deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Oğuz Kaan Salıcı: Türkiye'de barışın egemen olduğu bir düzene ihtiyaç var

Güncel 10.07.2021 - 22:41, Güncelleme: 10.07.2021 - 22:41
 

Oğuz Kaan Salıcı: Türkiye'de barışın egemen olduğu bir düzene ihtiyaç var

CHP Parti Örgütü Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenme’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Doğu Masası’nın bir süredir yürüttüğü çalışmalar sonucu partiye katılan yeni üyelere toplu rozet takma töreni için geldiği Şırnak’ın Cizre ilçesinde, “Bize diyorlar ki CHP Sivas’ın ötesine geçemez. Gelmişiz sınıra. Hani Sivas’ın ötesine geçemiyorduk. Gelmişiz Suriye sınırında, Şırnak’ta katılım yapıyoruz. Yeter mi? Yetmez. Bu daha başlangıç” dedi. Salıcı, törende yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: TÜRKİYE ZOR BİR DÖNEMEÇTE “Türkiye zor bir dönemeçte. Bu zor dönemeç yıllardan beri iktidarın Türkiye’yi getirdiği noktadan kaynaklı. Ülkenin bu gidişatından habersiz bir Saray rejimi var. Türkiye bir dönemeçte. Ya bu düzeni değiştireceğiz, halktan yana, vatandaşın isteklerine kulak tıkamayan, şeffaf bir iktidar gelecek. Böyle başkanlık sistemi de değil, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem gelecek. BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜZENE İHTİYAÇ VAR Sen belediye başkanı seçiyorsun diyor ki, “Bu olmadı. Senin seçtiğin belediye başkanı ile değil benim atadığım belediye başkanı ile yönetilecek burası”. Kayyum atıyor. Bizim bu siyasi iktidarın 19 yıldır yaptıklarını ve gelmiş olduğumuz Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizi, krizin buhrana dönüşmüş olmasını, Türkiye’ye yaşattıkları istikrarsızlıkları değiştirmemiz lazım. Seçim istedikleri zaman diyorlar ki “Niye seçim istiyorsunuz. İstikrarsızlık getirir seçim”. Türkiye zaten istikrarsız. Türkiye’nin bu istikrarsızlıktan çıkması için özgürlükçü, barışın kardeşliğin ve dayanışmanın egemen olduğu, altta kalanın canının çıkmadığı, zorlananın devlet tarafından eminin tutulduğu bir düzene ihtiyaç var. SORUNLAR ÇOK AMA ÇÖZECEK İRADE VAR Geldiğimiz nokta kardeşin kardeşe kötü baktığı, kime nereye oy vereceği, ne nasıl inandığını, hangi dili konuştuğunu söyleyemediği bir Türkiye var. Sorunlar çok ama bunu değiştirecek irade de var. Türkiye geçmişte de sıkıntılı dönemler yaşadı. Ama hiç bu kadar uzun ve hiç bu kadar sıkıntının katmerlendiği bir dönem yaşamadı. Sorunlar çok ama umudumuz var. Umut bu gün Cizre’de, Türkiye’nin sınır noktasında sizlerin katıldığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığını yaptığı Cumhuriyet Halk Partisidir. Türkiye’yi düze çıkartacak çözüm önerilerimiz var. VATANDAŞIN YARDIMLA AYAKTA KALMADIĞI BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ Size yıllarca dediler ki, “Bu CHP’liler var ya bu CHP’liler bunlar iktidara gelirse size gelen yardımları kesecekler”. Yardımlar kesilmedi arttı. Ama bizim istediğimiz Türkiye şu: Vatandaşın yardımla ayakta kalmadığı bir Türkiye istiyoruz. Vatandaşın kendi geliri ile çoluğunu çocuğunu okutabildiği, İstanbul’da, Ankara’da insanlar hangi ekonomik koşullar altında yaşıyorsa, hangi sosyal ve siyasal koşullar altında yaşıyorsa Cizre’de de , Silopi’de de, Ağrı’da da aynı koşullar altında yaşadığı bir Türkiye istiyoruz. Eşitlik istiyoruz. SENİN DESTEĞİN İLE KAZANDIK İstanbul’da 31 Mart seçimlerinde aldığımız sonucu beğenmediler. Tıpkı doğuda bir çok belediyeye kayyum atadıkları gibi. Ne oldu, vatandaş tekrar sandığa gitti “Sen 14 bini beğenmiyor musun, al sana 800 bin farkla belediyeyi CHP adayı İmamoğlu’na veriyorum” Biz o seçimi kazandık ama biz o seçimi senin desteği ile kazandık. İstanbul seçmeni iseniz, kiminiz atladınız İstanbul’da oy kullandınız saatlerce yol geldiniz oy kullandınız, kiminiz oyunuz yok hayır duası ile destek oldunuz, kiminiz yakınınızı aradınız “BU adamlar zulüm ediyor CHP adayına oy ver Türkiye düze çıksın” dediniz ve biz İstanbul’da 23 Haziran’da ikinci kere tekrardan seçtik sizlerin desteği ile. İSTANBUL’U SİZİN DESTEĞİNİZ İLE YAPACAĞIZ Önümüzde bir genel seçim var ve o genel seçimde de durum benzer olacak. Belki sizin verdiğiniz oylardan eksilme olsun diye sandık başlarında uğraşacaklar belki sizleri sandığa gitmenize i engel olacak işlerin peşinde olacaklar. Ama ben şunu diyorum. Bu gün buraya gelen gelemeyen, ama bugün CHP’ye katılacak olan değerli arkadaşlarımız o sandıkların başında duracak kendi oylarına namusu gibi sahip çıkacak. O sandığa giren oy neyse o oyun çıkması için elinden geleni yapacak. Biz bunu Cizre’de de Erzurum’da da yapacağız ama bunun sizin desteğiniz ile yapacağız. BU DAHA BAŞLANGIÇ Bize diyorlar ki CHP Sivas’ın ötesine geçemez. Ankara’dan baktığınız zaman burası Sivas’ın ötesi oluyor. Gelmişiz sınıra. Hani Sivas’ın ötesine geçemiyorduk. Gelmişiz Suriye sınırında, Şırnak’ta katılım yapıyoruz . Yeter mi? Yetmez. Bu daha başlangıç. İşin devamını getireceğiz. Bize diyorlardı ki “CHP Kürt sorununu çözemez, CHP’nin Kürt seçmenle arası iyi değil”. Değerli arkadaşlar hiç kimseyi birbirinden ayırmayan bir siyaset güdüyor CHP. Senin dilin, İnancın başımın üstüne. Ben senin doğuştan gelen özelliklerini değiştirmeye gelmedim. Onlarla boğuşmaya gelmedim. O değerler, hepimizin değeridir, tüm Türkiye’nin değeridir. Biz senin hayatını kolaylaştıracak, sana daha iyi hayat yaşatacak bir Türkiye yaratmaya geliyoruz. Devletin emir veren, buyuran tepeden bakan değil, bize hizmet eden devlete dönüşmesi için geliyoruz. Bunu da Millet İttifakı ile birlikte, hep beraber yapacağız. Gönül rızası içinde üniter devlet çerçevesi içinde Kürt sorunun demokratik yollarla çözeceğiz. Bu mesele bitecek. Bu konuda gayet iddialı CHP. Sayın Kılıçdaroğlu “Türkiye’de Kürt sorununu CHP’den başkası çözemez” diyor. Biz bu konuda kararlıyız. Şu andaki iktidar MHP’nin peşine takılmış bir iktidar. Bir zamanlar başka şeyler söylüyorlardı bir de bugün söylediklerine bakın. MHP ne tarafa giderse o tarafa gidiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar ama süreci yöneten MHP. BU MESAJI BÖLGEDE HERKESE ANLATIN İstanbul seçiminde nasıl bize destek olmuşsanız önümüzdeki genel seçimlerde de çıkın bu mesajı bu bölgede herkese anlatın. Anlatın ki o ağlayan çocuğumuz ağlamasın. Bu ülke her güzelliğe layık. Ama bu güzellikleri şiddetle, terörle değil birbirimize sahip çıkarak, dayanışma içinde getiririz. Biz bu yolda kararlıyız. Türkiye’de iktidar el değiştiriyor. Ne zaman tescillenecek sandık vatandaşın önüne geldiğinde tescillenecek. O sandık buraya gelsin ve vatandaş 19 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi’nin