİYOR” Raporu sunan Doç. Dr. Osman Elbek, grip mevsiminin gelmesiyle birlikte Covid-19 salgının ürkütücü boyutlara varacağına dikkat çekerek şunları söyledi: “Salgın yönetilemediğini, ancak fırtına kapıda olduğunu vurgulamak istiyoruz. Fırtınadan kastımız. Yaklaşan mevsimsel grip salgınıyla Covid-19 birleştiği bir süreçtir. Bu literatürde kusursuz fırtına olarak adlandırılmakta. Çünkü bu sürecin çok daha fazla ölümcül etkisi olabileceğini öngörüyoruz, bu yüzden fırtına kapıda demeye çalışıyoruz”. “ÖNEMLİ OLAN YARGILAMAK DEĞİL” Salgının geldiği boyutların bilimsel kriterlere uyulmadan hızlı ve kontrolsüz açılım yapılmasından kaynaklandığı belirtilen raporda, sorunun çözümü için önemli olanın yargılamak değil, anlamak olduğu vurgulandı. Covid-19 pandemisinin insani, tıbbi, ekonomik, sosyal ve siyasal bir sorun olduğunun altı çizildi. Raporun Covid-19 Salgın sürecinin değerlendirildiği bölümünde Türkiye'nin Zayıf ve güçlü yönlerini anlatan Doç. DR. Elbek şunları söyledi: “Başarılı olduğu alanlar veya işine yarayacak sahip olduğu avantajlar, sağlık çalışanlarının özverisi ve bilimin gücü. Geliştirilmesi gereken zayıf yönleri ise sağlıkta dönüşüm programı, salgın yönetim yetersizliği, birlikte çalışabilme becerisi olmayışı ve pandemiyi doğru okuyamamak. (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); *Pandemi sürecine olumsuz etki yapan problem ve riskler ve tehdit ise otoratik ülke yönetimi. Türkiye'de tepeden tırnağa her şey artık ortak aklın dışında yürümeye başladı. ‘Ben bilirim’ zihniyeti salgın yönetimi politikasına yapılacak en kötü adımdır. Hep birlikte yönetmeye, bir birimizden öğrenmeye ihtiyacımız var. *Salgının kontrol altına alınma politikasının demokratik ve ortak akıldan geçen bir sistemi tüm Türkiye inşa etmekten geçtiğini görüyoruz. Yaşanan ekonomik kriz ve sağlığın ticarileşmesi, hastanelerin ticarethane olarak kabul edilmesi bir tehdit.” “BİZİ BİR TSUNAMİ BEKLİYOR” Elbek, dünyanın hemen tüm ülkelerinde olgu düzeylerinde pikler yaşandığını belirterek “Bu beklenen bir şeydi. Ama Türkiye'nin olgu sayıları hiçbir pike izin vermeden devam etti. TTB olarak Temmuz ve Ağustos'ta uyarı yaptık. Bunun iyi bir şey olmadığını, eğer buna etkin önlem alınmazsa Eylül ayında, grip mevsimine çok yüksek hasta sayısıyla girebileceğimizi ifade etmiştik. Keşke hayat bizi doğrulamasaydı. Şimdi önümüzde bizi bir tsunami bekliyor. Biz yüksek bir toplumsal bulaş havuzuyla bu sürece giriyoruz. Çünkü açılma dönemini bilimsel kriterlere uygun yapmadık” görüşünü dile getirdi. ÖNÜMÜZDEKİ 1 YIL AŞIDAN ÇOK FAZLA KATKI BEKLENMEMELİ TTB Covid-19 izleme grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala'da Covid-19 aşısıyla korunmanın önümüzdeki en az 6 aylık süreçte mümkün olmadığını söyledi. Pala, aşıdaki gelişmeleri şöyle anlattı: “Dünyada şu anda en kısa sürede uygulamaya geçebilecek aşılara baktığımızda, bu aşıları üretebilecek firmalar 1 yıl içerisinde 300 milyon doz civarında bir aşı üretiminden söz ediyorlar. Yani yıl sonuna kadar aşılar hem güvenirlilikleri, hem de koruyucuları açısından onaylansa ancak bir aşı 300 milyon doz üretilecek. Bu dozun dünyaya yetmesini bırakın, önde gelen birkaç ülke tarafından şuanda ön satın alması bile yapılmış durumda. *Dolayısıyla ne 2020 yılı için nede 2021 yılının ilk ayları için, en azından ilk 6 ayı için dünya da aşıyla korumanın ciddi bir gündem oluşturmayacağı anlaşılıyor. Dünya Sağlık Örgütü geçen hafta bu konu hakkında önümüzdeki 1 yıl için aşıdan çok fazla katkı beklenmemesi gerektiğinin altını çizdi”. BÖLGESEL KAPANMALAR GÜNDEME GELEBİLİR Günlük yeni olgu görülme sıklığının 100 binde 1'in üzerinde olduğu her yere özgü önlem almak gerektiğini söyleyen Pala, “Türkiye'de salgının neredeyse ağırlıklı olarak sınıfsal bir özellik göstermesinden de yola çıkılarak, kamu-özel sektör ayrımı olmaksızın bütün çalışanları ve aileleri için en az 2 hafta sürecek bir kapanma gündeme gelebilir. Ama bu kapanmayı bütün Türkiye için önermek yerine salgının gerçek verileri üzerinden yeni olgu görülme sıklığının nerelerde olduğu belirlendikten sonra tartışmamız gerekir” diyerek filyasyon verilerinin açıklanmasının bulaş kaynaklarının ev, iş yeri ortamları, okullar ve toplu ulaşım mı olduğunu verilerine ulaşılacağını, bununda salgının önlenmesinde büyük rol oynayacağını söyledi. Erdem TALAYHAN / İçerik Editörü erdem@sakinca.com @sakinca_dunya      (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
Türk Tabipler Birliği (TTB) COVID-19 İzleme Grubu 6.Ay Değerlendirmesi 'Açılmadan Bugüne Türkiye' raporu bir basın toplantısı ile kamuoyuna açıklandı. 'Salgın Yönetilemiyor, Fırtına Kapıda' başlığıyla 85 uzman ismin hazırladığı raporda, “Bizi bir tsunami bekliyor. Önümüzdeki kış, bahar ve yaz aylarını aşısız geçireceğimizi bilmek zorundayız” görüşü dile getirildi.

