Doktor hakkında 'tehdit' ve 'hakaretten' 4 yıla kadar hapis istemi

İZMİR'de özel hastanede tıbbi sekreter olarak çalışan Cansu Demircan'a (31), hastaya holter takmadığı gerekçesiyle küfür ve hakaret edip, tehditler savurduğu öne sürülen Doktor İ.K. hakkında, 'tehdit' ve 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçlarından 4 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. Karşıyaka'daki özel hastanede geçen yıl 13 Mart'ta dahiliye servisinde doktor İ.K., 7 yıldır hastanede tıbbi sekreter olarak görev yapan, 1 çocuk annesi Cansu Demircan'dan hastasına holter cihazı takmasını istedi. Demircan hastaya holter takıp, reçeteyi teslim almak için kardiyoloji bölümüne gitti. İddiaya göre İ.K., holterin takılmadığını zannedip, Demircan'a hakeretler edip, tehditte bulundu. Doktorun bağırması üzerine odadan çıkan Demircan, işten ayrılıp, savcılığa 'tehdit' ve 'hakaret' suçlarından suç duyurusunda bulundu. Karşıyaka Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Karşıyaka 6'ncı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Doktor İ.K. hakkında, 'tehdit' ve 'kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçlarından dava açıldı. Savcılık tarafından ifadesi alınan İ.K.'nın 14 Eylül 2021'de hakim karşısına çıkacağı öğrenildi. Öte yandan iddianameye giren ifadesinde İ.K., şunları söyledi: "Hastaya holter cihazı takılması gerektiğini söyledim. Sekreterim yoğun olduğu için Cansu Demircan'a 'Holteri takar mısın' diyerek rica ettim. O da sekreterime, 'Sen daha düzelmedin mi, bu benim görevim değil' dedi. Ancak cihazı sonradan taktı. 5-10 dakika sonra Cansu ve bir başka personel odada otururlarken yanlarına gittim. Demircan'a hitaben 'Biz yoğunuz, tek holteri takmak için neden problem çıkartıyorsunuz, iş yapmayacaksınız bırakın, zaten pandemi var, insanları poliklinikte tutmayın' dedim ve daha sonra odadan çıktım. Hakaret ve tehditte bulunmadım" dedi.  'HERKESİN ORTASINDA BAĞIRDI' Cansu Demircan, olayla ilgili olarak DHA'ya yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Olay günü, bana söylenen işi, asli görevim olmamasına rağmen yaptım. Buna rağmen doktor İ.K.'nin neden bu şekilde bana bağırdığını anlamıyorum. Olay anında yalnız değildim. Bütün arkadaşlarım duydu. Çok üzüldüm, kendimi çok kötü hissettim. Herkesin ortasında gelip bana bağırdı. Herkes gelip, 'Ne oldu, neden bağırdı' diye sordu. Daha önce holter cihazının tıbbi sekreterler tarafından takılmasına itiraz ettim. Ancak hastane bize, 'İşe girdiğinizde size sözleşme imzalattık. İstediğimiz her şey yapacaksınız' dedi. Bu cihazı takmak benim görevim değil. Ben hemşire veya sağlık teknisyeni değilim. Tıbbi sekreter olarak çalışıyorum."