karnesini versin. Türkiye’nin önü açık. Türkiye zengin bir ülke, bu zenginliği birlikte kurduk birlikte bölüşelim. Yaratacağımız özgürlüğü ve demokrasiyi bölüşelim.” CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Doğu Masası çalışmaları kapsamında Muş’ta partiyle yeni katılanlara rozet takma töreninde yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet Halk Partisi Doğu Masası kurdu. Beyefendi rahatsız oldu. Biz onlar rahatsız olsa da olmasa da bütün doğu, güneydoğuyu; Maraş’tan Ardahan’a 24 ilimizi dolaşacağız, esnafı, emekçiyi, emekliyi, gencimizi dinleyeceğiz dertlerini dile getireceğiz. CHP’yi bundan sonra bölgede daha sık göreceksiniz” dedi. Salıcı Muş’ta, kalabalık bir grubun katıldığı, partiye katılım töreninde konuştu. Törene Adana Milletvekili Orhan Sümer ile Parti Meclisi Üyeleri Nevaf Bilek ve Devrim Barış Çelik de katıldı. Partiye yeni katılan üyelere rozetlerini takan Salıcı, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi: İKTİDARIN GİDİŞ BİLETİNİ MUŞ’TA KESTİNİZ “Biz Muş’a hoş geldik, siz Cumhuriyet Halk Partisi’ne hoş geldiniz. Bugün bizleri sizlerle buluşturan il, ilçe başkanlarımıza, eski Ticaret Odası Başkanı Fatih Cengiz’e çok teşekkür ediyorum. Siz bu yoğun katılımla önümüzdeki dönem Türkiye’nin siyasi geleceğine Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte nasıl bir müdahalede bulunacağınızı gösterdiniz. Bu iktidar yoruldu, yanlış yollara saptı, ağır sorunlar oluşmasına neden oldu. Bu iktidar Türkiye’yi yönetemiyor. Bu iktidarın gidiş biletini siz bugün burada Muş’ta kesmiş oluyorsunuz. Onlar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yöneticileri artık saraylarda yaşıyorlar. Onların uçan sarayı, yazlık sarayı, kışlık sarayı var. Onlar Türkiye’ye baktıklarında yaşanan yoksulluğu, işsizliği görmüyor. Bugün burada oldukça fazla sayıda genç kardeşimiz var. Bu genç kardeşlerimizin geleceğe umutla bakmasını sağlayamıyor bu iktidar. SEÇİM NE KADAR ERKEN OLURSA TÜRKİYE İSTİKRARSIZLIKTAN KURTULUR Türkiye’nin hep birlikte sizlerle, bizlere, Edirne’deki Hakkari’deki, Şırnak’taki, İzmir’deki yurttaşlarımızla beraber kendi geleceğini tekrardan belirleme ve iktidarı değiştirme ihtiyacı ortaya çıkmış durumda. Hep beraber bu iktidar değişimini gerçekleştireceğiz. Seçim 2023’te olur diyorlar. Biz biliyoruz ki bu ülkenin bir erken seçime ihtiyacı var. Erken seçim ne kadar erken olursa, Türkiye şu anda içinde bulunduğu bu istikrarsızlıktan sıkıntılardan o kadar hızlı kurtulur. SİZLERİN SAYESİNDE İKTİDARI DEĞİŞTİRECEĞİZ 31 Mart seçimlerinde sandığa gitti vatandaşımız, oy verdi. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarını iktidara getirdi. 11 büyükşehir, 10 il toplamda 250 belediye kazandık. Sonra ne oldu? Dediler ki biz İstanbul seçiminde verdiğiniz oyu beğenmedik. İstanbul seçiminde sizin verdiğiniz oy hoşumuza gitmedi. Dediler ki 14 bin oy farkıyla koca İstanbul seçimi mi belli olur. Yargı kararıyla İstanbul seçimini iptal ettiler. İstanbul’da 23 Haziran’da tekrar seçim oldu. O zaman İstanbul seçim koordinasyonundaydım. Ben size, Muşlulara, İstanbul seçiminde bize verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ediyorum. Kiminiz, İstanbul’da oyu olan otobüse bindi o kadar yolu gitti, oy verdi. Kiminiz İstanbul’daki akrabanız. CHP’nin adayı İmamoğlu’na oy ver, bu düzen değişsin artık dediniz. Kiminiz hayır duası ile katkı sundunuz. Hepinizin başımızın üzerinde yeri var. Sizlerin sayesinde önümüzdeki dönem bu iktidarı değiştireceğiz. HDP’LİLERİN BAŞINA DA GELSE AKP’LİLERİN BAŞINA DA GELSE KARŞI ÇIKARIZ Sen belediye başkanı seçiyorsun, senin seçtiğin belediye başkanını beyefendi beğenmiyor. Saray’ından baktığı zaman senin seçtiklerini beğenmiyor. Diyor ki, ya burada seçimi tekrar edeceksiniz ya da biz buraya kayyım atayalım diyor. Vatandaş sandığa gittiğinde verdiği oy neyse onunla seçilen belediye başkanı kimse o yönetecek. Sandıktan çıkan bu ülkede esastır. Bunu bozdurmayacağız. Kayyım atanmasına, kayyımlara hep beraber karşı çıkacağız. HDP’linin başına gelse de AKP’linin başına gelse de karşı çıkacağız. Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var. Bunlar daha önce kendi belediye başkanlarını metal yorgunluğu diyerek istifa ettirmediler mi? Melih Gökçek’i, Kadir Topbaş’ı istifa ettirmediler mi? Balıkesir Belediye Başkanı ağlayarak basın toplantısı yapmadı mı? Biz o zaman da karşı çıktık. Aklınıza gelir miydi, Melih Gökçek’in istifa ettirilmesine Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşı çıkacağı. Ama orada bir hak gaspı var dedik, yapılan iş yanlış dedik onu da dile getirdik. Yanlışı kim yapıyorsa, kime yapıyorsa dile getirmek zorundayız. VATANDAŞ SENİ DEĞİŞTİRİR KARDEŞİM 31 Mart’ta bir kırılma oldu. 83 milyon vatandaş gördü ki, Adalet ve Kalkınma Partisi sandıkta seçim kaybediyor. İkinci seçimde beğenilmeyen 14 bin oy fark 800 bine çıkıyor, bir daha kaybediyor. İyi şeyler yapmaz, vatandaşına iyi gözle bakmazsan sen Saray’da yaşar vatandaşını gecekonduya mahkum edersen vatandaş seni değiştirir kardeşim. Bu değişimi gerçekleştirecek güç halktır. Onlar halkın gücünü ilk defa bu kadar açık bu kadar net şekilde son yerel seçimlerde gördüler. 31 Mart seçimlerinden sonra Türkiye’de siyasetin değişebileceği, demokratik yollardan dönüşebileceği duygusu güç kazandı. Bizim yapmamız gereken bu ülkenin demokrasisini büyütmek, güçlendirmek bu ülkenin zenginliklerini artırmak. CHP’Yİ BÖLGEDE DAHA SIK GÖRECEKSİNİZ Cumhuriyet Halk Partisi Doğu Masası kurdu. Dedi ki, “Bizim Doğu’da bir süredir oyumuz az. Potansiyelimiz var ama ona erişemiyoruz. Daha sık gitmemiz lazım, sizlerle daha sık buluşmamız lazım. Sizin sorunlarınızı milletvekillerimiz daha gür şekilde dile getirmesi lazım.” Beyefendi rahatsız oldu. Biz onlar rahatsız olsa da olmasa da bütün doğu, güneydoğuyu; Maraş’tan Ardahan’a 24 ilimizi dolaşacağız, esnafı, emekçiyi, emekliyi, gencimizi dinleyeceğiz dertlerini dile getireceğiz. CHP’yi bundan sonra bölgede daha sık göreceksiniz. Bizim il ilçe başkanlarımız çalışıyor. Evet belediyemiz yok, önümüzdeki dönem, İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin Belediyeleri nasıl vatandaşa hizmet veriyorsa size de sosyal demokrat belediyecilik çerçevesinde hizmet verebilsinler diye onları göreve getirirseniz onlar da size gereken hizmeti yapacak. BU ÜLKEYİ BERABER YÖNETECEĞİZ Biz bundan sonra daha fazla sizlerle beraber olacağız. Biz Doğu’da sizlerle buluştuğumuza Kürt sorunu ile ilgili ne diyorsunuz diyorlar. Kürt sorunu var m? Kürt sorunu var arkadaşlar. Kürt sorununu demokratik yollardan, Türkiye’nin birlik berberliği içinde