deneme bonusu veren siteler bahis siteleri

deneme bonusu veren siteler

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler youtube mp3 bonus veren siteler deneme bonusu veren siteler meritking kingroyal deneme bonusu veren siteler

Erdoğan "Türkiye'de Kürdistan diye bir yer yok"

Gezi-Mekan 27.02.2019 - 02:08, Güncelleme: 27.02.2019 - 02:08
 

Erdoğan "Türkiye'de Kürdistan diye bir yer yok"

Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Kürdistan’dan bahsediyor. Bu adama verilecek bir cevap var, Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Zaten kendisi ile ilgili soruşturma açıldı. Suç duyurusu kesinlikle yapıldı. Ondan sonra niye böyle oluyor? Sen nasıl olurda benim ülkemi bölersin. Eğer Kürdistan aşkın varsa Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, buyur oraya git” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel bir televizyon kanalı tarafından AK Parti Genel Merkezi'nden gerçekleştirilen yayında, yerel seçimler, Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile ilişkiler, Mısır ve Venezuela’da yaşananlar karşısında uluslararası toplumun tutumu, terörle mücadele, ekonomi ve yeni askerlik sistemi, tanzim satışlar gibi konulardaki soruların cevapladı ve değerlendirmelerde bulundu.  Programın başında kendisi için hazırlanan videoyu izleyen Erdoğan, “Beni duygulandırdınız” diyerek hayat serüvenini anlattı. Erdoğan, “Doğduğum yerden arkadaş çevrem, bizim o dönemlerde imam hatip mezunları direk üniversiteye girme imkanına sahip değildi. Lise fark imtihanına girip bir üniversiteye geçme imkanınız vardı. Ben de Eyüp Lisesinde lise fark imtihanına girdim. Biz imam hatipte okuduğumuz derslerden bir de Eyüp Lisesinde fark adı altında bir imtihana girdik. Ondan sonra üniversite hayatımız başladı. Marmara Üniversitesi İktisat ve Ticaretten mezun olduk. Bu arada sürekli olarak STK’larda görevim var. Parti gençlik kollarından sonra ana kademeye geçme oldu. Devam eden bir siyasi süreç oldu. İstanbul’da 1985 yılında il başkanlığı görevine geldim. O zaman Refah Partisi dönemi. O süreç İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum ana kadar devam etti. Belediye Başkanı olduğumdan itibaren renkli bir hayat cezaevine giren kadar devam etti. Cezaevinde 4,5 ay yattık, çıktıktan sonra partimizi kurduk. 16 ayda tek başımıza iktidar olduk. Yüzde 34,4 gibi bir oy ile parlamentoya iki parti girdik o zaman. Bu bize parlamentoda yüzde 63 gibi bir milletvekili sayısını getirdi. Böyle bir mücadele ile geçen bir süreç oldu. Bu sürecin içinde babamın vefatı 1987, ama siyasi hayatımızın içinde devam ederken bu oldu. Ardından validemin 2011’de vefatı var. Bütün bu süreç içinde bir taraftan evliliğim, diğer taraftan amatör kümede futbol oynuyorum. Futbola imam hatip de okurken Camialtı’nda amatör kümede başladım. 6 yıl orada oynadım. Oradan İETT’de devam ettim. 7 yıl devam eden bir süreçti. Bir darbe girişimi olduktan sonra oradan ayrılıp bu defa özel sektöre geçtim. Özel sektörde çalışmaya devam ettim. Bir taraftan ekmek mücadelesi, bir taraftan siyasi mücadelemiz. Çocuklar ailemin en büyük zenginlikleri olarak geldiler. Biz 3 derken boşa demedik, o zamana dayanıyor. Rabbim bizlere 4 evlat nasip etti. Eşimle beraber yavrularımızı büyütmenin mücadelesini verdik. Siyasi mücadelede de benim Beyoğlu seçimleri var ki, o renkli bir dönemdir. Beyoğlu Belediye Başkan adaylığı. Onun unutulması mümkün değil, çok farklıydı, dönen dolaplar falan. Orada da sayım tutanaklarının birleştirilmesinde bir oyun oynandı, o birleştirme zaptında rakamlar üzerinde, orada 1 rakamı silsen, sildiğin anda sayı binler olarak düşüyor. Bunu biz gözlerimizle yakaladık. O zamanki ilçe seçim kurulu başkanının önüne bunları getirdik ama dinlemedi. Okulun üst katında maalesef masa kurulmuş. Orada da meşru olmayan şeyler yapılıyor, alkol alıyorlar. O halleri ile seçimi yönetmeye kalkıyorlardı. Bende orada ‘siz bu alkolik halinizle mi burada adil bir seçim yöneteceksiniz’ dedim ve ayrıldım oradan. Bize daha sonra bir dava açma yoluna gittiler. Bize bir tutuklama