deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal

Kılıçdaroğlu'ndan iktidara çok sert Boğaziçi tepkisi

Güncel 05.01.2021 - 16:54, Güncelleme: 05.01.2021 - 16:54
 

Kılıçdaroğlu'ndan iktidara çok sert Boğaziçi tepkisi

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde gazetecilerle buluştuğu toplantıda Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü'ne öğrencilerin girişini engellemek için kapıya kelepçe takıldığı ana ilişkin çekilen fotoğrafı darbe dönemine benzetti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi’nde aralarında Gerçek Gündem.com'un Genel Yayın Yönetmeni ve sahibi Ozan Buz'un da bulunduğu gazetecilerle buluşarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılıçdaroğlu'na toplantıda Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ve Genel Başkan İletişim Koordinatörü Ömer Topsakal eşlik etti. Kılıçdaroğlu, gazetecilerin "Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bir açıklaması oldu 27 Mayıs’la ilgili. Dünden bu yana ülkede darbe tartışması yapılıyor. Bu tartışmaya nasıl bakarsınız?" sorusuna şu yanıtı verdi: KILIÇDAROĞLU'NDAN 12 EYLÜL HATIRLATMASI "20 Temmuz’dan beri Türkiye zaten sivil darbenin içindedir. Biz hiçbir darbeyi savunmadık. Demokrasinin bu noktaya gelmesinin temelinde de darbeler vardır. Dolayısıyla darbelere karşı çıkmak hepimizin ortak görevidir. Biz hem asgari darbelere hem de sivil darbelere karşıyız. Türkiye şu anda bir sivil darbenin içindedir. 12 Eylül’de Kenan Evren ve arkadaşları ne yaptılarsa benzerini aynen bunlarda 20 Temmuz’dan sonra yaptılar. 15 Temmuz’u fırsata çevirip OHAL ilan ettiler. OHAL koşullarında anayasa değiştirdiler. Ve şimdi o darbe süreci aynen devam ediyor. "SİVİL DARBE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ" Biz sivil darbeye de karşıyız.  Bugün Erdoğan’ı eleştirme cesaretini kaç kişi gösteriyor? Kenan Evren’i eleştirebilme cesaretini kaç kişi gösterebiliyordu? Kıyasladığınız zaman bu paralelliği görürsünüz. Çok açık ve çok net. O dönemde de parlamento büyük ölçüde askıya alınmıştı. Göstermelik bir parlamento vardı. Bugün de büyük ölçüde askıya alınmış göstermelik bir parlamento var. Kıyaslayın, asgari darbe ile sivil darbenin paralel olduğunu görürsünüz." Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2015’te İstanbul 1’inci Bölge’den milletvekili aday adayı olan Melih Bulu’yu atamasını öğrencilerin protesto ettiği Güney Kampüsü'ne girişleri engellemek için kapıya kelepçe takmasını 12 Eylül darbe dönemine benzetti. Kılıçdaroğlu'nun gazetecilerin "Sizce hükümet Boğaziçi Üniversitesi’nin kampüsüne polis yoluyla neden kelepçe takmıştır? Protestolar sürerken ana muhalefet partisi olarak ya da toplumsal muhalefetin nasıl bir eleştirisi olacaktır. Taraflara bakış açınız nedir? Akademik özerklik konusunda sizin bir projeniz var mıdır?" sorusuna verdiği yanıt şöyle: "Türkiye sivil bir darbenin içerisindedir. YÖK kimin zamanında kuruldu? 12 Eylül darbe hukukunun bir sonucudur. Bugün devam ediyor mu? Ediyor! 12 Eylül darbecilerinin yaptığı yasal düzenlemeler bugün hala yürürlükte mi? Hepsi hala yürürlükte! O dönem üniversitelere rektör nasıl atanıyordu? Bugün de aynı yöntemlerle atanıyor. O dönemde de seçilmiş insanlar vardı bu dönemde de seçilmiş insanlar var. Erdoğan istediğini rektör olarak atayabiliyor. Tek koşulu var; partili olması lazım. Erdoğan’ın yanında durması lazım, Erdoğan’ı alkışlaması lazım. Bilimsel özerkliğe hiç önem vermemesi lazım. Sadece ve sadece görevi Erdoğan’ı ve arkadaşlarını alkışlamak! Bu niteliklere sahip olan kişi rahatlıkla üniversitelere rektör olarak atanabilir. Akademik özerklik. Akademik özerklik çok önemli. Bilim üretilen yerlerde akademik özerklik vardır. Araştırma yapılan yerlerde akademik özerklik vardır. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı yerlerde akademik özerklik vardır. Akademisyenlerin bir araya gelip bir bildiri yayınlaması sonucu o akademisyenlerin tamamı üniversitelerden atılıyorsa… Darbe hukukunun, geçmişte yaşanan darbenin bir benzerinin Türkiye’de yaşanmış olduğunu gösterir. 20 Temmuz darbe sürecinin içinde olduğumuzu gösteren temel bir göstergedir bu da. Bir üniversitenin bilimsel, yönetsel ve mali özerkliğinin olması lazım. Bu 3 özerkliği olan üniversiteye, üniversite diyoruz. Onun dışındaki yerlere üniversite demek zor. BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NE KELEPÇE Boğaziçi Üniversitesi’nde eylemler sırasında girişine polis tarafından kelepçe takılması ve göstericilere yönelik polis müdahalesine ise Kılıçdaroğlu şu sözlerle tepki gösterdi: Darbe döneminin bundan daha güzel fotoğrafı olabilir mi? 20 Temmuz darbesinin bundan daha güzel bir fotoğrafı olabilir mi? Üniversitenin kapısına kelepçe vuruyorsunuz. Erdoğan “20 Temmuz darbesi yoktur” diyecek ama. Onunla her yerde her ortamda tartışmaya hazırım. Tabi cesaret edebilirse! ERDOĞAN İKTİDARA GELDİĞİNDE ÜNİVERSİTELER NASIL REKTÖR SEÇİYORDU? Erdoğan ilk iktidara geldiğinde üniversite rektörleri nasıl seçiliyordu? Üniversiteler 3 aday belirliyordu Cumhurbaşkanı bunlardan bir tanesini seçiyordu. Ne oldu 20 Temmuz’dan sonra? Seçim kaldırıldı, bir kişi yetkili kılındı. O kişi üniversiteye rektör atıyor. 12 Eylül darbesi ile 20 Temmuz darbesi arasında hiçbir fark yok. Yaptıkları bu."   Ferit SEÇKİN / İçerik Editörü ferit@sakinca.com @ferit_seckin (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Merkezi'nde gazetecilerle buluştuğu toplantıda Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü'ne öğrencilerin girişini engellemek için kapıya kelepçe takıldığı ana ilişkin çekilen fotoğrafı darbe dönemine benzetti.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px"> href="https://www.sakinca.com/ara?q=CHP " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, href="https://www.sakinca.com/ara?q=CHP " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">CHP Genel Merkezi’nde aralarında Gerçek Gündem.com'un Genel Yayın Yönetmeni ve sahibi Ozan Buz'un da bulunduğu gazetecilerle buluşarak gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Kılıçdaroğlu'na toplantıda Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel, Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan ve Genel Başkan İletişim Koordinatörü Ömer Topsakal eşlik etti.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Kılıçdaroğlu, gazetecilerin "Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bir açıklaması oldu 27 Mayıs’la ilgili. Dünden bu yana ülkede darbe tartışması yapılıyor. Bu tartışmaya nasıl bakarsınız?" sorusuna şu yanıtı verdi:

