deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

İYİ Parti lideri Meral Akşener ve CHP lideri Kılıçdaroğlu Melih Bulu'yu istifaya çağırdı

Ekonomi 11.02.2021 - 22:37, Güncelleme: 11.02.2021 - 22:37
 

İYİ Parti lideri Meral Akşener ve CHP lideri Kılıçdaroğlu Melih Bulu'yu istifaya çağırdı

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Haber Global'de Candaş Tolga Işık'a Boğaziçi Üniversitesi olayları hakkında açıklamalarda bulundu. İYİ parti lideri Akşener Melih Bulu'yu istifaya çağırdı. Öte yandan Bolu'da kanaat önderleri, STK temsilcileri ve muhtarlarla buluşan CHP Genel Başkanı TKemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi'nin kayyum rektörü Melih Bulu'ya seslendi.
Meral Akşener: Derhal Melih Bulu görevden alınmalı İYİ Parti lideri Meral Akşener Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın Az Önce Konuştum programında açıklamalarda bulundu. Meral Akşener'in Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör olarak Melih Bulu'nun atanmasının ardından başlayan olaylarla ilgili yorumu şöyle: "Seçmenin, vatandaşın istediği kendi dertlerinin rekabet ortamında konuştuğu politik bir düzen istiyorlar. Biz bunları konuşuyor. Siyaseten kızdığım insanlar var elbette ama gerçekten içtenlikle söylüyorum bana siyasi partilerden düşman bir kesim yok. BOĞAZİÇİ'NDEKİ OLAYLAR Birincisi ben Boğaziçi Üniversitesi'nde okumadım, eşim ve yeğenim orada okudu. Enis Berberoğlu ile benim eşim Boğaziçi Üniversitesi'nde birlikte okudu. Biri ülkücü, birisi de solcu bir arkadaş. Sayın Ahmet Davutoğlu da o dönem Boğaziçi'nde okuyor fakat hiç kavga etmediler. Boğaziçi'nde sağcı-solcu kavgası hiç olmadı. İnsanların birbirine saygı duyduğu, saygı kavramının olduğu bir kültür var orada.  Başörtüsü konusunda da 96 Kasımından 97 Temmuz başına kadar İçişleri Bakanlığı yaptım. Benim yeğenim başı açık ama başörtüsü konusunda onların hakları için mücadele etmeye açık bir kadındı. O dönemde Boğaziçi Üniversitesi'nde başörtülü öğrencilerin başını açmaya el uzatan kimse olmadı. Bu kültür çok özel bir kültür.  Sayın Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'ne bir rektör atadı. Başarısız olduğu tescilli bir rektör. Bunun böyle olacağı biline biline yapıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nde benim eleştirdiğim, bir kısım insanın o dönem tepki gösterdiği, çözüm sürecinde belirli konuşmalar orada yapıldı. Boğaziçi'nin eleştirilecek bu tarz yanları olsa da saygı kavramına rağmen bu atama bilerek yapıldı. 1980 öncesinde biz bunları gördük. 28 Şubat'ta da benzer şeyler oldu. 28 Şubat'ta başörtülü kız çocuklarıyla ilgili pek çok problem oldu Boğaziçi Üniversitesi'nde problem olmadı.  Böyle bir kriz çıkarmak iktidarın ne işine yarayacak? Üretilmiş krizlerde sizin derdinizi konuşamayız. Biz 2 milyon esnafın derdini konuşuyorduk. Daha yeni Düzce'den geldim. 13 yaşlarında bir çocuk geldi, eğildi kulağıma, "Bizim evde bir telefon var, 3 kardeşiz, bir de televizyon var yetmiyor. Tablet verir misiniz?" dedi. Üretilmiş krizlerde bunları konuşmuyorsunuz. Boğaziçi olayları başlayalı 3 hafta oldu bana onu soran olmadı. Ne soruldu? “İşsizim iş bulabilir misiniz? Oğlum işsiz. Açım gıda alabilir misiniz?” Oyuncak isteyecek çocuk Sakarya Milletvekilimiz Sayın Dikbayır’dan kömür istiyor. Bu derece başarısız bir adam, o derece yapmış öğrencilerin başına atanınca bu hakaret demek. Siz gencecik çocuklarına bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak terörist diyemezsiniz. Küçük ortak çıkıp onlara “Yılan” diyemez. Bu gençlerle 22 yaşındaki polis karşı karşıya. Bu hangi akla hizmettir. CEVDET KILIÇ'IN AÇIKLAMALARI Trakya Üniversitesinden bir adam, adam demek de olmaz, bir yaşam formu, Cevdet Kılıç... "Boğaziçili misiniz, Boğazdışılı mısınız onu bunu bilmem. Aklınızın ucundan bile geçirmeyin. Biz abdest alır dışarı çıkmayız. Bizim zaten abdestimiz var. Bilin istedik de… Şöyle söyleyeyim. Siz hani bir ayı geçti eylem yapıyorsunuz ya. Biz eylem falan yapmayız. Biz gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz bilin istedim" diyor. Yazıklar olsun bu adama.  