deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal

Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı Kemal Aydın'dan muhteşem bir yazı dizisi... "İşin doğrusu 2"

Siyaset 25.11.2020 - 10:58, Güncelleme: 25.11.2020 - 10:58
 

Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı Kemal Aydın'dan muhteşem bir yazı dizisi... "İşin doğrusu 2"

Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı Kemal Aydın deprem gerçeğini masaya yatırdı. İlk yazı dizisinde rekor okunma ile SAKINCA okurlarının karşısına "İşin Doğrusu" yazı serisi ile çıkan Aydın, ülkemizdeki deprem gerçeğini en ince ayrıntılarına varana kadar kaleme aldı.
Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı Kemal Aydın, Ülkemizin kanayan yarası haline gelen deprem gerçeğinin peşini bırakmıyor. Depremin sadece felaketin olduğu zaman ve sonrasındaki 1 hafta içerisinde gündeme gelip daha sonra gündemden kalktığından yakınan Aydın,  gerçekleri yazmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sakinca.com'da köşesine başlayan Aydın, ilk köşe yazısı olan "İşin Doğrusu" başlıklı makale niteliğindeki yazı ile okunma rekoru kırdı. Deprem gerçeğini en ince ayrıntısına varana kadar kaleme alan Kemal Aydın, yazı dizisine "İşin Doğrusu 2" ile devam etti.. İşte Kema Aydın'ın ses getirecek yazı dizisinin devamı... "İŞİN DOĞRUSU 2"   Atatürk "Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmenlerdir’" sözüyle, öğretmenin sağlıklı bir toplum inşasındaki önemini ortaya koymuştur. Bu duygu ve saygıyla öğretmenlerimizin gününü kutlayarak başlayalım yazımıza… Çağımızın demokrasi ile yönetilen ülkelerinde, planlı ve sağlıklı kentlerin oluşturulması görevi, yerel yönetimlerdedir. Ülkemizde ise bu görev; belde, ilçe, il ve büyükşehir belediyeleri eliyle yerine getirilmektedir. Bu işin hem mutfağında çalışmış hem de teorisini yapmış, başarılı belediyecilik uygulamalarıyla güvenli yaşamın mutluluğunu, beldesinde yaşayan halka tattırmış bir arkadaşınız olarak, geçen hafta "Deprem Gerçeği" üzerine kaleme aldığım yazıyı bıraktığımız yerden irdelemeye devam edelim derim. İlk yazımı okumayanlar varsa aşağıya bir link bırakarak önce o yazımı okumalarını daha sonra buradan devam etmelerini tavsiye ederim. (İşin Doğrusu I.Bölüm) Orta şiddetli deprem ve sel afetleri sonrasında bile, yaşadığımız yüksek can ve mal kayıplarının, hala önlenemiyor olmasını anlayamıyorum. Çağımızın teknoloji ve iletişim imkânlarına rağmen, gelişmiş dünya ülkelerinin elde etmiş oldukları başarılı sonuçlara, bizim ulaşamıyor olmamızın nedenlerini, oy veren sorumlu yurttaşlar olarak sorgulamamız gerekiyor… Gölcük, Adapazarı ve Düzce’de 1999 yılında yaşadığımız Büyük Marmara Depremi’nde: 19 bin 218 insanını toprağa vermiş, 48 bin 901 insanını yaralı kurtarmış, 5 bin 840 insanı kaybolan Türkiye’nin yasama organı, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu raporuna göre; 364 bin 905 konut ve işyerinin yıkıldığı bu bölge, Türkiye ekonomisinin kalbini oluşturmaktadır.Yaklaşık 20 milyar dolarlık zararla, 2001 Krizi, ANAP ve DSP’nin çöküşü ve Ak Parti’nin iktidara gelmesine yol açmak gibi, siyasi ve ekonomik sonuçlar doğuran Marmara Depremi üzerinden 21 yıl geçti. Aradan geçen bu zaman zarfında, inşaat teknolojileri alanında yaşanan büyük gelişmelere rağmen 6.6 büyüklüğünde bir sarsıntı hala canımızı yakıyorsa, bu ahmaklığımızın ve hatalarımızın nedenlerini milletçe düşünmeliyiz. 31 Ekim Cumartesi günü, İzmir’de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremden 65 saat sonra enkaz altından kurtarılan Elif bebeğin, 91 saat sonra kurtarılan Ayda bebeğin mucizevi kurtuluşlarının sevinciyle, asıl sorgulanması gereken konuların üstünü örtmemeliyiz ve yetkililere: 6 ve 6 büyüklüğün üstündeki depremlerde yıkılacağı mutlak olan bu çürük yapılarda, neden hala insanlar oturuyordu? Neden hala dere kenarları ve tarım arazileri imara açılıyor? Belediyeler bu alanlara hala neden ruhsat veriyor? 8 şiddetinin altında olan depremlerde, can kaybını neredeyse sıfıra indirmiş ülkelerin başardıklarını, biz neden başaramıyoruz? Bu alanda başarılı olmak için... YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ
Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı Kemal Aydın deprem gerçeğini masaya yatırdı. İlk yazı dizisinde rekor okunma ile SAKINCA okurlarının karşısına "İşin Doğrusu" yazı serisi ile çıkan Aydın, ülkemizdeki deprem gerçeğini en ince ayrıntılarına varana kadar kaleme aldı.

