deneme bonusu veren siteler bahis siteleri bonus veren siteler

deneme bonusu veren siteler

virginiawinefestival.org/ deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren bahis siteleri deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Fatih Altaylı'dan Sedat Peker yazısı: Utanarak itiraf ediyorum

24.05.2021 - 13:55, Güncelleme: 24.05.2021 - 13:55
 

Fatih Altaylı'dan Sedat Peker yazısı: Utanarak itiraf ediyorum

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşesinde organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarına ilişkin bir yazı kaleme aldı. Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşe yazısında ülke gündemine oturan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarını değerlendirdi.  "Gerçekten çok ama çok üzülüyorum. Bu ülkenin bu hale düşürülmesinden, çocuklarımızın bu hale düşürülmüş bir ülkede yaşayacak zorunda kalmasından çok dertliyim" diyen Altaylı, "Ve ne yalan söyleyeyim, bana bile biraz sempatik gelmeye başladığını utanarak itiraf ediyorum kendime" ifadelerine yer verdi. Altaylı, yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti: Bu ülke için her gün daha fazla üzülüyorum. Her gün içim daha fazla yanıyor. Sağda solda konuşulanları duydukça üzüntüm daha da artıyor. Daha net söyleyeyim. Canım yanıyor, canım. Hem de çok yanıyor. Bir mafya abisi çıkmış haftalardır yayın yolu ile memlekete hiza veriyor. Haftalardır gündemi belirliyor, ekranlardan Türk siyasetine ayar veriyor. Akılalmaz iddialar ortaya atıyor. Siyasetin en önemli figürlerini suçluyor, vukuunun değil, şüyuunun bile bir ülkeyi darmadağın edeceği suçlamalar bunlar. Vahim. Daha vahimi halkın önemli bir bölümü bunların gerçek olabileceğini düşünüyor. Siyasetçilerin “yalanlayan” açıklamalarını değil, mafyanın “suçlamalarını” daha inandırıcı buluyor. “Cami hocasının dediğine mi inanacaksın, bu işler pis iş, pis işleri kim bilir, pislikler bilir" diyerek kendisini pislik olarak tanımlayan kişi, siyasetçiden daha fazla güven veriyor. Olacak iş mi! Oluyor. Sağda, solda, yolda, büfede, manavda, kasapta “Helal olsun adama” dediklerini duyuyorum. Canım acıyor. Koskoca bir ülkenin düştüğü durum bu. Sanki bir temiz eller operasyonu yürütülüyor ve operasyonun başında bir mafya abisi var. Kendi tabiri ile “dönüş bileti” yanan Peker, kendisine “yeni bir dönüş bileti” ayarlamaya çalışıyor, millet bu bilet pazarlığını izleyip, yeni bir kahraman ortaya çıktı zannediyor.(Siz bir de yeni dönüş biletinden de umudu kestiği anı tasuvvur edin.) Bugün suçladıkları ile 30 yıldır kol kola olduğunu, bugün derin dediklerinin 30 yıldır kullandığı bir “eleman” olduğunu kimse hatırlamıyor ve hatırlamak istemiyor. Siyasi cinayetlerin, faili meçhullerin parçası olduğu yolundaki itirafları, “zaman aşımına sığınarak” kendisini ele veriyor olması bile, izleyicilerinde negatif bir etki uyandırmıyor. Süper lüks bir hayat süren, özel uçaklarla gezen bir Robin Hood imajına inanmayı tercih ediyor herkes. Ben de 30 yıldır mücadele ettiğim ve muhtemelen etmeye devam edeceğim Sedat Peker’i ilgi ile izliyorum. Ve ne yalan söyleyeyim, bana bile biraz sempatik gelmeye başladığını utanarak itiraf ediyorum kendime. Gerçekten çok ama çok üzülüyorum. Bu ülkenin bu hale düşürülmesinden, çocuklarımızın bu hale düşürülmüş bir ülkede yaşayacak zorunda kalmasından çok dertliyim. Ama aslında bambaşka ve çok daha büyük bir derdim var. Dikkatli okurlar hatırlayacaktır belki, birkaç ay önce bir yazımı “Hala Türkiye diye bir ülke var ise” diye bitirmiştim ve sadece dikkatli gözler bu minik detayı önemsemişti. Türkiye giderek hukukun olmadığı, adaletin kalmadığı, herkesin bir köşesine, kiminin tam tepesine çöktüğü bir ülke haline geliyor. Bunun uzun vadedeki sonucu “kırılgan devlet” veya daha da kötüsü Max Weber”in “failed state” dediği, bizim Türkçeye daha kibar bir şekilde “başarısız devlet” diye çevirdiğimiz şeye dönüşmektir. Şu anda bu durumun önündeki tek engel Türk halkının binlerce yıllık ortak aklı ve geleneğidir. Ama o bile artık çok zayıflamıştır. Melih Aytaç ORTARA / İçerik Editörü melih@sakinca.com

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşesinde organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarına ilişkin bir yazı kaleme aldı.