Melih Bulu'dan bir önceki rektör de AK Partili Milletvekili'nin kardeşi. Neden onunla ilgili bir eylem yapılmadı... Bence derhal Melih Bulu görevden alınmalı.  Rektör atamasının biçimine bir şey söylenmiyor ki... Çünkü o yanlış ama zaten Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin Sayın Erdoğan'a verdiği bir yetki var. Bu fiili bir durum var. O kültürden gelen Sayın Erdoğan'ı seven elbette birilieri var Boğaziçi'li vardır. Onu atasa bu sorun çıkmazdı. "Gezi" falan çıkmaz bu eylemlerden... TÜRKİYE'DEKİ TERÖR OLAYLARI Türkiye coğrafi ve stratejik olarak önemli bir ülke. Türkiye'deki devlet sisteminin bunlarla ilgili önlem alması söz konusudur. Bu önlemler alınıyor. Bu önlemlerin alınması konusunda muhalifler duruyor. Kimse engellemiyor. Ama bu tür Boğaziçi gibi Gezi olayları gibi bir şey oluyor, çok sert bir sistem devreye giriyor... Bu bir algoritma. Dünyanın her yerinde bu böyle. Başka ülkelerde istihbarat örgütleri ona göre önlem alıyor. Kılıçdaroğlu'ndan Boğaziçi'nin kayyum rektörü Melih Bulu'ya: Ayrıl kardeşim, istifa et CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olaylara ilişkin, "Kendisine (kayyum rektör Melih Bulu) de söyledim. Ayrıl kardeşim, istifa et. Bir erdem göster. De ki bu üniversitede öğrenciler istemiyorsa, akademisyenler istemiyorsa ben burada ne yapacağım?" ifadelerini kullandı. Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu Belediyesi Kültür Merkezi'nde kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelerek soruları yanıtladı. Boğaziçi Üniversitesindeki olayların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, eğitimin ve üniversitelerin önemine değindi. Üniversitelerin nitelikli düşünmeyi sağlayan, her türlü düşüncenin tartışıldığı kurumlar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, aklı nitelikli kullanmanın yolunun üniversiteden geçtiğini vurguladı. Boğaziçi Üniversitesinde Türkiye'nin en başarılı öğrencilerinin olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Bunlar bizim 'kalburüstü' dediğimiz çocuklarımız, evlatlarımız. Buraya bir hoca tayin etmişler, istemiyorlar. Neden istemiyorlar? Üniversitenin geleneklerine aykırı diye. Kendi üniversitesine sahip çıkıyorlar. 'Benim üniversitemin geleneğine aykırı bu.' diyorlar. 'Benim üniversitemde hoca mı yok? Onlardan bir tanesini ata. Niye dışarıdan getiriyorsun?' Şunu söylüyorlar, 'Benim okulumda profesör olma niteliklerine sahip olmayan birisi bu üniversiteye dekan olarak atanamaz. Onların kanununda profesör olmanın kuralları var. Atanan kişi o kurallara uymuyor.' Uymayınca da diyor 'Ben bunu kabul etmem.' Ajite ediyorlar çocukları, bir şeyler yapmak istiyorlar. 