demokrasiyi genişleterek demokrasi çerçevesinde çözmek de Cumhuriyet Halk Partisi’nin sorumluluğundadır. Biz Kürt sorununu çözeceğiz. Bu konuda da iddialıyız. Biz senin yaşadığın hayatla İstanbul, Ankara’da yaşanan hayatı ekonomik, sosyal, siyasal, demokrasi açısından da eşitlemeye bu eşitliği sağlamaya mecburuz. Türkiye’nin önünü açacak, Türkiye’yi zenginleştirecek, birbirimize sevgiyle bakmamıza neden olacak bir gelecek kurmamız lazım. Başörtülü ile başı açık olanı ayırmayacak kimse. Alevi ile Sünni’yi ayırmayacak kimse. Türk ile Kürt’ü ayırmayacak kimse. Hep beraber bu ülkenin zenginliklerini beraber bölüşeceğiz. Bu ülkeyi beraber yöneteceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi size bunun sözünü veriyor. TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ BİRLİKTE KURACAĞIZ Türkiye’de iktidar el değiştiriyor değerli kardeşlerim. Siz Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yapmış olduğu yanlışları gördünüz. Bir süreden beri biliyorsunuz sadece Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar değil. Cumhur İttifakı yoluyla MHP’de iktidarın küçük ortağı. Bir süreden beri MHP, sağa gidelim derse adalet ve Kalkınma Partisi sağa gidiyor, sola gidelim derse sola gidiyor. İktidarın küçük ortağı iktidarı yönetir hale gelmiş durumda. Türkiye’nin herkese iyi gözle bakan, herkesi sevgi ile kucaklayan kimseyi ayırmayan bir iktidara ihtiyacı var. Türkiye’de iktidar el değiştiriyor derken bunu kastediyoruz. O iktidar seçimler geldiğinde, sandık sizin önünüze geldiğinde o iktidar sizin desteğinizle, katkınızla, sizin Cumhuriyet Halk Partisi’ne vereceğiniz emekle değişecek arkadaşlar. Türkiye’nin geleceğini beraber kuracağız. Bugün bize katılan ve katılacak olan değerli yol arkadaşlarımızla beraber sandıkların başında olacağız sandığa giren oylara sahip çıkacağız, Türkiye’nin önünü açacak bir mücadeleyi hep beraber vereceğiz. O mücadele sadece Cumhuriyet Halk Partililerin mücadelesi değil, bu mücadele zalimlik yapanlara karşı mazlumların ortak mücadelesi. Kasımpaşalı gelip Saraylı olanlara karşı yapılacak bu mücadele. SİYASETİ TAÇLANDIRACAĞIZ Bizim Türkiye’nin geleceğine sizinle beraber, halkla beraber, kimseyi ayırmadan beraberce kuracağımız bir sürece ihtiyacımız var. Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldığınız için, bizlerle beraber bu mücadeleye katıldığınız için ve Türkiye’nin geleceğine beraber damga vuracağımız için hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizin emeği hepinizin mücadelesi başımızın üzerine. Hep beraber bu işi tamama erdirene kadar, Türkiye’de bu zulüm düzeni değişene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu yoldan dönmek yok. Cumhuriyet Halk Partisinin mücadelesini büyüterek, Millet İttifakı ile beraber biz bu siyaseti taçlandıracağız. ÖYLE BİR MESAJ VERİN Kİ.. Batıdan bakan bazıları, bu kadar Muşlunun Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir toplantısına katılım göstermesine belki şaşıracak. Hiç şaşırmayın. Bu daha başlangıç. Yeni çıktık yola. Sizden ricam sandığa gittiğinizde öyle bir mesaj verin ki beyefendi sarayında duysun.” SARAY’DA BAŞKA HAYAT VAR Türkiye önemli bir dönemeç noktasında. Bir tarafta Saray’da yaşayan hanedan var. Onlarla beraber olanlar, onlardan iş alanlar, aldığı işe bire beş katarak ihaleyi sonuçlandıranlar. Bir tarafta onlar var. Onların bir eli yağda bir eli balda. Ama öbür tarafta bizler varız. Bu ülkenin 83 milyon vatandaşıyız. İşsizlik var mı, yoksulluk var mı, hak etmediği halde hapise atılanlar, neden atıldığı belli olmayan insanlar var mı, var. Saray’dan bakınca bunlar görünmüyor. Saray’da başka bir hayat var. Türkiye onların gördüğü gibi bir ülke değil. Türkiye ağır sorunlar altında yaşayan, gençlerin artık gelecekten ümidini kesme noktasına geldiği bir ülke. ZALİMLE MAZLUM ARASINDA BİR MÜCADELE Bu düzeni değiştireceğiz. Sizin, bugün içinde katıldığınız mücadele, mazlum ile zalim arasında mücadele. Siz mazlumun yanında, bu zalimlere haddini bildirmek için bu siyasi partiye girdiniz. Bu mücadeleyi tamamına erdirmek durumundayız. Türkiye’yi yaşamış olduğu bu ağır koşullardan çıkartıp, düzlüğe, normalleşmeye götürmek zorunayız. YENİ BİR DÜZEN KURMAK ZORUNDAYIZ Bir farklı siyasi partilerin bir araya geldiği Millet İttifakı’nı kurduk. İçinde Saadet Partisi var, İYİ Parti var, Demokrat Parti var Cumhuriyet Halk Partisi var. Normal koşullar altında bir araya gelmeyecek siyasi partiler bir araya geldik. Çünkü Türkiye’de normal olmayan şeyler yaşanıyordu. Türkiye’yi normalleştirmek için bizim birbirimizle kucaklaşmamız, birbirimize sevgi ile davranmamız gerek. Bizim bir arada Hakkari’si ile Edirne’si ile bu ülkenin bütün vatandaşları ile yeni bir düzeni kurmamız gerek. Bu ülkeyi içine girdiği cendereden hep birlikte, el birliği ile doğusu ile batısı ile, kuzeyi ile güneyi ile çıkarmak zorumdayız. Bu ülkenin özgürlüklere, demokrasiye, dayanışmaya ihtiyacı var. En önemlisi Türkiye’nin barışa, huzura, insanının Türk- Kürt diye, Alevi- Sünni diye ayırılmadığı yeni bir döneme ihtiyacımız var. “Sen bu ülkenin vatandaşısın, benim kardeşimsin, yoldaşımsın. Nereli olduğun, hangi dili konuştuğun, neye inandığın önemli değil” dediği bir anlayışa ihtiyacımız var. Bizim bütün bunların üzerinde siyasi ayrışmaların olabileceği ama siyasi ayrışmaların düşmanlığa dönüşmediği bir Türkiye’ye ihtiyacımız var. İKTİDARI MHP YÖNLENDİRİYOR Şu anda Türkiye’yi Cumhur İttifakı yönetiyor. Bir parçası Adalet ve Kalkınma Partisi öbür parçası Milliyetçi Hareket Partisi. Aslında Cumhur İttifakı’nı, yani iktidarı, yani Adalet ve Kalkınma Partisi’ni bildiğiniz MHP yönlendiriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi kendi iddialarını bir yana bırakmış küçük ortağını üzmeden, kırmadan Türkiye’yi seçimlere kadar götürme derdinde. Aslında şu anda Türkiye’de MHP’nin sözü bir adım önde. İçin içinde bir de çeteler var, mafya var, her gün ortaya yayılan iddialar var. Bu iddialar için bir şey yapmaktan çekinen, Türkiye’de adaleti, huzuru ve geleceği doğru noktada tesis etmekten uzaklaşmış iktidar var. SENİN DEĞERLERİN TÜRKİYE’NİN DEĞERLERİ Bu ülkede Kürt sorunu var mı? Evet var. Lafı döndürüp dolaştırmadan söyleyebiliriz; bu ülkede terör de var, terör sorunu var ve bu ülkede Kürt sorunu var. Yapılacak olan şey şu: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü içinde, üniter yapısı içinde, demokratik mekanizmaları kullanarak, demokrasiyi ilke edinerek Türkiye’de bizim Kürt sorunun çözmek gerekiyor. Kürt sorununu çözdüğümüz gün ki -bu yıllardır süren, katmerleşmiş, başka sorunları da beraberinde getiren