Kadına Şiddet Komisyonu, kadın girişimcileri dinledi

  TBMM Kadına Şiddetin Araştırılması Komisyonu üyeleri, kadın girişimcileri dinledi. Kadına yönelik şiddetin sebeplerinin araştırılması amacıyla kurulan Meclis araştırma komisyonu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık başkanlığında toplandı. Komisyon, MÜSİAD, TÜSİAD, TOBB, TİSK, HAK- İŞ, TÜRK- İŞ VE  MEMUR- SEN temsilcilerini dinledi. TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Nurten Öztürk, komisyona yaptığı sunumda; kadına yönelik şiddetin çok çeşitli nedenleri olduğunu belirterek, "Bu nedenlere baktığımızda öncelikle olarak gördüklerimiz, ekonomik eşitsizlikler, toplumsal cinsiyet eşitsizliği, eşitsizliği körükleyen politikalar, zayıf ekonomik güvence ağları, yasaların uygulanmasındaki yetersizlikler, şiddeti pekiştiren kültürel normlar, yoksulluk, işsizlik, psikolojik bozukluklar ve toplumsal travmalar, doğuştan itibaren egosu şişirilmiş, kendine güvensiz korkak erkekler. Maalesef bu kadar acı ve acımasız konuştuğumu düşünebilirsiniz ama gerçek. Tüm bu nedenler, kadınları şiddete karşı savunmasız ve güçsüz, erkeği ise güçlü ve iktidar sahibi olarak konumlandırıyor" değerlendirmesinde bulundu. 'BİR NESİL DAHA CİNSİYET EŞİTLİĞİ GÖREMEYECEK' Dünya Ekonomik Formu'nun Küresel Cinsiyet Eşitsizliği raporuna göre; Türkiye'nin, 2020 yılına göre 3 sıra gerilediğini, 156 ülke arasında 133'üncü sırada yer aldığını anlatan Öztürk, aynı raporda Kovid-19 salgını öncesi cinsiyet eşitsizliğinin 100 yıl içinde son bulmasının beklendiğini, ancak bunun salgının kadınlar üzerindeki negatif etkisiyle 135,6 yıla çıktığını söyledi. Öztürk şöyle devam etti: "Eşitliğe ulaşılacak sürenin 36 yıl daha uzaması bir neslin daha cinsiyet eşitliği olan bir dünya göremeyeceği anlamına geliyor. Dünyada kadınların erkeklerle eşit ücrete sahip olması içinse maalesef 268 yıl geçmesi gerekiyor. OECD ülkeleri arasında ise ülkemiz ne yazık ki en son sırada yer alıyor. Eğer kadınlar ekonomiye erkeklerle eşit oranda katkı sağlarsa, 2025 yılına kadar gayrisafi milli hasıla toplam 28 trilyon dolar büyüyecek. Aynı zamanda, yoksulluğun azalması, inovasyon, çeşitlilik, iyi yönetişim, sürdürülebilirlik ve karar süreçlerinin kısalması gibi kazanımları da beraberinde getirecek." 'İSTENİLEN DÜZEYDE DEĞİLİZ' TOBB'un 81 ilde yaptığı çalışmalardan da bahseden Öztürk, "81 ilde Türkiye'nin cinsiyet eşitliği karnesini çıkardık. Bu sonuçlarda illerimizin 1'den 81'e kadar yer aldığını ve sonuçlarının da hepimizi incittiğini gördük. Bu rapor bizlere, ülke olarak bazı noktalarda harekete geçmenin de kaçınılmazlığını gösterdi. Açıklanan rapora göre; Türkiye'nin en eşitlikçi ili Muğla olurken sırasıyla; İzmir, Yalova, İstanbul, Kırklareli, Çanakkale, Sinop, Tunceli, Aydın ve Balıkesir illeri diye takip ediyor ama söylemek istediğim şu; En eşitlikçi ilimiz olan Muğla'nın bile, 1 üzerinden değerlendirildiğinde 0,5 puan olduğunu görüyoruz yani hiçbir ilimizde istenilen düzeyde değiliz" diye konuştu. '3 KADINDAN BİRİ YAŞAMLARI BOYUNCA ŞİDDETLE KARŞI KARŞIYA' TİSK Kadın Komitesi Başkanı Nagehan Akan da yaptığı sunumda, kadına yönelik şiddetle ilgili verileri paylaştı. Akan, "Dünya çapında her 3 kadından 1'i yaşamları boyunca şiddetle karşı karşıya kalmakta. Bu durum şiddete maruz kalanlara ve ailelerine zarar vermekle beraber aynı zamanda ülkelerde önemli sosyal ve ekonomik maliyetleri de beraberinde getirmekte. Bazı ülkelerde, kadına yönelik şiddetin yarattığı bilançonun o ülkelerdeki gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde 3,7'sine denk geldiği görülüyor. Yani bu bilançonun, çoğu hükümetin eğitime harcadığının iki katından fazlasına denk geldiği tahmin ediliyor. Bu konuya çözüm odaklı yaklaşılmaması, gelecek için de ülkeler için önemli bir maliyet ve etkiyi beraberinde getirecek" dedi. 'EŞİM DE HOLDİNGDE ÇALIŞAN KADINLARA DAHA AZ YER VERMEKTE' MÜSİAD Kadın Komitesi Başkan Yardımcısı Nur Yamankaradeniz de komisyonda yaptığı konuşmada, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekti. Yamankaradeniz, "Aynı işi yapan meslektaşlarımız, kadınlar daha az ücret almakta, bu hala böyle devam etmekte. Bundan biraz yüksünerek söylüyorum, utanarak söylüyorum ama eşim de holdingde kadın çalışanlara daha az yer vermekte. Yani bunu gerçekten çok üzülerek söylüyorum" diye aktardı.