'Terörist' dediler. Bir sürü suçlamalar yaptılar. Doğru değil. Bu evlatlarımızın korunması lazım. Bunların küstürülmemesi lazım." - "Çekilmesi lazım" Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevinden ayrılması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu: "Kendisine de söyledim. Ayrıl kardeşim, istifa et. Bir erdem göster. De ki 'Bu üniversitede öğrenciler istemiyorsa, akademisyenler istemiyorsa ben burada ne yapacağım?' Üniversiteyi üç şey oluşturur, öğrenciler, kampüsün kendisi ve akademi, yani akademik dünya yani hocalar. Bu üçü olduğu zaman zaten üniversite olur. Üçünden ikisi istemiyor sadece binada oturan 'Ben bu binada oturacağım.' diyor. Akademisyenler de istemiyor, öğrenciler de istemiyor. Olmaz. Niye zorluyoruz bu kuralları? Olmuyorsa onun erdem gösterip oradan çekilmesi lazım. Bu öğrencilerin bu bağlamda korunması lazım." - "Türkiye'de çözülemeyecek bir sorun yok" Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin sorun yaşayanlarla birebir görüşmesi gerektiğini, onları dinlememesi halinde buna çözüm getiremeyeceğini söyledi. Ekonomik Sosyal Konseyin en son 5 Şubat 2009'da toplandığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Hangi yıldayız? 2021. Bir gün bile toplanmadı. Bu kadar büyük sorun yaşayan var. Esnafı, sanayicisi, tüccarı, çiftçisi, işçisi yaşıyor. Çağır bunları bir dinle. Bunların kuruluşları var. Türkiye Odalar Borsalar Birliği var. Esnaf odaları var. Ziraat odaları var. Sendikalar var. Çağırın bir dinleyin." ifadelerini kullandı. Sorunların belirlenmesi için tüm illere milletvekillerini gönderdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de çözülemeyecek bir sorun yok." dedi. Kılıçdaroğlu, esnafın daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti: "Faizsiz kredi, yani kredilerin faizlerinin ertelenmesi... Biz çiftçiler için de söyledik bunu. Bu dönemde, pandemi döneminde esnafa verilen kredi ile çiftçilere Ziraat Bankası, Tarım Kredi veya diğer bankalar tarafından verilen kredilerin faizlerinin tamamını devletin üstlenmesi lazım. Sosyal devlet bunu gerektirir. Gidin pek çok ülke bunu yapıyor. Faizi devlet üstlenir. Anaparayı dersiniz ki 'Uygun bir taksite bağlarız.', o taksiti gider öder. Yani devlet hamilik görevini burada yapar. Vatandaşını korur." - "Uludağ'da her şey serbest" Hizmet sektörünün son dönemde büyük sıkıntı yaşadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: "Müşteri HES koduyla gelemez mi? Kahveciler de öyle. Olur, niye olmasın? Bu bir siyasi tercihtir. Uludağ'da her şey serbest. Oralarda hiç pandemi yok. Kovid-19 diye hiçbir şey yok. Herkes güle oynaya eğleniyor. Lokantalar, eğlenceler, danslar, keyifler gidiyor. Şehirdeki lokantacı? Olmaz efendim. Olmaz. Kovid-19 bilmem ne. HES kodu var. Önlem al. Kapattıysan parasını ver. En azından yarı masanın parasını ver kardeşim. Dükkan kirasını ver en azından. Bunların hiç birisi olmadı." - Anayasa değişikliği Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin soru üzerine de şu ifadeleri kullandı: "Şu soruyu sormak isterim. Bu anayasada 173. madde 'Devlet esnafı koruyucu ve destekletici tedbirler alır.' Tek cümle zaten. Anayasa var mı? Var. Koruyucu ve destekleyici tedbirler alıyor mu? Almıyor. Peki anayasa yapsak ne olur? Uymuyoruz ki. Uysak başımın üstüne. Aksayan yönünü düzeltelim. Var olan anayasayı zaten kimse uygulamıyor. Dolayısıyla talep, anayasanın bana sağladığı hakkı ey hükümet neden uygulamıyorsun? Bu anayasa bana bu hakkı tanımış. Sen desteklemek mecburiyetindesin. Artı korumak mecburiyetindesin. Ne koruyorsun ne destekliyorsun. O zaman anayasayı ihlal ediyorsun demek zorunda." Ferit SEÇKİN / İçerik Editörü ferit@sakinca.com @ferit_seckin (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Haber Global'de Candaş Tolga Işık'a Boğaziçi Üniversitesi olayları hakkında açıklamalarda bulundu. İYİ parti lideri Akşener Melih Bulu'yu istifaya çağırdı. Öte yandan Bolu'da kanaat önderleri, STK temsilcileri ve muhtarlarla buluşan CHP Genel Başkanı TKemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi'nin kayyum rektörü Melih Bulu'ya seslendi.