bir sorun- Kürt sorunun çözdüğümüz zaman sadece Türkiye’nin toplumsal huzuru değil, komşuları ile olan ilişkilerinde de önemli bir mesafeyi almış olacağız. Bizim ne senin konuştuğun dille, ne senin inancınla, ne senin değerlerin ile sorunumuz yok. Senin değerlerin bizim değerlerimiz, senin değerlerin Türkiye’nin değerleri. Bunu böyle anlayıp böyle çözmemiz gerekiyor. Devletin baskıcı olmadığı, vatandaşına tepeden bakmadığı, vatandaşına emir verip zorlamadığı ama vatandaşına hizmet ettiği bir devlete ihtiyaç var. GELİN DEMOKRASİYİ KURALIM Türkiye zengin bir ülke. Kaynağı nereye aktaracağına doğru karar verirsen Türkiye zengin bir ülke. 3-5 müteahhite harcarsan o beşli çetenin sözcüsü olursun. Eğer 83 milyonu geçindirmek, kalkındırmak için kaynağı harcarsan o zaman halkın sözcüsü olursun. Biz o parayı 83 milyon vatandaşımız için harcayacağız. Bu ülkenin bütçesi de kaynakları da var. Bu ülke zengin bir ülke. Gelin bu zenginliği hep beraber bölüşelim. Gelin demokrasiyi kuralım o demokrasiyi beraber geliştirelim. O demokrasi hepimizin hayatını daha iyi bir noktaya getirecek bir demokrasi olsun. Türkiye’yi beraber yönetelim, beraber zenginleştirelim. Türkiye’yi hakça bir şekilde bölüşülen bir ülke haline getirelim. Sadece Türkiye’yi içinde değil dışında da gururla savunabileceğimiz bir ülke haline getirelim. ERDOĞAN BİZE LAF ATMIŞ Bugün Erdoğan Diyarbakır’da bize laf atmış. Biz buraya Doğu Masası kapsamında geldik. Cumhuriyet Halk Partisi bir Doğu Masası oluşturdu. Doğu Masası’nda Maraş’tan Ardahan’a kadar 24 il var. İçinde Parti Meclisi üyelerimiz, milletvekillerimiz, partinin farklı kademelerinde arkadaşlarımız var. Erdoğan dedi ki, “Cumhuriyet Halk Partisi ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden habersiz. Doğu Masası neymiş, bir işlerin peşindelermiş”… Buraya geliyoruz, sizin açlığınızı, yoksulluğunuzu, esnafın, hayvancılıkla uğraşanların sıkıntısını, sınır ticaretinde yaşanan sıkıntıları biz görüyoruz. Elektrik sıkıntısını biz görüyoruz. Ortak sorunlar ya da bu bölgeye has sorunlar var. Biz bu sorunları görüyoruz. Biz bu sorunları görmüyorsak, Türkiye’nin sınır noktasındayız. Sivas’ın ötesine geçemez Cumhuriyet Halk Partisi diyenler, biz sınır noktasındayız. Daha arkası yok. Daha arkasına geçmek için pasaport lazım. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne Hakkari’de katılım oluyor mu? Daha nereye gidelim. Dün Cizre’de katılım oldu. Buradan Van ve Muş’a geçeceğiz. Muş’ta da katılım olacak. Bölge insanı Cumhuriyet Halk Partisi ile geleceğin iktidarını beraber kuruyor. Bu iktidar hepimizin iktidarı olacak. Geleceğin iktidarı olacak. Erdoğan bizi bölgenin gerçeklerinden habersizmişiz diye eleştiriyor. Erdoğan olduğu yerden yani Saray’dan Türkiye’nin gerçeklerini göremiyor. Sayın Erdoğan, gel Doğu Masası seni bir gezdirsin bölgede. Sen de Türkiye’nin gerçekleri ile yüzleş. AĞIR SORUNLARIMIZ VAR Bizim ağır sorunlarımız var. Türkiye kötü yönetiliyor. Ama umutsuzluğa yer yok. CHP önümüzdeki sorunları çözecek kadroları var. Cumhuriyet Halk Partisi’nde önümüzdeki süreci kuracak liderlik var. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu liderliğinde Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’yi düze çıkartacak bir siyaseti izliyor. Bunu 31 Mart seçimlerinden biliyoruz. Ankara, İstanbul, Adana, Mersin gibi birçok büyükşehirde Cumhuriyet Halk Partisi li belediye başkanları var. 11 büyükşehir, 10 il belediyesi, toplamda 250 civarı belediye var. SÖYLEDİKLERİNİN YALAN OLDUĞU ÇIKTI Her 2 vatandaşımızdan biri Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden hizmet alıyor. Soruyoruz, memnun musunuz? Evet memnunuz diyorlar. İktidar bizim belediyelerimizin hizmet vermemesi için her şeyi yapıyor. Aş evi için bağışları topladılar. Askıda fatura uygulaması ile bir vatandaş bir başka vatandaşın faturasını ödüyor. Doğalgaz faturası ödüyor. Dayanışmadır bu. Kim kimin faturasını ödüyor bilmiyor. Birçok Cumhuriyet Halk Partisi li belediye sosyal yardım yapıyor. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler gelirse size sosyal yardım yapmazlar keserler, o nedenle bizim partimize oy verin diyorlardı. Ne oldu? 2 yılda Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları şov yapmadan, kimseye gösterişte bulunmadan, bütçeleri azalmasına rağmen sosyal yardım yaptı. Söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıktı mı, çıktı. NE DEMEK SENİN SEÇTİĞİN BELEDİYE BAŞKANINI TANIMAMAK “Cumhuriyet Halk Partililer, sizin haklarınıza da müdahale eder” diyorlardı. 2019 seçimlerinin sloganıydı, beka meselesi. “Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verirseniz Türkiye uçuruma gider” diyorlardı. 2 yıldan beri Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları yönetiyor. Türkiye’nin başına bir kötülük mü geldi! Ama Saray iktidarında iyiye giden hiçbir şey yok. Ne dış politika ne eğitim ne de sağlık, ekonomi iyi gidiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi demek, senin seçtiğin belediye başkanlarını tanımamak, benim atadığım belediye başkanları yönetecek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi kayyımları bu ülkenin başına bela etmek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi siz bir seçim yaptınız ama, İstanbul seçimlerinde de oldu, 14 bin oyla olmaz demek. Bir daha seçime gitmek demek. Oyunun kurallarını değiştirip mızıkçılık yapmak demek. Ne oldu, gittik seçime, 800 bin fark oldu. Ben size teşekkür ediyorum. İstanbul seçimlerinde verdiğiniz destek için ben size teşekkür ediyorum. CHP BU KATILIMLARLA BÜYÜYECEK Bu kadar yolu kat edip Hakkari’den İstanbul’a gidenler oldu. İstanbul’da olmayan orada tanıdığını, akrabasını aradı. Onu da yapmayan hayır duasında bulundu. Hepsinden Allah razı olsun. Sizlerle beraber, bu katılımlarla beraber Cumhuriyet Halk Partisi büyüyecek. Sandıkların başında daha çok Cumhuriyet Halk Partili olacak. O sandık geldiği gün, o erken seçim yapıldığı gün bizler Hakkari’den Ankara’ya sizin sayenizde bir mesaj göndereceğiz. Diyeceğiz ki “senin dediğin gibi değil Hakkari, Şırnak, Muş, Diyarbakır. Burada bir dip dalga var. Onlar sana karneni gösterecek.” Ne zaman seçimde. BU İKTİDARIN HİKAYESİ BİTTİ Ben size teşekkür ediyorum. CHP’ye katılım gösteriyorsunuz. Türkiye’nin sorunlarının farkındasınız. Bundan sonra bu iktidarın bu sorunları çözme kapasitesinin olmadığını da görüyorsunuz. Bu iktidarın hikayesi bitti. Şimdi Türkiye’nin geleceği yani yeni iktidarını kuracak. İlk seçimlerde bu tescil edilecektir. O nedenle geldiğiniz bu mücadeleye destek verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

