deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal

Mide koruyucu ilaçlar, kemik yoğunluğunda azalma ve kırıklara yol açabilir

Yaşam 17.03.2021 - 09:37, Güncelleme: 17.03.2021 - 09:37
 

Mide koruyucu ilaçlar, kemik yoğunluğunda azalma ve kırıklara yol açabilir

Türkiye’de mide koruyucu olarak bilinen ilaçların çok sık, gereksiz ve uzun süreli kullanıldığı belirtiliyor.
 Gastroenteroloji Bölümünden Doç. Dr. Bülent Yaşar, “Genel olarak güvenli kabul edilseler de asit baskılayıcı ilaçlar 1 yıldan daha uzun süre ve yüksek doz kullanımlarda kemik yoğunluğunda azalma ve kırıklara, bağırsak ve akciğer enfeksiyonlarına, magnezyum ve vitamin B12 eksikliklerine yol açabilir” dedi. Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Yaşar, mide koruyucu ilaç kullanırken dikkat edilmesi gereken hususları açıkladı. Doç. Dr. Yaşar, toplumda ‘mide koruyucu’ olarak bilinen ilaçların asıl etkisinin mide asidinin üretimini azaltmak olduğunu belirterek “Ancak mide asidi sanıldığı gibi zararlı değildir. Proteinlerin sindirimi, demir, kalsiyum, B12 vitamini ve tiroid hormonu gibi bazı ilaçların vücut tarafından emilmesi için gereklidir. Ayrıca mide asidi, yutulan mikroorganizmaların bağırsaklara ulaşıp çoğalmasını ve bu yolla gelişebilecek bağırsak enfeksiyonlarını engeller” diye konuştu. YAKLAŞIK YÜZDE 70’İ GEREKSİZ İLAÇ KULLANIYOR Asit baskılayıcı olarak bilinen proton pompa inhibitörlerinin 80’li yıllardan itibaren kullanımda olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yaşar, “Bunlar dünyada ve ülkemizde çok sık, gereksiz ve uzun kullanılan ilaç gruplarındandır. Yapılan farklı çalışmalarda, hastaların yüzde 25 ila 70’inin bu grup ilacı gereksiz kullandığını ortaya çıkardı. Ülkemizde bu ilaçların ‘mide koruyucu’ olarak tanımlanması da bu gereksiz kullanımın başlıca sebebidir. Diyabet, tansiyon, kalp gibi kronik hastalıklar nedeniyle ilaç kullanan tüm hastalar ek olarak koruyucu mide ilaçları da kullanır. Bu tedaviler sırasında koruma amaçlı mide asidini azaltma çabası doğru ve gerekli bir yaklaşım olmadığı gibi, uzun dönemde farklı sorunlara sebep olabilir. Özellikle ‘Dispepsi’ olarak tanımlanan ve aslında stres, beslenme ve yaşam tarzı ile ilişkili şikayetleri olan hastalarda, yanıt alamamalarına rağmen yıllarca düzenli mide ilaçları kullanımı sıkça karşılaştığımız bir durumdur” dedi. UZUN SÜRELİ KULLANIMI SAKINCALI , Doç. Dr. Yaşar, asit baskılayıcı ilaçların uzun süreli kullanımının birçok soruna yol açtığına işaret ederek, şu bilgileri verdi: “Genel olarak güvenli kabul edilseler de asit baskılayıcı ilaçlar 1 yıldan daha uzun süre ve yüksek doz kullanımlarda kemik yoğunluğunda azalma ve kırıklara, bağırsak ve akciğer enfeksiyonlarına, magnezyum ve vitamin B12 eksikliklerine yol açabilir. Bu nedenle kısa süreli ve düşük doz kullanım tercih edilmeli. Asit baskılayıcı ilaçların reflü hastalığı, gastrit ve ülser tedavisinde 4-8 hafta, Helikobakter pylori tedavisinde ise 14 gün antibiyotik tedavisi ile kullanılması yeterlidir.” BAZI İSTİSNALAR VAR Ancak bazı istisnai durumların olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Yaşar, “Reflüye bağlı ileri derecede yemek borusu hasarı ve ‘Barrett’ hücresel değişikliği olanlar hekim gözetiminde uzun vadeli bu ilaçları kullanabilir. Aynı şekilde yemek borusu darlıklarından dolayı tedavi alanlar; yaşlı, ek hastalıkları ve ülser kanaması veya delinmesi öyküsü olup uzun süre ağrı kesici, aspirin ve kan sulandırıcı kullanmak zorunda olan özellikli hasta grupları da hekim önerisi ve takibi ile uzun süre mide ilaçları kullanabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı. Burak GEZEN- Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)-  Erdem TALAYHAN / İçerik Editörü erdem@sakinca.com DHA     (adsbygoogle = window.adsbygoogle || ).push({});
Türkiye’de mide koruyucu olarak bilinen ilaçların çok sık, gereksiz ve uzun süreli kullanıldığı belirtiliyor.