Meral Akşener: Derhal Melih Bulu görevden alınmalı

İYİ Parti lideri Meral Akşener Haber Global'de Candaş Tolga Işık'ın Az Önce Konuştum programında açıklamalarda bulundu.

Meral Akşener'in Boğaziçi Üniversitesi'ne kayyum rektör olarak Melih Bulu'nun atanmasının ardından başlayan olaylarla ilgili yorumu şöyle:

"Seçmenin, vatandaşın istediği kendi dertlerinin rekabet ortamında konuştuğu politik bir düzen istiyorlar. Biz bunları konuşuyor. Siyaseten kızdığım insanlar var elbette ama gerçekten içtenlikle söylüyorum bana siyasi partilerden düşman bir kesim yok.

BOĞAZİÇİ'NDEKİ OLAYLAR

Birincisi ben Boğaziçi Üniversitesi'nde okumadım, eşim ve yeğenim orada okudu. Enis Berberoğlu ile benim eşim Boğaziçi Üniversitesi'nde birlikte okudu. Biri ülkücü, birisi de solcu bir arkadaş. Sayın Ahmet Davutoğlu da o dönem Boğaziçi'nde okuyor fakat hiç kavga etmediler. Boğaziçi'nde sağcı-solcu kavgası hiç olmadı. İnsanların birbirine saygı duyduğu, saygı kavramının olduğu bir kültür var orada. 

Başörtüsü konusunda da 96 Kasımından 97 Temmuz başına kadar İçişleri Bakanlığı yaptım. Benim yeğenim başı açık ama başörtüsü konusunda onların hakları için mücadele etmeye açık bir kadındı. O dönemde Boğaziçi Üniversitesi'nde başörtülü öğrencilerin başını açmaya el uzatan kimse olmadı. Bu kültür çok özel bir kültür. 

Sayın Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi'ne bir rektör atadı. Başarısız olduğu tescilli bir rektör. Bunun böyle olacağı biline biline yapıldı. Boğaziçi Üniversitesi'nde benim eleştirdiğim, bir kısım insanın o dönem tepki gösterdiği, çözüm sürecinde belirli konuşmalar orada yapıldı. Boğaziçi'nin eleştirilecek bu tarz yanları olsa da saygı kavramına rağmen bu atama bilerek yapıldı.

1980 öncesinde biz bunları gördük. 28 Şubat'ta da benzer şeyler oldu. 28 Şubat'ta başörtülü kız çocuklarıyla ilgili pek çok problem oldu Boğaziçi Üniversitesi'nde problem olmadı. 

Böyle bir kriz çıkarmak iktidarın ne işine yarayacak?

Üretilmiş krizlerde sizin derdinizi konuşamayız. Biz 2 milyon esnafın derdini konuşuyorduk. Daha yeni Düzce'den geldim. 13 yaşlarında bir çocuk geldi, eğildi kulağıma, "Bizim evde bir telefon var, 3 kardeşiz, bir de televizyon var yetmiyor. Tablet verir misiniz?" dedi. Üretilmiş krizlerde bunları konuşmuyorsunuz.

Boğaziçi olayları başlayalı 3 hafta oldu bana onu soran olmadı. Ne soruldu? “İşsizim iş bulabilir misiniz? Oğlum işsiz. Açım gıda alabilir misiniz?” Oyuncak isteyecek çocuk Sakarya Milletvekilimiz Sayın Dikbayır’dan kömür istiyor.

Bu derece başarısız bir adam, o derece yapmış öğrencilerin başına atanınca bu hakaret demek. Siz gencecik çocuklarına bu ülkenin Cumhurbaşkanı olarak terörist diyemezsiniz. Küçük ortak çıkıp onlara “Yılan” diyemez. Bu gençlerle 22 yaşındaki polis karşı karşıya. Bu hangi akla hizmettir.