CHP Parti Örgütü Örgüt Yönetimleri ve Yurtdışı Örgütlenme’den sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Doğu Masası’nın bir süredir yürüttüğü çalışmalar sonucu partiye katılan yeni üyelere toplu rozet takma töreni için geldiği Şırnak’ın Cizre ilçesinde, “Bize diyorlar ki CHP Sivas’ın ötesine geçemez. Gelmişiz sınıra. Hani Sivas’ın ötesine geçemiyorduk. Gelmişiz Suriye sınırında, Şırnak’ta katılım yapıyoruz. Yeter mi? Yetmez. Bu daha başlangıç” dedi.

Salıcı, törende yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

TÜRKİYE ZOR BİR DÖNEMEÇTE

“Türkiye zor bir dönemeçte. Bu zor dönemeç yıllardan beri iktidarın Türkiye’yi getirdiği noktadan kaynaklı. Ülkenin bu gidişatından habersiz bir Saray rejimi var. Türkiye bir dönemeçte. Ya bu düzeni değiştireceğiz, halktan yana, vatandaşın isteklerine kulak tıkamayan, şeffaf bir iktidar gelecek. Böyle başkanlık sistemi de değil, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem gelecek.

BARIŞIN EGEMEN OLDUĞU BİR DÜZENE İHTİYAÇ VAR

Sen belediye başkanı seçiyorsun diyor ki, “Bu olmadı. Senin seçtiğin belediye başkanı ile değil benim atadığım belediye başkanı ile yönetilecek burası”. Kayyum atıyor. Bizim bu siyasi iktidarın 19 yıldır yaptıklarını ve gelmiş olduğumuz Türkiye’nin yaşadığı ekonomik krizi, krizin buhrana dönüşmüş olmasını, Türkiye’ye yaşattıkları istikrarsızlıkları değiştirmemiz lazım. Seçim istedikleri zaman diyorlar ki “Niye seçim istiyorsunuz. İstikrarsızlık getirir seçim”. Türkiye zaten istikrarsız. Türkiye’nin bu istikrarsızlıktan çıkması için özgürlükçü, barışın kardeşliğin ve dayanışmanın egemen olduğu, altta kalanın canının çıkmadığı, zorlananın devlet tarafından eminin tutulduğu bir düzene ihtiyaç var.

SORUNLAR ÇOK AMA ÇÖZECEK İRADE VAR

Geldiğimiz nokta kardeşin kardeşe kötü baktığı, kime nereye oy vereceği, ne nasıl inandığını, hangi dili konuştuğunu söyleyemediği bir Türkiye var. Sorunlar çok ama bunu değiştirecek irade de var. Türkiye geçmişte de sıkıntılı dönemler yaşadı. Ama hiç bu kadar uzun ve hiç bu kadar sıkıntının katmerlendiği bir dönem yaşamadı. Sorunlar çok ama umudumuz var. Umut bu gün Cizre’de, Türkiye’nin sınır noktasında sizlerin katıldığı, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun Genel Başkanlığını yaptığı Cumhuriyet Halk Partisidir. Türkiye’yi düze çıkartacak çözüm önerilerimiz var.

VATANDAŞIN YARDIMLA AYAKTA KALMADIĞI BİR TÜRKİYE İSTİYORUZ

Size yıllarca dediler ki, “Bu CHP’liler var ya bu CHP’liler bunlar iktidara gelirse size gelen yardımları kesecekler”. Yardımlar kesilmedi arttı. Ama bizim istediğimiz Türkiye şu: Vatandaşın yardımla ayakta kalmadığı bir Türkiye istiyoruz. Vatandaşın kendi geliri ile çoluğunu çocuğunu okutabildiği, İstanbul’da, Ankara’da insanlar hangi ekonomik koşullar altında yaşıyorsa, hangi sosyal ve siyasal koşullar altında yaşıyorsa Cizre’de de , Silopi’de de, Ağrı’da da aynı koşullar altında yaşadığı bir Türkiye istiyoruz. Eşitlik istiyoruz.

SENİN DESTEĞİN İLE KAZANDIK

İstanbul’da 31 Mart seçimlerinde aldığımız sonucu beğenmediler. Tıpkı doğuda bir çok belediyeye kayyum atadıkları gibi. Ne oldu, vatandaş tekrar sandığa gitti “Sen 14 bini beğenmiyor musun, al sana 800 bin farkla belediyeyi CHP adayı İmamoğlu’na veriyorum” Biz o seçimi kazandık ama biz o seçimi senin desteği ile kazandık. İstanbul seçmeni iseniz, kiminiz atladınız İstanbul’da oy kullandınız saatlerce yol geldiniz oy kullandınız, kiminiz oyunuz yok hayır duası ile destek oldunuz, kiminiz yakınınızı aradınız “BU adamlar zulüm ediyor CHP adayına oy ver Türkiye düze çıksın” dediniz ve biz İstanbul’da 23 Haziran’da ikinci kere tekrardan seçtik sizlerin desteği ile.

İSTANBUL’U SİZİN DESTEĞİNİZ İLE YAPACAĞIZ

Önümüzde bir genel seçim var ve o genel seçimde de durum benzer olacak. Belki sizin verdiğiniz oylardan eksilme olsun diye sandık başlarında uğraşacaklar belki sizleri sandığa gitmenize i engel olacak işlerin peşinde olacaklar. Ama ben şunu diyorum. Bu gün buraya gelen gelemeyen, ama bugün CHP’ye katılacak olan değerli arkadaşlarımız o sandıkların başında duracak kendi oylarına namusu gibi sahip çıkacak. O sandığa giren oy neyse o oyun çıkması için elinden geleni yapacak. Biz bunu Cizre’de de Erzurum’da da yapacağız ama bunun sizin desteğiniz ile yapacağız.

BU DAHA BAŞLANGIÇ

Bize diyorlar ki CHP Sivas’ın ötesine geçemez. Ankara’dan baktığınız zaman burası Sivas’ın ötesi oluyor. Gelmişiz sınıra. Hani Sivas’ın ötesine geçemiyorduk. Gelmişiz Suriye sınırında, Şırnak’ta katılım yapıyoruz . Yeter mi? Yetmez. Bu daha başlangıç. İşin devamını getireceğiz. Bize diyorlardı ki “CHP Kürt sorununu çözemez, CHP’nin Kürt seçmenle arası iyi değil”. Değerli arkadaşlar hiç kimseyi birbirinden ayırmayan bir siyaset güdüyor CHP. Senin dilin, İnancın başımın üstüne. Ben senin doğuştan gelen özelliklerini değiştirmeye gelmedim. Onlarla boğuşmaya gelmedim. O değerler, hepimizin değeridir, tüm Türkiye’nin değeridir. Biz senin hayatını kolaylaştıracak, sana daha iyi hayat yaşatacak bir Türkiye yaratmaya geliyoruz. Devletin emir veren, buyuran tepeden bakan değil, bize hizmet eden devlete dönüşmesi için geliyoruz. Bunu da Millet İttifakı ile birlikte, hep beraber yapacağız. Gönül rızası içinde üniter devlet çerçevesi içinde Kürt sorunun demokratik yollarla çözeceğiz. Bu mesele bitecek. Bu konuda gayet iddialı CHP. Sayın Kılıçdaroğlu “Türkiye’de Kürt sorununu CHP’den başkası çözemez” diyor. Biz bu konuda kararlıyız. Şu andaki iktidar MHP’nin peşine takılmış bir iktidar. Bir zamanlar başka şeyler söylüyorlardı bir de bugün söylediklerine bakın. MHP ne tarafa giderse o tarafa gidiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar ama süreci yöneten MHP.

BU MESAJI BÖLGEDE HERKESE ANLATIN

İstanbul seçiminde nasıl bize destek olmuşsanız önümüzdeki genel seçimlerde de çıkın bu mesajı bu bölgede herkese anlatın. Anlatın ki o ağlayan çocuğumuz ağlamasın. Bu ülke her güzelliğe layık. Ama bu güzellikleri şiddetle, terörle değil birbirimize sahip çıkarak, dayanışma içinde getiririz. Biz bu yolda kararlıyız. Türkiye’de iktidar el değiştiriyor. Ne zaman tescillenecek sandık vatandaşın önüne geldiğinde tescillenecek. O sandık buraya gelsin ve vatandaş 19 yıllık Adalet ve Kalkınma Partisi’nin karnesini versin. Türkiye’nin önü açık. Türkiye zengin bir ülke, bu zenginliği birlikte kurduk birlikte bölüşelim. Yaratacağımız özgürlüğü ve demokrasiyi bölüşelim.”

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, Doğu Masası çalışmaları kapsamında Muş’ta partiyle yeni katılanlara rozet takma töreninde yaptığı konuşmada, “Cumhuriyet Halk Partisi Doğu Masası kurdu. Beyefendi rahatsız oldu. Biz onlar rahatsız olsa da olmasa da bütün doğu, güneydoğuyu; Maraş’tan Ardahan’a 24 ilimizi dolaşacağız, esnafı, emekçiyi, emekliyi, gencimizi dinleyeceğiz dertlerini dile getireceğiz. CHP’yi bundan sonra bölgede daha sık göreceksiniz” dedi.