TTB'nin Covid-19 pandemisi değerlendirme raporunu TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. D. Sinan Adıyaman, TTB Covid-19 İzleme Grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala, Merkez Konseyi üyesi Prof. Dr. Özlem Kurt Azap'ın katıldığı sosyal medya üzerinden yapılan basın toplantısında Doç. Dr. Osman Elbek açıkladı.

95 SAĞLIK ÇALIŞANI HAYATINI KAYBETTİ

Elbek'in sunduğu raporun amacı, “41 i hekim olmak üzere 95 sağlık çalışanı ve 7 bin 506 yurttaşı Covid-19 nedeniyle kaybettik. Tüm amacımız ölümleri önlemektir” şeklinde açıklandı. Rapor sunumu öncesi konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, “TTB'nin önerileri hayata geçirilseydi, bizlerle yapıcı eşitlikçi bir eşgüdüm sağlansaydı bu kadar ölüm yaşanır mıydı” sorusunu gündeme getirdi.

“KUSURSUZ FIRTINA GELİYOR”

Raporu sunan Doç. Dr. Osman Elbek, grip mevsiminin gelmesiyle birlikte Covid-19 salgının ürkütücü boyutlara varacağına dikkat çekerek şunları söyledi:

Salgın yönetilemediğini, ancak fırtına kapıda olduğunu vurgulamak istiyoruz. Fırtınadan kastımız. Yaklaşan mevsimsel grip salgınıyla Covid-19 birleştiği bir süreçtir. Bu literatürde kusursuz fırtına olarak adlandırılmakta. Çünkü bu sürecin çok daha fazla ölümcül etkisi olabileceğini öngörüyoruz, bu yüzden fırtına kapıda demeye çalışıyoruz”.

“ÖNEMLİ OLAN YARGILAMAK DEĞİL”

Salgının geldiği boyutların bilimsel kriterlere uyulmadan hızlı ve kontrolsüz açılım yapılmasından kaynaklandığı belirtilen raporda, sorunun çözümü için önemli olanın yargılamak değil, anlamak olduğu vurgulandı. Covid-19 pandemisinin insani, tıbbi, ekonomik, sosyal ve siyasal bir sorun olduğunun altı çizildi.

Raporun Covid-19 Salgın sürecinin değerlendirildiği bölümünde Türkiye'nin Zayıf ve güçlü yönlerini anlatan Doç. DR. Elbek şunları söyledi:

“Başarılı olduğu alanlar veya işine yarayacak sahip olduğu avantajlar, sağlık çalışanlarının özverisi ve bilimin gücü. Geliştirilmesi gereken zayıf yönleri ise sağlıkta dönüşüm programı, salgın yönetim yetersizliği, birlikte çalışabilme becerisi olmayışı ve pandemiyi doğru okuyamamak.