CEVDET KILIÇ'IN AÇIKLAMALARI

Trakya Üniversitesinden bir adam, adam demek de olmaz, bir yaşam formu, Cevdet Kılıç... "Boğaziçili misiniz, Boğazdışılı mısınız onu bunu bilmem. Aklınızın ucundan bile geçirmeyin. Biz abdest alır dışarı çıkmayız. Bizim zaten abdestimiz var. Bilin istedik de… Şöyle söyleyeyim. Siz hani bir ayı geçti eylem yapıyorsunuz ya. Biz eylem falan yapmayız. Biz gece vakti işi bitirir ertesi gün işe gideriz bilin istedim" diyor. Yazıklar olsun bu adama. 

Melih Bulu'dan bir önceki rektör de AK Partili Milletvekili'nin kardeşi. Neden onunla ilgili bir eylem yapılmadı... Bence derhal Melih Bulu görevden alınmalı. 

Rektör atamasının biçimine bir şey söylenmiyor ki... Çünkü o yanlış ama zaten Partili Cumhurbaşkanlığı sisteminin Sayın Erdoğan'a verdiği bir yetki var. Bu fiili bir durum var. O kültürden gelen Sayın Erdoğan'ı seven elbette birilieri var Boğaziçi'li vardır. Onu atasa bu sorun çıkmazdı. "Gezi" falan çıkmaz bu eylemlerden...

TÜRKİYE'DEKİ TERÖR OLAYLARI

Türkiye coğrafi ve stratejik olarak önemli bir ülke. Türkiye'deki devlet sisteminin bunlarla ilgili önlem alması söz konusudur. Bu önlemler alınıyor. Bu önlemlerin alınması konusunda muhalifler duruyor. Kimse engellemiyor. Ama bu tür Boğaziçi gibi Gezi olayları gibi bir şey oluyor, çok sert bir sistem devreye giriyor... Bu bir algoritma. Dünyanın her yerinde bu böyle. Başka ülkelerde istihbarat örgütleri ona göre önlem alıyor.

Kılıçdaroğlu'ndan Boğaziçi'nin kayyum rektörü Melih Bulu'ya: Ayrıl kardeşim, istifa et

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Boğaziçi Üniversitesinde yaşanan olaylara ilişkin, "Kendisine (kayyum rektör Melih Bulu) de söyledim. Ayrıl kardeşim, istifa et. Bir erdem göster. De ki bu üniversitede öğrenciler istemiyorsa, akademisyenler istemiyorsa ben burada ne yapacağım?" ifadelerini kullandı.

Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu Belediyesi Kültür Merkezi'nde kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve muhtarlarla bir araya gelerek soruları yanıtladı.

Boğaziçi Üniversitesindeki olayların hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, eğitimin ve üniversitelerin önemine değindi.

Üniversitelerin nitelikli düşünmeyi sağlayan, her türlü düşüncenin tartışıldığı kurumlar olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, aklı nitelikli kullanmanın yolunun üniversiteden geçtiğini vurguladı.

Boğaziçi Üniversitesinde Türkiye'nin en başarılı öğrencilerinin olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Bunlar bizim 'kalburüstü' dediğimiz çocuklarımız, evlatlarımız. Buraya bir hoca tayin etmişler, istemiyorlar. Neden istemiyorlar? Üniversitenin geleneklerine aykırı diye. Kendi üniversitesine sahip çıkıyorlar. 'Benim üniversitemin geleneğine aykırı bu.' diyorlar. 'Benim üniversitemde hoca mı yok? Onlardan bir tanesini ata. Niye dışarıdan getiriyorsun?' Şunu söylüyorlar, 'Benim okulumda profesör olma niteliklerine sahip olmayan birisi bu üniversiteye dekan olarak atanamaz. Onların kanununda profesör olmanın kuralları var. Atanan kişi o kurallara uymuyor.' Uymayınca da diyor 'Ben bunu kabul etmem.' Ajite ediyorlar çocukları, bir şeyler yapmak istiyorlar. 'Terörist' dediler. Bir sürü suçlamalar yaptılar. Doğru değil. Bu evlatlarımızın korunması lazım. Bunların küstürülmemesi lazım."