Salıcı Muş’ta, kalabalık bir grubun katıldığı, partiye katılım töreninde konuştu. Törene Adana Milletvekili Orhan Sümer ile Parti Meclisi Üyeleri Nevaf Bilek ve Devrim Barış Çelik de katıldı. Partiye yeni katılan üyelere rozetlerini takan Salıcı, burada yaptığı konuşmada özetle şunları söyledi:

İKTİDARIN GİDİŞ BİLETİNİ MUŞ’TA KESTİNİZ

“Biz Muş’a hoş geldik, siz Cumhuriyet Halk Partisi’ne hoş geldiniz. Bugün bizleri sizlerle buluşturan il, ilçe başkanlarımıza, eski Ticaret Odası Başkanı Fatih Cengiz’e çok teşekkür ediyorum. Siz bu yoğun katılımla önümüzdeki dönem Türkiye’nin siyasi geleceğine Cumhuriyet Halk Partisi ile birlikte nasıl bir müdahalede bulunacağınızı gösterdiniz. Bu iktidar yoruldu, yanlış yollara saptı, ağır sorunlar oluşmasına neden oldu. Bu iktidar Türkiye’yi yönetemiyor. Bu iktidarın gidiş biletini siz bugün burada Muş’ta kesmiş oluyorsunuz. Onlar Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yöneticileri artık saraylarda yaşıyorlar. Onların uçan sarayı, yazlık sarayı, kışlık sarayı var. Onlar Türkiye’ye baktıklarında yaşanan yoksulluğu, işsizliği görmüyor. Bugün burada oldukça fazla sayıda genç kardeşimiz var. Bu genç kardeşlerimizin geleceğe umutla bakmasını sağlayamıyor bu iktidar.

SEÇİM NE KADAR ERKEN OLURSA TÜRKİYE İSTİKRARSIZLIKTAN KURTULUR

Türkiye’nin hep birlikte sizlerle, bizlere, Edirne’deki Hakkari’deki, Şırnak’taki, İzmir’deki yurttaşlarımızla beraber kendi geleceğini tekrardan belirleme ve iktidarı değiştirme ihtiyacı ortaya çıkmış durumda. Hep beraber bu iktidar değişimini gerçekleştireceğiz. Seçim 2023’te olur diyorlar. Biz biliyoruz ki bu ülkenin bir erken seçime ihtiyacı var. Erken seçim ne kadar erken olursa, Türkiye şu anda içinde bulunduğu bu istikrarsızlıktan sıkıntılardan o kadar hızlı kurtulur.

SİZLERİN SAYESİNDE İKTİDARI DEĞİŞTİRECEĞİZ

31 Mart seçimlerinde sandığa gitti vatandaşımız, oy verdi. Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanlarını iktidara getirdi. 11 büyükşehir, 10 il toplamda 250 belediye kazandık. Sonra ne oldu? Dediler ki biz İstanbul seçiminde verdiğiniz oyu beğenmedik. İstanbul seçiminde sizin verdiğiniz oy hoşumuza gitmedi. Dediler ki 14 bin oy farkıyla koca İstanbul seçimi mi belli olur. Yargı kararıyla İstanbul seçimini iptal ettiler. İstanbul’da 23 Haziran’da tekrar seçim oldu. O zaman İstanbul seçim koordinasyonundaydım. Ben size, Muşlulara, İstanbul seçiminde bize verdiğiniz destekten dolayı teşekkür ediyorum. Kiminiz, İstanbul’da oyu olan otobüse bindi o kadar yolu gitti, oy verdi. Kiminiz İstanbul’daki akrabanız. CHP’nin adayı İmamoğlu’na oy ver, bu düzen değişsin artık dediniz. Kiminiz hayır duası ile katkı sundunuz. Hepinizin başımızın üzerinde yeri var. Sizlerin sayesinde önümüzdeki dönem bu iktidarı değiştireceğiz.

HDP’LİLERİN BAŞINA DA GELSE AKP’LİLERİN BAŞINA DA GELSE KARŞI ÇIKARIZ

Sen belediye başkanı seçiyorsun, senin seçtiğin belediye başkanını beyefendi beğenmiyor. Saray’ından baktığı zaman senin seçtiklerini beğenmiyor. Diyor ki, ya burada seçimi tekrar edeceksiniz ya da biz buraya kayyım atayalım diyor. Vatandaş sandığa gittiğinde verdiği oy neyse onunla seçilen belediye başkanı kimse o yönetecek. Sandıktan çıkan bu ülkede esastır. Bunu bozdurmayacağız. Kayyım atanmasına, kayyımlara hep beraber karşı çıkacağız. HDP’linin başına gelse de AKP’linin başına gelse de karşı çıkacağız. Türkiye’nin demokrasiye ihtiyacı var. Bunlar daha önce kendi belediye başkanlarını metal yorgunluğu diyerek istifa ettirmediler mi? Melih Gökçek’i, Kadir Topbaş’ı istifa ettirmediler mi? Balıkesir Belediye Başkanı ağlayarak basın toplantısı yapmadı mı? Biz o zaman da karşı çıktık. Aklınıza gelir miydi, Melih Gökçek’in istifa ettirilmesine Cumhuriyet Halk Partisi’nin karşı çıkacağı. Ama orada bir hak gaspı var dedik, yapılan iş yanlış dedik onu da dile getirdik. Yanlışı kim yapıyorsa, kime yapıyorsa dile getirmek zorundayız.

VATANDAŞ SENİ DEĞİŞTİRİR KARDEŞİM

31 Mart’ta bir kırılma oldu. 83 milyon vatandaş gördü ki, Adalet ve Kalkınma Partisi sandıkta seçim kaybediyor. İkinci seçimde beğenilmeyen 14 bin oy fark 800 bine çıkıyor, bir daha kaybediyor. İyi şeyler yapmaz, vatandaşına iyi gözle bakmazsan sen Saray’da yaşar vatandaşını gecekonduya mahkum edersen vatandaş seni değiştirir kardeşim. Bu değişimi gerçekleştirecek güç halktır. Onlar halkın gücünü ilk defa bu kadar açık bu kadar net şekilde son yerel seçimlerde gördüler. 31 Mart seçimlerinden sonra Türkiye’de siyasetin değişebileceği, demokratik yollardan dönüşebileceği duygusu güç kazandı. Bizim yapmamız gereken bu ülkenin demokrasisini büyütmek, güçlendirmek bu ülkenin zenginliklerini artırmak.

CHP’Yİ BÖLGEDE DAHA SIK GÖRECEKSİNİZ

Cumhuriyet Halk Partisi Doğu Masası kurdu. Dedi ki, “Bizim Doğu’da bir süredir oyumuz az. Potansiyelimiz var ama ona erişemiyoruz. Daha sık gitmemiz lazım, sizlerle daha sık buluşmamız lazım. Sizin sorunlarınızı milletvekillerimiz daha gür şekilde dile getirmesi lazım.” Beyefendi rahatsız oldu. Biz onlar rahatsız olsa da olmasa da bütün doğu, güneydoğuyu; Maraş’tan Ardahan’a 24 ilimizi dolaşacağız, esnafı, emekçiyi, emekliyi, gencimizi dinleyeceğiz dertlerini dile getireceğiz. CHP’yi bundan sonra bölgede daha sık göreceksiniz. Bizim il ilçe başkanlarımız çalışıyor. Evet belediyemiz yok, önümüzdeki dönem, İstanbul, Ankara, Antalya, Mersin Belediyeleri nasıl vatandaşa hizmet veriyorsa size de sosyal demokrat belediyecilik çerçevesinde hizmet verebilsinler diye onları göreve getirirseniz onlar da size gereken hizmeti yapacak.

