deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Dolar, Euro, Sterlin fırladı... Piyasalar oldukça tedirgin

Spor 26.10.2020 - 14:53, Güncelleme: 26.10.2020 - 14:53
 

Dolar, Euro, Sterlin fırladı... Piyasalar oldukça tedirgin

Piyasalar yeni haftaya rekorlarla başladı. Dolar ve euro zirvelerini yeniledi. Uzmanlara göre doların rekor kırmasının başlıca dört ana sebebi var.
Geçen hafta perşembe gününe kadar piyasalara hakim olan iyimser hava, Merkez Bankası’nın faiz artırmama kararı ile dağıldı. Dolar 8.06’nın, euro ise 9.54’ün üzerine çıkarak tarihi zirvelerini yeniledi. Uzmanlar TL’de yaşanan değer kaybında Merkez Bankası kararının en önemli neden olduğu görüşünde. Türkiye’nin borç miktarı ve ABD seçimleri de Türk Lirası’na baskı yapan en önemli nedenlerin başında geliyor. Doç. Dr. Demirel, “En önemli endişe küresel çevrelerde bu kadar borcun ödenemeyecek olması yönünde. Kur yükselmesin diye kaybedilen yaklaşık 120 milyar dolar da bu endişeleri artırıyor. Merkez Bankası’nın faiz konusunda yarattığı son belirsizlik hem faiz hem de döviz kuru üzerindeki baskıyı artırıyor. Merkez’in politikalarına olan güven azaldı. Faizi yüzde 24 seviyesinden çok hızlı bir şekilde yüzde 8.25 seviyesine çekti. Ancak aynı şekilde yükseltemiyor.” açıklamasında bulundu. AN İTİBARIYLA DOLAR, EURO, STERLİN  DOLAR 8,0722   EURO 9,5453   STERLIN 10,5371   ALTIN 494,24   BİST 1.174  (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ KARARI İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı iktisatçı Prof. Dr. Ümit Özlale konu hakkında yaptığı açıklamada, “Türk Lirası'nın geldiği bu seviyenin rekabetçi olma isteğinin değil beceriksizliğin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı. Merkez Bankası’nın faiz artırmama kararını doların üzerindeki risklerden biri olarak gören Özlale, “Bugün herhangi bir üniversitede temel ekonomi derslerini almış bir öğrenci dış ticaret fazlası olmayan bir ülkede enflasyon ve risk primini düşürmeden faizler ve kuru aynı anda baskılamanın krize davetiye çıkaracağını bilir.” dedi ve şöyle devam etti: Türkiye'nin en iyi araştırma olanaklarına ve beşeri sermayesine sahip kurumlarından biri olan Merkez Bankası'nın da bunu bilmeme ihtimali yok. O zaman insanın aklına gelen tek açıklama, dünyada sadece iki politikacının inandığı “enflasyonun sebebi faizdir” söyleminin bağımsızlığı çoktandır kalmamış Merkez Bankası marifetiyle Türkiye'de test edilmesi oluyor. Bunun maliyetini de yükselen enflasyon, artan faizler, kronik işsizlik ve iflasın eşiğine gelmiş şirketler olarak ödüyoruz. “AÇIKLANAN PROGRAMLAR ANLAMINI YİTİRİYOR” Yeni ekonomi programında iki sene sonrasının kur hedefinin aşıldığını belirten Prof. Özlale, “Merkez Bankası'nın enflasyon öngörüleri de tutmayacak. Üstelik bu durumla da ilk defa karşılaşmıyoruz. Sayın Bakan'ın her seferinde yeni diye açıkladığı programlar bir ay geçmeden anlamını yitiriyor. Bugün dolar cinsinden yüzde 6'nın üzerinde bir faizle borçlanan, ekonomik gelişmeleri okuyamadığı için en az 40 milyar TL'lik ek faiz maliyetini bu devlete yükleyen ekonomi yönetiminin “kur ve faiz lobisinden” bahsetme imkanı kalmamıştır.” dedi. Döviz cinsinden borçlu şirketlerin finansal güçlerini korumalarında sorun yaratabileceği için, bu şekilde devam etmenin sürdürülebilir olmadığını ifade eden Dr. Kubilay, “Ekonomi yönetimi şu anda büyümenin daha önce geldiği politikalar uyguluyor. Önümüzdeki günlerde de eğer Merkez Bankası ek tedbirler almazsa bu şekilde ilerleyecek. (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); Avrupa’daki corona virüsü vakalarının tekrar yükselişe geçmesi, Türkiye’de durumun kötüleşmesi ve çok yüksek ihtimalli olmasa da kapatmaların imkan dahilinde bulunması ve ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti adayı Biden’ın olası seçim zaferi de Türk Lirasına baskı yapıyor. Bu noktada Merkez Bankası bir sonraki toplantı tarihi olan 19 Kasım’a kadar kuru, makul seviyelerde tutmaya çalışacak ancak bunun için yeterli önlemleri almadığından dışarısı bozulduğu için Türkiye’de de TL’nin değer kaybının yükselmesi kaçınılmaz hale gelecek.” açıklamasında bulundu. (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({}); Piyasada TCMB kararı haricinde yakından izlenen gelişmeler arasında ABD seçimleri, Brexit, corona virüsünde küresel ve lokal artış trendi, AB ile tansiyonun yeniden artması endişesi, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve S-400 hava savunma sistemleri konusunda devam eden süreç öne çıkıyor. Erdem TALAYHAN / İçerik Editörü erdem@sakinca.com @sakinca_dunya      (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
Piyasalar yeni haftaya rekorlarla başladı. Dolar ve euro zirvelerini yeniledi. Uzmanlara göre doların rekor kırmasının başlıca dört ana sebebi var.