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">KILIÇDAROĞLU'NDAN 12 EYLÜL HATIRLATMASI

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">"20 Temmuz’dan beri Türkiye zaten sivil darbenin içindedir. Biz hiçbir darbeyi savunmadık. Demokrasinin bu noktaya gelmesinin temelinde de darbeler vardır. Dolayısıyla darbelere karşı çıkmak hepimizin ortak görevidir. Biz hem asgari darbelere hem de sivil darbelere karşıyız. Türkiye şu anda bir sivil darbenin içindedir.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">12 Eylül’de Kenan Evren ve arkadaşları ne yaptılarsa benzerini aynen bunlarda 20 Temmuz’dan sonra yaptılar. 15 Temmuz’u fırsata çevirip OHAL ilan ettiler. OHAL koşullarında anayasa değiştirdiler. Ve şimdi o darbe süreci aynen devam ediyor.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">"SİVİL DARBE İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Biz sivil darbeye de karşıyız.  Bugün Erdoğan’ı eleştirme cesaretini kaç kişi gösteriyor? Kenan Evren’i eleştirebilme cesaretini kaç kişi gösterebiliyordu? Kıyasladığınız zaman bu paralelliği görürsünüz. Çok açık ve çok net. O dönemde de parlamento büyük ölçüde askıya alınmıştı.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Göstermelik bir parlamento vardı. Bugün de büyük ölçüde askıya alınmış göstermelik bir parlamento var. Kıyaslayın, asgari darbe ile sivil darbenin paralel olduğunu görürsünüz."