BU ÜLKEYİ BERABER YÖNETECEĞİZ

Biz bundan sonra daha fazla sizlerle beraber olacağız. Biz Doğu’da sizlerle buluştuğumuza Kürt sorunu ile ilgili ne diyorsunuz diyorlar. Kürt sorunu var m? Kürt sorunu var arkadaşlar. Kürt sorununu demokratik yollardan, Türkiye’nin birlik berberliği içinde demokrasiyi genişleterek demokrasi çerçevesinde çözmek de Cumhuriyet Halk Partisi’nin sorumluluğundadır. Biz Kürt sorununu çözeceğiz. Bu konuda da iddialıyız. Biz senin yaşadığın hayatla İstanbul, Ankara’da yaşanan hayatı ekonomik, sosyal, siyasal, demokrasi açısından da eşitlemeye bu eşitliği sağlamaya mecburuz. Türkiye’nin önünü açacak, Türkiye’yi zenginleştirecek, birbirimize sevgiyle bakmamıza neden olacak bir gelecek kurmamız lazım. Başörtülü ile başı açık olanı ayırmayacak kimse. Alevi ile Sünni’yi ayırmayacak kimse. Türk ile Kürt’ü ayırmayacak kimse. Hep beraber bu ülkenin zenginliklerini beraber bölüşeceğiz. Bu ülkeyi beraber yöneteceğiz. Cumhuriyet Halk Partisi size bunun sözünü veriyor.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİNİ BİRLİKTE KURACAĞIZ

Türkiye’de iktidar el değiştiriyor değerli kardeşlerim. Siz Adalet ve Kalkınma Partisi’nin yapmış olduğu yanlışları gördünüz. Bir süreden beri biliyorsunuz sadece Adalet ve Kalkınma Partisi iktidar değil. Cumhur İttifakı yoluyla MHP’de iktidarın küçük ortağı. Bir süreden beri MHP, sağa gidelim derse adalet ve Kalkınma Partisi sağa gidiyor, sola gidelim derse sola gidiyor. İktidarın küçük ortağı iktidarı yönetir hale gelmiş durumda. Türkiye’nin herkese iyi gözle bakan, herkesi sevgi ile kucaklayan kimseyi ayırmayan bir iktidara ihtiyacı var. Türkiye’de iktidar el değiştiriyor derken bunu kastediyoruz. O iktidar seçimler geldiğinde, sandık sizin önünüze geldiğinde o iktidar sizin desteğinizle, katkınızla, sizin Cumhuriyet Halk Partisi’ne vereceğiniz emekle değişecek arkadaşlar. Türkiye’nin geleceğini beraber kuracağız. Bugün bize katılan ve katılacak olan değerli yol arkadaşlarımızla beraber sandıkların başında olacağız sandığa giren oylara sahip çıkacağız, Türkiye’nin önünü açacak bir mücadeleyi hep beraber vereceğiz. O mücadele sadece Cumhuriyet Halk Partililerin mücadelesi değil, bu mücadele zalimlik yapanlara karşı mazlumların ortak mücadelesi. Kasımpaşalı gelip Saraylı olanlara karşı yapılacak bu mücadele.

SİYASETİ TAÇLANDIRACAĞIZ

Bizim Türkiye’nin geleceğine sizinle beraber, halkla beraber, kimseyi ayırmadan beraberce kuracağımız bir sürece ihtiyacımız var. Cumhuriyet Halk Partisi’ne katıldığınız için, bizlerle beraber bu mücadeleye katıldığınız için ve Türkiye’nin geleceğine beraber damga vuracağımız için hepinize teşekkür ediyorum. Hepinizin emeği hepinizin mücadelesi başımızın üzerine. Hep beraber bu işi tamama erdirene kadar, Türkiye’de bu zulüm düzeni değişene kadar mücadele etmeye devam edeceğiz. Bu yoldan dönmek yok. Cumhuriyet Halk Partisinin mücadelesini büyüterek, Millet İttifakı ile beraber biz bu siyaseti taçlandıracağız.

ÖYLE BİR MESAJ VERİN Kİ..

Batıdan bakan bazıları, bu kadar Muşlunun Cumhuriyet Halk Partisi’nin bir toplantısına katılım göstermesine belki şaşıracak. Hiç şaşırmayın. Bu daha başlangıç. Yeni çıktık yola. Sizden ricam sandığa gittiğinizde öyle bir mesaj verin ki beyefendi sarayında duysun.”

SARAY’DA BAŞKA HAYAT VAR

Türkiye önemli bir dönemeç noktasında. Bir tarafta Saray’da yaşayan hanedan var. Onlarla beraber olanlar, onlardan iş alanlar, aldığı işe bire beş katarak ihaleyi sonuçlandıranlar. Bir tarafta onlar var. Onların bir eli yağda bir eli balda. Ama öbür tarafta bizler varız. Bu ülkenin 83 milyon vatandaşıyız. İşsizlik var mı, yoksulluk var mı, hak etmediği halde hapise atılanlar, neden atıldığı belli olmayan insanlar var mı, var. Saray’dan bakınca bunlar görünmüyor. Saray’da başka bir hayat var. Türkiye onların gördüğü gibi bir ülke değil. Türkiye ağır sorunlar altında yaşayan, gençlerin artık gelecekten ümidini kesme noktasına geldiği bir ülke.

ZALİMLE MAZLUM ARASINDA BİR MÜCADELE

Bu düzeni değiştireceğiz. Sizin, bugün içinde katıldığınız mücadele, mazlum ile zalim arasında mücadele. Siz mazlumun yanında, bu zalimlere haddini bildirmek için bu siyasi partiye girdiniz. Bu mücadeleyi tamamına erdirmek durumundayız. Türkiye’yi yaşamış olduğu bu ağır koşullardan çıkartıp, düzlüğe, normalleşmeye götürmek zorunayız.

YENİ BİR DÜZEN KURMAK ZORUNDAYIZ

Bir farklı siyasi partilerin bir araya geldiği Millet İttifakı’nı kurduk. İçinde Saadet Partisi var, İYİ Parti var, Demokrat Parti var Cumhuriyet Halk Partisi var. Normal koşullar altında bir araya gelmeyecek siyasi partiler bir araya geldik. Çünkü Türkiye’de normal olmayan şeyler yaşanıyordu. Türkiye’yi normalleştirmek için bizim birbirimizle kucaklaşmamız, birbirimize sevgi ile davranmamız gerek. Bizim bir arada Hakkari’si ile Edirne’si ile bu ülkenin bütün vatandaşları ile yeni bir düzeni kurmamız gerek. Bu ülkeyi içine girdiği cendereden hep birlikte, el birliği ile doğusu ile batısı ile, kuzeyi ile güneyi ile çıkarmak zorumdayız. Bu ülkenin özgürlüklere, demokrasiye, dayanışmaya ihtiyacı var. En önemlisi Türkiye’nin barışa, huzura, insanının Türk- Kürt diye, Alevi- Sünni diye ayırılmadığı yeni bir döneme ihtiyacımız var. “Sen bu ülkenin vatandaşısın, benim kardeşimsin, yoldaşımsın. Nereli olduğun, hangi dili konuştuğun, neye inandığın önemli değil” dediği bir anlayışa ihtiyacımız var. Bizim bütün bunların üzerinde siyasi ayrışmaların olabileceği ama siyasi ayrışmaların düşmanlığa dönüşmediği bir Türkiye’ye ihtiyacımız var.

İKTİDARI MHP YÖNLENDİRİYOR

Şu anda Türkiye’yi Cumhur İttifakı yönetiyor. Bir parçası Adalet ve Kalkınma Partisi öbür parçası Milliyetçi Hareket Partisi. Aslında Cumhur İttifakı’nı, yani iktidarı, yani Adalet ve Kalkınma Partisi’ni bildiğiniz MHP yönlendiriyor. Adalet ve Kalkınma Partisi kendi iddialarını bir yana bırakmış küçük ortağını üzmeden, kırmadan Türkiye’yi seçimlere kadar götürme derdinde. Aslında şu anda Türkiye’de MHP’nin sözü bir adım önde. İçin içinde bir de çeteler var, mafya var, her gün ortaya yayılan iddialar var. Bu iddialar için bir şey yapmaktan çekinen, Türkiye’de adaleti, huzuru ve geleceği doğru noktada tesis etmekten uzaklaşmış iktidar var.

SENİN DEĞERLERİN TÜRKİYE’NİN DEĞERLERİ

Bu ülkede Kürt sorunu var mı? Evet var. Lafı döndürüp dolaştırmadan söyleyebiliriz; bu ülkede terör de var, terör sorunu var ve bu ülkede Kürt sorunu var. Yapılacak olan şey şu: Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında, Türkiye’nin birliği ve bütünlüğü içinde, üniter yapısı içinde, demokratik mekanizmaları kullanarak, demokrasiyi ilke edinerek Türkiye’de bizim Kürt sorunun çözmek gerekiyor. Kürt sorununu çözdüğümüz gün ki -bu yıllardır süren, katmerleşmiş, başka sorunları da beraberinde getiren bir sorun- Kürt sorunun çözdüğümüz zaman sadece Türkiye’nin toplumsal huzuru değil, komşuları ile olan ilişkilerinde de önemli bir mesafeyi almış olacağız. Bizim ne senin konuştuğun dille, ne senin inancınla, ne senin değerlerin ile sorunumuz yok. Senin değerlerin bizim değerlerimiz, senin değerlerin Türkiye’nin değerleri. Bunu böyle anlayıp böyle çözmemiz gerekiyor. Devletin baskıcı olmadığı, vatandaşına tepeden bakmadığı, vatandaşına emir verip zorlamadığı ama vatandaşına hizmet ettiği bir devlete ihtiyaç var.