Geçen hafta perşembe gününe kadar piyasalara hakim olan iyimser hava, Merkez Bankası’nın faiz artırmama kararı ile dağıldı. Dolar 8.06’nın, euro ise 9.54’ün üzerine çıkarak tarihi zirvelerini yeniledi. Uzmanlar TL’de yaşanan değer kaybında Merkez Bankası kararının en önemli neden olduğu görüşünde. Türkiye’nin borç miktarı ve ABD seçimleri de Türk Lirası’na baskı yapan en önemli nedenlerin başında geliyor.

Doç. Dr. Demirel, “En önemli endişe küresel çevrelerde bu kadar borcun ödenemeyecek olması yönünde. Kur yükselmesin diye kaybedilen yaklaşık 120 milyar dolar da bu endişeleri artırıyor.

Merkez Bankası’nın faiz konusunda yarattığı son belirsizlik hem faiz hem de döviz kuru üzerindeki baskıyı artırıyor. Merkez’in politikalarına olan güven azaldı. Faizi yüzde 24 seviyesinden çok hızlı bir şekilde yüzde 8.25 seviyesine çekti. Ancak aynı şekilde yükseltemiyor.” açıklamasında bulundu.

AN İTİBARIYLA DOLAR, EURO, STERLİN

 DOLAR 8,0722 

 EURO 9,5453 

 STERLIN 10,5371 

 ALTIN 494,24 

 BİST 1.174 

MERKEZ BANKASI’NIN FAİZ KARARI

İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı iktisatçı Prof. Dr. Ümit Özlale konu hakkında yaptığı açıklamada, “Türk Lirası'nın geldiği bu seviyenin rekabetçi olma isteğinin değil beceriksizliğin bir sonucu olduğunu düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.

Merkez Bankası’nın faiz artırmama kararını doların üzerindeki risklerden biri olarak gören Özlale, “Bugün herhangi bir üniversitede temel ekonomi derslerini almış bir öğrenci dış ticaret fazlası olmayan bir ülkede enflasyon ve risk primini düşürmeden faizler ve kuru aynı anda baskılamanın krize davetiye çıkaracağını bilir.” dedi ve şöyle devam etti:

Türkiye'nin en iyi araştırma olanaklarına ve beşeri sermayesine sahip kurumlarından biri olan Merkez Bankası'nın da bunu bilmeme ihtimali yok. O zaman insanın aklına gelen tek açıklama, dünyada sadece iki politikacının inandığı “enflasyonun sebebi faizdir” söyleminin bağımsızlığı çoktandır kalmamış Merkez Bankası marifetiyle Türkiye'de test edilmesi oluyor. Bunun maliyetini de yükselen enflasyon, artan faizler, kronik işsizlik ve iflasın eşiğine gelmiş şirketler olarak ödüyoruz.

“AÇIKLANAN PROGRAMLAR ANLAMINI YİTİRİYOR”

Yeni ekonomi programında iki sene sonrasının kur hedefinin aşıldığını belirten Prof. Özlale, “Merkez Bankası'nın enflasyon öngörüleri de tutmayacak. Üstelik bu durumla da ilk defa karşılaşmıyoruz. Sayın Bakan'ın her seferinde yeni diye açıkladığı programlar bir ay geçmeden anlamını yitiriyor. Bugün dolar cinsinden yüzde 6'nın üzerinde bir faizle borçlanan, ekonomik gelişmeleri okuyamadığı için en az 40 milyar TL'lik ek faiz maliyetini bu devlete yükleyen ekonomi yönetiminin “kur ve faiz lobisinden” bahsetme imkanı kalmamıştır.” dedi.

Döviz cinsinden borçlu şirketlerin finansal güçlerini korumalarında sorun yaratabileceği için, bu şekilde devam etmenin sürdürülebilir olmadığını ifade eden Dr. Kubilay, “ Ekonomi yönetimi şu anda büyümenin daha önce geldiği politikalar uyguluyor. Önümüzdeki günlerde de eğer Merkez Bankası ek tedbirler almazsa bu şekilde ilerleyecek.

Avrupa’daki corona virüsü vakalarının tekrar yükselişe geçmesi, Türkiye’de durumun kötüleşmesi ve çok yüksek ihtimalli olmasa da kapatmaların imkan dahilinde bulunması ve ABD başkanlık seçimlerinde Demokrat Parti adayı Biden’ın olası seçim zaferi de Türk Lirasına baskı yapıyor. Bu noktada Merkez Bankası bir sonraki toplantı tarihi olan 19 Kasım’a kadar kuru, makul seviyelerde tutmaya çalışacak ancak bunun için yeterli önlemleri almadığından dışarısı bozulduğu için Türkiye’de de TL’nin değer kaybının yükselmesi kaçınılmaz hale gelecek.” açıklamasında bulundu.

Piyasada TCMB kararı haricinde yakından izlenen gelişmeler arasında ABD seçimleri, Brexit, corona virüsünde küresel ve lokal artış trendi, AB ile tansiyonun yeniden artması endişesi, Azerbaycan-Ermenistan gerilimi ve S-400 hava savunma sistemleri konusunda devam eden süreç öne çıkıyor.

Erdem TALAYHAN / İçerik Editörü
erdem@sakinca.com
@sakinca_dunya
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.