*Pandemi sürecine olumsuz etki yapan problem ve riskler ve tehdit ise otoratik ülke yönetimi. Türkiye'de tepeden tırnağa her şey artık ortak aklın dışında yürümeye başladı. ‘Ben bilirim’ zihniyeti salgın yönetimi politikasına yapılacak en kötü adımdır. Hep birlikte yönetmeye, bir birimizden öğrenmeye ihtiyacımız var.

*Salgının kontrol altına alınma politikasının demokratik ve ortak akıldan geçen bir sistemi tüm Türkiye inşa etmekten geçtiğini görüyoruz. Yaşanan ekonomik kriz ve sağlığın ticarileşmesi, hastanelerin ticarethane olarak kabul edilmesi bir tehdit.”

“BİZİ BİR TSUNAMİ BEKLİYOR”

Elbek, dünyanın hemen tüm ülkelerinde olgu düzeylerinde pikler yaşandığını belirterek “Bu beklenen bir şeydi. Ama Türkiye'nin olgu sayıları hiçbir pike izin vermeden devam etti. TTB olarak Temmuz ve Ağustos'ta uyarı yaptık. Bunun iyi bir şey olmadığını, eğer buna etkin önlem alınmazsa Eylül ayında, grip mevsimine çok yüksek hasta sayısıyla girebileceğimizi ifade etmiştik. Keşke hayat bizi doğrulamasaydı. Şimdi önümüzde bizi bir tsunami bekliyor. Biz yüksek bir toplumsal bulaş havuzuyla bu sürece giriyoruz. Çünkü açılma dönemini bilimsel kriterlere uygun yapmadık” görüşünü dile getirdi.

ÖNÜMÜZDEKİ 1 YIL AŞIDAN ÇOK FAZLA KATKI BEKLENMEMELİ

TTB Covid-19 izleme grubu üyesi Prof. Dr. Kayıhan Pala'da Covid-19 aşısıyla korunmanın önümüzdeki en az 6 aylık süreçte mümkün olmadığını söyledi. Pala, aşıdaki gelişmeleri şöyle anlattı:

“Dünyada şu anda en kısa sürede uygulamaya geçebilecek aşılara baktığımızda, bu aşıları üretebilecek firmalar 1 yıl içerisinde 300 milyon doz civarında bir aşı üretiminden söz ediyorlar. Yani yıl sonuna kadar aşılar hem güvenirlilikleri, hem de koruyucuları açısından onaylansa ancak bir aşı 300 milyon doz üretilecek. Bu dozun dünyaya yetmesini bırakın, önde gelen birkaç ülke tarafından şuanda ön satın alması bile yapılmış durumda.

*Dolayısıyla ne 2020 yılı için nede 2021 yılının ilk ayları için, en azından ilk 6 ayı için dünya da aşıyla korumanın ciddi bir gündem oluşturmayacağı anlaşılıyor. Dünya Sağlık Örgütü geçen hafta bu konu hakkında önümüzdeki 1 yıl için aşıdan çok fazla katkı beklenmemesi gerektiğinin altını çizdi”.

BÖLGESEL KAPANMALAR GÜNDEME GELEBİLİR

Günlük yeni olgu görülme sıklığının 100 binde 1'in üzerinde olduğu her yere özgü önlem almak gerektiğini söyleyen Pala, “Türkiye'de salgının neredeyse ağırlıklı olarak sınıfsal bir özellik göstermesinden de yola çıkılarak, kamu-özel sektör ayrımı olmaksızın bütün çalışanları ve aileleri için en az 2 hafta sürecek bir kapanma gündeme gelebilir. Ama bu kapanmayı bütün Türkiye için önermek yerine salgının gerçek verileri üzerinden yeni olgu görülme sıklığının nerelerde olduğu belirlendikten sonra tartışmamız gerekir” diyerek filyasyon verilerinin açıklanmasının bulaş kaynaklarının ev, iş yeri ortamları, okullar ve toplu ulaşım mı olduğunu verilerine ulaşılacağını, bununda salgının önlenmesinde büyük rol oynayacağını söyledi.

Erdem TALAYHAN / İçerik Editörü
erdem@sakinca.com
@sakinca_dunya
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.