GELİN DEMOKRASİYİ KURALIM

Türkiye zengin bir ülke. Kaynağı nereye aktaracağına doğru karar verirsen Türkiye zengin bir ülke. 3-5 müteahhite harcarsan o beşli çetenin sözcüsü olursun. Eğer 83 milyonu geçindirmek, kalkındırmak için kaynağı harcarsan o zaman halkın sözcüsü olursun. Biz o parayı 83 milyon vatandaşımız için harcayacağız. Bu ülkenin bütçesi de kaynakları da var. Bu ülke zengin bir ülke. Gelin bu zenginliği hep beraber bölüşelim. Gelin demokrasiyi kuralım o demokrasiyi beraber geliştirelim. O demokrasi hepimizin hayatını daha iyi bir noktaya getirecek bir demokrasi olsun. Türkiye’yi beraber yönetelim, beraber zenginleştirelim. Türkiye’yi hakça bir şekilde bölüşülen bir ülke haline getirelim. Sadece Türkiye’yi içinde değil dışında da gururla savunabileceğimiz bir ülke haline getirelim.

ERDOĞAN BİZE LAF ATMIŞ

Bugün Erdoğan Diyarbakır’da bize laf atmış. Biz buraya Doğu Masası kapsamında geldik. Cumhuriyet Halk Partisi bir Doğu Masası oluşturdu. Doğu Masası’nda Maraş’tan Ardahan’a kadar 24 il var. İçinde Parti Meclisi üyelerimiz, milletvekillerimiz, partinin farklı kademelerinde arkadaşlarımız var. Erdoğan dedi ki, “Cumhuriyet Halk Partisi ülkenin ve bölgenin gerçeklerinden habersiz. Doğu Masası neymiş, bir işlerin peşindelermiş”… Buraya geliyoruz, sizin açlığınızı, yoksulluğunuzu, esnafın, hayvancılıkla uğraşanların sıkıntısını, sınır ticaretinde yaşanan sıkıntıları biz görüyoruz. Elektrik sıkıntısını biz görüyoruz. Ortak sorunlar ya da bu bölgeye has sorunlar var. Biz bu sorunları görüyoruz. Biz bu sorunları görmüyorsak, Türkiye’nin sınır noktasındayız. Sivas’ın ötesine geçemez Cumhuriyet Halk Partisi diyenler, biz sınır noktasındayız. Daha arkası yok. Daha arkasına geçmek için pasaport lazım. Bugün Cumhuriyet Halk Partisi’ne Hakkari’de katılım oluyor mu? Daha nereye gidelim. Dün Cizre’de katılım oldu. Buradan Van ve Muş’a geçeceğiz. Muş’ta da katılım olacak. Bölge insanı Cumhuriyet Halk Partisi ile geleceğin iktidarını beraber kuruyor. Bu iktidar hepimizin iktidarı olacak. Geleceğin iktidarı olacak. Erdoğan bizi bölgenin gerçeklerinden habersizmişiz diye eleştiriyor. Erdoğan olduğu yerden yani Saray’dan Türkiye’nin gerçeklerini göremiyor. Sayın Erdoğan, gel Doğu Masası seni bir gezdirsin bölgede. Sen de Türkiye’nin gerçekleri ile yüzleş.

AĞIR SORUNLARIMIZ VAR

Bizim ağır sorunlarımız var. Türkiye kötü yönetiliyor. Ama umutsuzluğa yer yok. CHP önümüzdeki sorunları çözecek kadroları var. Cumhuriyet Halk Partisi’nde önümüzdeki süreci kuracak liderlik var. Sayın Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu liderliğinde Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’yi düze çıkartacak bir siyaseti izliyor. Bunu 31 Mart seçimlerinden biliyoruz. Ankara, İstanbul, Adana, Mersin gibi birçok büyükşehirde Cumhuriyet Halk Partisi li belediye başkanları var. 11 büyükşehir, 10 il belediyesi, toplamda 250 civarı belediye var.

SÖYLEDİKLERİNİN YALAN OLDUĞU ÇIKTI

Her 2 vatandaşımızdan biri Cumhuriyet Halk Partili belediyelerden hizmet alıyor. Soruyoruz, memnun musunuz? Evet memnunuz diyorlar. İktidar bizim belediyelerimizin hizmet vermemesi için her şeyi yapıyor. Aş evi için bağışları topladılar. Askıda fatura uygulaması ile bir vatandaş bir başka vatandaşın faturasını ödüyor. Doğalgaz faturası ödüyor. Dayanışmadır bu. Kim kimin faturasını ödüyor bilmiyor. Birçok Cumhuriyet Halk Partisi li belediye sosyal yardım yapıyor. Cumhuriyet Halk Partili belediyeler gelirse size sosyal yardım yapmazlar keserler, o nedenle bizim partimize oy verin diyorlardı. Ne oldu? 2 yılda Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları şov yapmadan, kimseye gösterişte bulunmadan, bütçeleri azalmasına rağmen sosyal yardım yaptı. Söylediklerinin yalan olduğu ortaya çıktı mı, çıktı.

NE DEMEK SENİN SEÇTİĞİN BELEDİYE BAŞKANINI TANIMAMAK

“Cumhuriyet Halk Partililer, sizin haklarınıza da müdahale eder” diyorlardı. 2019 seçimlerinin sloganıydı, beka meselesi. “Cumhuriyet Halk Partisi’ne oy verirseniz Türkiye uçuruma gider” diyorlardı. 2 yıldan beri Cumhuriyet Halk Partili belediye başkanları yönetiyor. Türkiye’nin başına bir kötülük mü geldi! Ama Saray iktidarında iyiye giden hiçbir şey yok. Ne dış politika ne eğitim ne de sağlık, ekonomi iyi gidiyor. Adalet ve Kalkınma Partisi demek, senin seçtiğin belediye başkanlarını tanımamak, benim atadığım belediye başkanları yönetecek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi kayyımları bu ülkenin başına bela etmek demek. Adalet ve Kalkınma Partisi siz bir seçim yaptınız ama, İstanbul seçimlerinde de oldu, 14 bin oyla olmaz demek. Bir daha seçime gitmek demek. Oyunun kurallarını değiştirip mızıkçılık yapmak demek. Ne oldu, gittik seçime, 800 bin fark oldu. Ben size teşekkür ediyorum. İstanbul seçimlerinde verdiğiniz destek için ben size teşekkür ediyorum.

CHP BU KATILIMLARLA BÜYÜYECEK

Bu kadar yolu kat edip Hakkari’den İstanbul’a gidenler oldu. İstanbul’da olmayan orada tanıdığını, akrabasını aradı. Onu da yapmayan hayır duasında bulundu. Hepsinden Allah razı olsun. Sizlerle beraber, bu katılımlarla beraber Cumhuriyet Halk Partisi büyüyecek. Sandıkların başında daha çok Cumhuriyet Halk Partili olacak. O sandık geldiği gün, o erken seçim yapıldığı gün bizler Hakkari’den Ankara’ya sizin sayenizde bir mesaj göndereceğiz. Diyeceğiz ki “senin dediğin gibi değil Hakkari, Şırnak, Muş, Diyarbakır. Burada bir dip dalga var. Onlar sana karneni gösterecek.” Ne zaman seçimde.

BU İKTİDARIN HİKAYESİ BİTTİ

Ben size teşekkür ediyorum. CHP’ye katılım gösteriyorsunuz. Türkiye’nin sorunlarının farkındasınız. Bundan sonra bu iktidarın bu sorunları çözme kapasitesinin olmadığını da görüyorsunuz. Bu iktidarın hikayesi bitti. Şimdi Türkiye’nin geleceği yani yeni iktidarını kuracak. İlk seçimlerde bu tescil edilecektir. O nedenle geldiğiniz bu mücadeleye destek verdiğiniz için teşekkür ediyorum.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.