- "Çekilmesi lazım"

Boğaziçi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu'nun görevinden ayrılması gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

"Kendisine de söyledim. Ayrıl kardeşim, istifa et. Bir erdem göster. De ki 'Bu üniversitede öğrenciler istemiyorsa, akademisyenler istemiyorsa ben burada ne yapacağım?' Üniversiteyi üç şey oluşturur, öğrenciler, kampüsün kendisi ve akademi, yani akademik dünya yani hocalar. Bu üçü olduğu zaman zaten üniversite olur. Üçünden ikisi istemiyor sadece binada oturan 'Ben bu binada oturacağım.' diyor. Akademisyenler de istemiyor, öğrenciler de istemiyor. Olmaz. Niye zorluyoruz bu kuralları? Olmuyorsa onun erdem gösterip oradan çekilmesi lazım. Bu öğrencilerin bu bağlamda korunması lazım."

- "Türkiye'de çözülemeyecek bir sorun yok"

Kılıçdaroğlu, devleti yönetenlerin sorun yaşayanlarla birebir görüşmesi gerektiğini, onları dinlememesi halinde buna çözüm getiremeyeceğini söyledi.

Ekonomik Sosyal Konseyin en son 5 Şubat 2009'da toplandığını anlatan Kılıçdaroğlu, "Hangi yıldayız? 2021. Bir gün bile toplanmadı. Bu kadar büyük sorun yaşayan var. Esnafı, sanayicisi, tüccarı, çiftçisi, işçisi yaşıyor. Çağır bunları bir dinle. Bunların kuruluşları var. Türkiye Odalar Borsalar Birliği var. Esnaf odaları var. Ziraat odaları var. Sendikalar var. Çağırın bir dinleyin." ifadelerini kullandı.
Sorunların belirlenmesi için tüm illere milletvekillerini gönderdiklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Türkiye'de çözülemeyecek bir sorun yok." dedi.

Kılıçdaroğlu, esnafın daha fazla desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

"Faizsiz kredi, yani kredilerin faizlerinin ertelenmesi... Biz çiftçiler için de söyledik bunu. Bu dönemde, pandemi döneminde esnafa verilen kredi ile çiftçilere Ziraat Bankası, Tarım Kredi veya diğer bankalar tarafından verilen kredilerin faizlerinin tamamını devletin üstlenmesi lazım. Sosyal devlet bunu gerektirir. Gidin pek çok ülke bunu yapıyor. Faizi devlet üstlenir. Anaparayı dersiniz ki 'Uygun bir taksite bağlarız.', o taksiti gider öder. Yani devlet hamilik görevini burada yapar. Vatandaşını korur."

- "Uludağ'da her şey serbest"

Hizmet sektörünün son dönemde büyük sıkıntı yaşadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Müşteri HES koduyla gelemez mi? Kahveciler de öyle. Olur, niye olmasın? Bu bir siyasi tercihtir. Uludağ'da her şey serbest. Oralarda hiç pandemi yok. Kovid-19 diye hiçbir şey yok. Herkes güle oynaya eğleniyor. Lokantalar, eğlenceler, danslar, keyifler gidiyor. Şehirdeki lokantacı? Olmaz efendim. Olmaz. Kovid-19 bilmem ne. HES kodu var. Önlem al. Kapattıysan parasını ver. En azından yarı masanın parasını ver kardeşim. Dükkan kirasını ver en azından. Bunların hiç birisi olmadı."

- Anayasa değişikliği

Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğine ilişkin soru üzerine de şu ifadeleri kullandı:

"Şu soruyu sormak isterim. Bu anayasada 173. madde 'Devlet esnafı koruyucu ve destekletici tedbirler alır.' Tek cümle zaten. Anayasa var mı? Var. Koruyucu ve destekleyici tedbirler alıyor mu? Almıyor. Peki anayasa yapsak ne olur? Uymuyoruz ki. Uysak başımın üstüne. Aksayan yönünü düzeltelim. Var olan anayasayı zaten kimse uygulamıyor. Dolayısıyla talep, anayasanın bana sağladığı hakkı ey hükümet neden uygulamıyorsun? Bu anayasa bana bu hakkı tanımış. Sen desteklemek mecburiyetindesin. Artı korumak mecburiyetindesin. Ne koruyorsun ne destekliyorsun. O zaman anayasayı ihlal ediyorsun demek zorunda."

Ferit SEÇKİN / İçerik Editörü
ferit@sakinca.com
@ferit_seckin
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.