Bahçeşehir Kurucu Belediye Başkanı Kemal Aydın, Ülkemizin kanayan yarası haline gelen deprem gerçeğinin peşini bırakmıyor. Depremin sadece felaketin olduğu zaman ve sonrasındaki 1 hafta içerisinde gündeme gelip daha sonra gündemden kalktığından yakınan Aydın,  gerçekleri yazmaya devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sakinca.com'da köşesine başlayan Aydın, ilk köşe yazısı olan "İşin Doğrusu" başlıklı makale niteliğindeki yazı ile okunma rekoru kırdı. Deprem gerçeğini en ince ayrıntısına varana kadar kaleme alan Kemal Aydın, yazı dizisine "İşin Doğrusu 2" ile devam etti..

İşte Kema Aydın'ın ses getirecek yazı dizisinin devamı...

"İŞİN DOĞRUSU 2"  

Atatürk "Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmenlerdir’" sözüyle, öğretmenin sağlıklı bir toplum inşasındaki önemini ortaya koymuştur. Bu duygu ve saygıyla öğretmenlerimizin gününü kutlayarak başlayalım yazımıza…

Çağımızın demokrasi ile yönetilen ülkelerinde, planlı ve sağlıklı kentlerin oluşturulması görevi, yerel yönetimlerdedir. Ülkemizde ise bu görev; belde, ilçe, il ve büyükşehir belediyeleri eliyle yerine getirilmektedir. Bu işin hem mutfağında çalışmış hem de teorisini yapmış, başarılı belediyecilik uygulamalarıyla güvenli yaşamın mutluluğunu, beldesinde yaşayan halka tattırmış bir arkadaşınız olarak, geçen hafta "Deprem Gerçeği" üzerine kaleme aldığım yazıyı bıraktığımız yerden irdelemeye devam edelim derim.

İlk yazımı okumayanlar varsa aşağıya bir link bırakarak önce o yazımı okumalarını daha sonra buradan devam etmelerini tavsiye ederim. (İşin Doğrusu I.Bölüm)

Orta şiddetli deprem ve sel afetleri sonrasında bile, yaşadığımız yüksek can ve mal kayıplarının, hala önlenemiyor olmasını anlayamıyorum. Çağımızın teknoloji ve iletişim imkânlarına rağmen, gelişmiş dünya ülkelerinin elde etmiş oldukları başarılı sonuçlara, bizim ulaşamıyor olmamızın nedenlerini, oy veren sorumlu yurttaşlar olarak sorgulamamız gerekiyor…

Gölcük, Adapazarı ve Düzce’de 1999 yılında yaşadığımız Büyük Marmara Depremi’nde: 19 bin 218 insanını toprağa vermiş, 48 bin 901 insanını yaralı kurtarmış, 5 bin 840 insanı kaybolan Türkiye’nin yasama organı, TBMM Deprem Araştırma Komisyonu raporuna göre; 364 bin 905 konut ve işyerinin yıkıldığı bu bölge, Türkiye ekonomisinin kalbini oluşturmaktadır.Yaklaşık 20 milyar dolarlık zararla, 2001 Krizi, ANAP ve DSP’nin çöküşü ve Ak Parti’nin iktidara gelmesine yol açmak gibi, siyasi ve ekonomik sonuçlar doğuran Marmara Depremi üzerinden 21 yıl geçti. Aradan geçen bu zaman zarfında, inşaat teknolojileri alanında yaşanan büyük gelişmelere rağmen 6.6 büyüklüğünde bir sarsıntı hala canımızı yakıyorsa, bu ahmaklığımızın ve hatalarımızın nedenlerini milletçe düşünmeliyiz.

31 Ekim Cumartesi günü, İzmir’de yaşanan 6.6 büyüklüğündeki depremden 65 saat sonra enkaz altından kurtarılan Elif bebeğin, 91 saat sonra kurtarılan Ayda bebeğin mucizevi kurtuluşlarının sevinciyle, asıl sorgulanması gereken konuların üstünü örtmemeliyiz ve yetkililere: 6 ve 6 büyüklüğün üstündeki depremlerde yıkılacağı mutlak olan bu çürük yapılarda, neden hala insanlar oturuyordu? Neden hala dere kenarları ve tarım arazileri imara açılıyor? Belediyeler bu alanlara hala neden ruhsat veriyor? 8 şiddetinin altında olan depremlerde, can kaybını neredeyse sıfıra indirmiş ülkelerin başardıklarını, biz neden başaramıyoruz? Bu alanda başarılı olmak için...

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.