 Gastroenteroloji Bölümünden Doç. Dr. Bülent Yaşar, “Genel olarak güvenli kabul edilseler de asit baskılayıcı ilaçlar 1 yıldan daha uzun süre ve yüksek doz kullanımlarda kemik yoğunluğunda azalma ve kırıklara, bağırsak ve akciğer enfeksiyonlarına, magnezyum ve vitamin B12 eksikliklerine yol açabilir” dedi. Çamlıca Medipol Üniversitesi Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Yaşar, mide koruyucu ilaç kullanırken dikkat edilmesi gereken hususları açıkladı. Doç. Dr. Yaşar, toplumda ‘mide koruyucu’ olarak bilinen ilaçların asıl etkisinin mide asidinin üretimini azaltmak olduğunu belirterek “Ancak mide asidi sanıldığı gibi zararlı değildir. Proteinlerin sindirimi, demir, kalsiyum, B12 vitamini ve tiroid hormonu gibi bazı ilaçların vücut tarafından emilmesi için gereklidir. Ayrıca mide asidi, yutulan mikroorganizmaların bağırsaklara ulaşıp çoğalmasını ve bu yolla gelişebilecek bağırsak enfeksiyonlarını engeller” diye konuştu.

YAKLAŞIK YÜZDE 70’İ GEREKSİZ İLAÇ KULLANIYOR

Asit baskılayıcı olarak bilinen proton pompa inhibitörlerinin 80’li yıllardan itibaren kullanımda olduğunu ifade eden Doç. Dr. Yaşar, “Bunlar dünyada ve ülkemizde çok sık, gereksiz ve uzun kullanılan ilaç gruplarındandır. Yapılan farklı çalışmalarda, hastaların yüzde 25 ila 70’inin bu grup ilacı gereksiz kullandığını ortaya çıkardı. Ülkemizde bu ilaçların ‘mide koruyucu’ olarak tanımlanması da bu gereksiz kullanımın başlıca sebebidir. Diyabet, tansiyon, kalp gibi kronik hastalıklar nedeniyle ilaç kullanan tüm hastalar ek olarak koruyucu mide ilaçları da kullanır. Bu tedaviler sırasında koruma amaçlı mide asidini azaltma çabası doğru ve gerekli bir yaklaşım olmadığı gibi, uzun dönemde farklı sorunlara sebep olabilir. Özellikle ‘Dispepsi’ olarak tanımlanan ve aslında stres, beslenme ve yaşam tarzı ile ilişkili şikayetleri olan hastalarda, yanıt alamamalarına rağmen yıllarca düzenli mide ilaçları kullanımı sıkça karşılaştığımız bir durumdur” dedi.

UZUN SÜRELİ KULLANIMI SAKINCALI ,

Doç. Dr. Yaşar, asit baskılayıcı ilaçların uzun süreli kullanımının birçok soruna yol açtığına işaret ederek, şu bilgileri verdi: “Genel olarak güvenli kabul edilseler de asit baskılayıcı ilaçlar 1 yıldan daha uzun süre ve yüksek doz kullanımlarda kemik yoğunluğunda azalma ve kırıklara, bağırsak ve akciğer enfeksiyonlarına, magnezyum ve vitamin B12 eksikliklerine yol açabilir. Bu nedenle kısa süreli ve düşük doz kullanım tercih edilmeli. Asit baskılayıcı ilaçların reflü hastalığı, gastrit ve ülser tedavisinde 4-8 hafta, Helikobakter pylori tedavisinde ise 14 gün antibiyotik tedavisi ile kullanılması yeterlidir.” BAZI İSTİSNALAR VAR Ancak bazı istisnai durumların olduğuna dikkati çeken Doç. Dr. Yaşar, “Reflüye bağlı ileri derecede yemek borusu hasarı ve ‘Barrett’ hücresel değişikliği olanlar hekim gözetiminde uzun vadeli bu ilaçları kullanabilir. Aynı şekilde yemek borusu darlıklarından dolayı tedavi alanlar; yaşlı, ek hastalıkları ve ülser kanaması veya delinmesi öyküsü olup uzun süre ağrı kesici, aspirin ve kan sulandırıcı kullanmak zorunda olan özellikli hasta grupları da hekim önerisi ve takibi ile uzun süre mide ilaçları kullanabilir” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Burak GEZEN- Cemhan ŞEN/ÇANAKKALE, (DHA)- 

DHA
Erdem TALAYHAN / İçerik Editörü
erdem@sakinca.com
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.