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Kılıçdaroğlu, AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2015’te İstanbul 1’inci Bölge’den milletvekili aday adayı olan Melih Bulu’yu atamasını öğrencilerin protesto ettiği Güney Kampüsü'ne girişleri engellemek için kapıya kelepçe takmasını 12 Eylül darbe dönemine benzetti.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Kılıçdaroğlu'nun gazetecilerin "Sizce hükümet Boğaziçi Üniversitesi’nin kampüsüne polis yoluyla neden kelepçe takmıştır? Protestolar sürerken ana muhalefet partisi olarak ya da toplumsal muhalefetin nasıl bir eleştirisi olacaktır. Taraflara bakış açınız nedir? Akademik özerklik konusunda sizin bir projeniz var mıdır?" sorusuna verdiği yanıt şöyle:

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">"Türkiye sivil bir darbenin içerisindedir. YÖK kimin zamanında kuruldu? 12 Eylül darbe hukukunun bir sonucudur. Bugün devam ediyor mu? Ediyor! 12 Eylül darbecilerinin yaptığı yasal düzenlemeler bugün hala yürürlükte mi? Hepsi hala yürürlükte! O dönem üniversitelere rektör nasıl atanıyordu? Bugün de aynı yöntemlerle atanıyor. O dönemde de seçilmiş insanlar vardı bu dönemde de seçilmiş insanlar var. Erdoğan istediğini rektör olarak atayabiliyor. Tek koşulu var; partili olması lazım. Erdoğan’ın yanında durması lazım, Erdoğan’ı alkışlaması lazım. Bilimsel özerkliğe hiç önem vermemesi lazım. Sadece ve sadece görevi Erdoğan’ı ve arkadaşlarını alkışlamak! Bu niteliklere sahip olan kişi rahatlıkla üniversitelere rektör olarak atanabilir.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Akademik özerklik. Akademik özerklik çok önemli. Bilim üretilen yerlerde akademik özerklik vardır. Araştırma yapılan yerlerde akademik özerklik vardır. Her türlü düşüncenin özgürce tartışıldığı yerlerde akademik özerklik vardır. Akademisyenlerin bir araya gelip bir bildiri yayınlaması sonucu o akademisyenlerin tamamı üniversitelerden atılıyorsa… Darbe hukukunun, geçmişte yaşanan darbenin bir benzerinin Türkiye’de yaşanmış olduğunu gösterir. 20 Temmuz darbe sürecinin içinde olduğumuzu gösteren temel bir göstergedir bu da. Bir üniversitenin bilimsel, yönetsel ve mali özerkliğinin olması lazım. Bu 3 özerkliği olan üniversiteye, üniversite diyoruz. Onun dışındaki yerlere üniversite demek zor.

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ’NE KELEPÇE

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Boğaziçi Üniversitesi’nde eylemler sırasında girişine polis tarafından kelepçe takılması ve göstericilere yönelik polis müdahalesine ise Kılıçdaroğlu şu sözlerle href="https://www.sakinca.com/ara?q=tepki " class="text-dark font-weight-bold" target="_blank">tepki gösterdi:

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Darbe döneminin bundan daha güzel fotoğrafı olabilir mi? 20 Temmuz darbesinin bundan daha güzel bir fotoğrafı olabilir mi? Üniversitenin kapısına kelepçe vuruyorsunuz. Erdoğan “20 Temmuz darbesi yoktur” diyecek ama. Onunla her yerde her ortamda tartışmaya hazırım. Tabi cesaret edebilirse!

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">ERDOĞAN İKTİDARA GELDİĞİNDE ÜNİVERSİTELER NASIL REKTÖR SEÇİYORDU?

style="font-family:Verdana,Geneva,sans-serif"> style="font-size:14px">Erdoğan ilk iktidara geldiğinde üniversite rektörleri nasıl seçiliyordu? Üniversiteler 3 aday belirliyordu Cumhurbaşkanı bunlardan bir tanesini seçiyordu. Ne oldu 20 Temmuz’dan sonra? Seçim kaldırıldı, bir kişi yetkili kılındı. O kişi üniversiteye rektör atıyor. 12 Eylül darbesi ile 20 Temmuz darbesi arasında hiçbir fark yok. Yaptıkları bu."

 

border="0">
src="https://sakinca.com//files/uploads/c68fefb57c.png" /> Ferit SEÇKİN / İçerik Editörü
/> ferit@sakinca.com
/> href="twitter.com/ferit_seckin" target="_blank">@ferit_seckin
class="adsbygoogle" style="display:block" data-ad-client="ca-pub-2620016415569413" data-ad-slot="1541238571" data-ad-format="auto" data-full-width-responsive="true">
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.