Habertürk yazarı Fatih Altaylı, bugünkü köşe yazısında ülke gündemine oturan organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarını değerlendirdi. 

"Gerçekten çok ama çok üzülüyorum. Bu ülkenin bu hale düşürülmesinden, çocuklarımızın bu hale düşürülmüş bir ülkede yaşayacak zorunda kalmasından çok dertliyim" diyen Altaylı, "Ve ne yalan söyleyeyim, bana bile biraz sempatik gelmeye başladığını utanarak itiraf ediyorum kendime" ifadelerine yer verdi.

Altaylı, yazısının ilgili bölümünde şunları kaydetti:

Bu ülke için her gün daha fazla üzülüyorum.

Her gün içim daha fazla yanıyor.

Sağda solda konuşulanları duydukça üzüntüm daha da artıyor.

Daha net söyleyeyim.

Canım yanıyor, canım. Hem de çok yanıyor.

Bir mafya abisi çıkmış haftalardır yayın yolu ile memlekete hiza veriyor.

Haftalardır gündemi belirliyor, ekranlardan Türk siyasetine ayar veriyor.

Akılalmaz iddialar ortaya atıyor.

Siyasetin en önemli figürlerini suçluyor, vukuunun değil, şüyuunun bile bir ülkeyi darmadağın edeceği suçlamalar bunlar.

Vahim.

Daha vahimi halkın önemli bir bölümü bunların gerçek olabileceğini düşünüyor.

Siyasetçilerin “yalanlayan” açıklamalarını değil, mafyanın “suçlamalarını” daha inandırıcı buluyor.

“Cami hocasının dediğine mi inanacaksın, bu işler pis iş, pis işleri kim bilir, pislikler bilir" diyerek kendisini pislik olarak tanımlayan kişi, siyasetçiden daha fazla güven veriyor.

Olacak iş mi!

Oluyor.

Sağda, solda, yolda, büfede, manavda, kasapta “Helal olsun adama” dediklerini duyuyorum.

Canım acıyor.

Koskoca bir ülkenin düştüğü durum bu.

Sanki bir temiz eller operasyonu yürütülüyor ve operasyonun başında bir mafya abisi var.

Kendi tabiri ile “dönüş bileti” yanan Peker, kendisine “yeni bir dönüş bileti” ayarlamaya çalışıyor, millet bu bilet pazarlığını izleyip, yeni bir kahraman ortaya çıktı zannediyor.(Siz bir de yeni dönüş biletinden de umudu kestiği anı tasuvvur edin.)

Bugün suçladıkları ile 30 yıldır kol kola olduğunu, bugün derin dediklerinin 30 yıldır kullandığı bir “eleman” olduğunu kimse hatırlamıyor ve hatırlamak istemiyor.

Siyasi cinayetlerin, faili meçhullerin parçası olduğu yolundaki itirafları, “zaman aşımına sığınarak” kendisini ele veriyor olması bile, izleyicilerinde negatif bir etki uyandırmıyor.

Süper lüks bir hayat süren, özel uçaklarla gezen bir Robin Hood imajına inanmayı tercih ediyor herkes.

Ben de 30 yıldır mücadele ettiğim ve muhtemelen etmeye devam edeceğim Sedat Peker’i ilgi ile izliyorum.

Ve ne yalan söyleyeyim, bana bile biraz sempatik gelmeye başladığını utanarak itiraf ediyorum kendime.

Gerçekten çok ama çok üzülüyorum.

Bu ülkenin bu hale düşürülmesinden, çocuklarımızın bu hale düşürülmüş bir ülkede yaşayacak zorunda kalmasından çok dertliyim.

Ama aslında bambaşka ve çok daha büyük bir derdim var.

Dikkatli okurlar hatırlayacaktır belki, birkaç ay önce bir yazımı “Hala Türkiye diye bir ülke var ise” diye bitirmiştim ve sadece dikkatli gözler bu minik detayı önemsemişti.

Türkiye giderek hukukun olmadığı, adaletin kalmadığı, herkesin bir köşesine, kiminin tam tepesine çöktüğü bir ülke haline geliyor.

Bunun uzun vadedeki sonucu “kırılgan devlet” veya daha da kötüsü Max Weber”in “failed state” dediği, bizim Türkçeye daha kibar bir şekilde “başarısız devlet” diye çevirdiğimiz şeye dönüşmektir.

Şu anda bu durumun önündeki tek engel Türk halkının binlerce yıllık ortak aklı ve geleneğidir.

Ama o bile artık çok zayıflamıştır.

Melih Aytaç ORTARA / İçerik Editörü
melih@sakinca.com
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.