kararı çıktı. Bundan dolayı 1 hafta cezaevinde yattım Bayrampaşa’da. Daha sonraki mahkemelerde çıktık ve ondan sonraki süreçte kararlı bir şekilde devam etti. Hepsi bizim için birer ibret vesilesiydi. Bu neyi getirdi, 89 Beyoğlu seçimindeki bu durumlar 94’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını getirdi. Bunlar benim unutamadığım anılardır. O yolda benimle beraber olup artık ebediyete uğurladığımız dava arkadaşlarım. Benim yanımda onların istisna yerleri vardı. Allah onlara rahmet etsin. Geceleri geç saatlere kadar benimle beraber dolaşırlardı. Şuanda onlar hayatta değil. Böyle bir serüveni onlarla yaşadım” açıklamasında bulundu.  Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Devlet Başkanı Şevket Mirzayev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de doğum günü için aradığını belirten Erdoğan, bu görüşmeler esnasında ülkelerin ilişkilerini de görüştüklerini kaydetti. Erdoğan, yarın da kutlama için bazı devlet başkanlarının arayacağını belirtti.  “Nihai karar YSK’nındır”  Diğer parti liderlerinin henüz sahaya çıkmamasını değerlendiren Erdoğan, “Herhalde onlar da kendilerini bu şekilde hazırlıyorlar. Kendilerine olan güvenleri pek araziye çıkmalarını gerektirmiyor. Kendi partilerinin içindeki birçok sıkıntıları olabilir, onları aşamamış olabilirler. Bazı yerlerde adaylıkları iptal edilenler var. Bunlar bir şeyleri gösteriyor. Benim partimin içinde böyle bir sıkıntı söz konusu değil” dedi.  MHP Lideri Bahçeli’nin kendisini doğum günü için kutladığını, bunun da ne denli bir dayanışma içinde olduklarını gösterdiğini, Cumhur İttifakı’nda da her şeyin yolunda gittiğini söyledi.  İYİ Parti Mersin Belediye Başkan adayının başvurusunun geç kalmasını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şimdi de YSK’ya müracaat etmişlerdir. Nihai karar YSK’nındır” diye konuştu.  “Meydanlar benim için en büyük anket”  Anketlere neden güvenmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Anketlerde ciddi manada manipülasyonlar var. 1989’da Beyoğlu’nda belediye başkanı adayı olduğum zaman bir anket ekibi kurmuştum. Anbean takip ederdim. Başarılı bir anket çalışması yapan parti olduk. Fakat son dönemlere gelince, bu işte biz sadece bir anket firması ile çalışmayız, en az 3 anket firması ile çalışırız. Fakat neticeler bir geliyor ki, hiç biri birbirini tutmuyor. Bu seçimlerde marka şirketle çalışmaktan çok bu çalışmamızı yürütüyoruz. Güven noktasında güven vermiyor. Birini diğeri ile çek ederken açık ara tutarsızlık var. Meydanlar benim için en büyük anket” şeklinde konuştu.  “Kendisi ile ilgili soruşturma açıldı”  Beka sorunu ile ilgili eleştirilere de cevap veren Erdoğan, “Demokrasi bizim sistem olarak şuanda uygulama alanımızı oluşturuyor. Beka sorununu biz sadece genel seçimlerde değerlendirip ele alamayız. Yerelde de bir beka sorunu söz konusudur. Bizim yereldeki beka sorumuzun neticesi 31 Mart’tır. Birileri onu sulandırarak bizim beka sorunu diye baktığımız, ülkemizin geleceğine yönelik, örneğin Güneydoğu’da, Doğu’da, YPG-PYD bütün bunlarla verdiğimiz mücadele bir beka sorunu değil midir? 15 Temmuz’da yaşananları bunlar unuttular. PKK’lıların kazdığı çukurları nasıl unutturacaklar?” ifadelerini kullandı.  Kayyumların yaptığı çalışmaları anlatan Erdoğan, bölgede yaşayan insanların memnun olduklarını söyledi. Erdoğan, “Bu kayyumlar olmasaydı oralarda insanca yaşama erdemine Kürt kardeşlerim ulaşamayacaktı. Bunlar uzaktan kumandalı bir şekilde Kürt kardeşlerimizi tehdit edecekler. Çıkmış televizyondan konuşuyor, eşbaşkan, Kürdistan’dan bahsediyor. Bu adama verilecek bir cevap var, Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Zaten kendisi ile ilgili soruşturma açıldı. Suç duyurusu kesinlikle yapıldı. Ondan sonra niye böyle oluyor? Sen nasıl olur da benim ülkemi bölersin. Eğer Kürdistan aşkın varsa Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, buyur oraya git. 780 bin kilometre kare ile bu ülke Türkiye’dir. Sizin bu ülkeyi bölmeye hakkınız yok. Çukurlar açtınız biz de sizi çukurlara gömdük. Bu sabah 7 tane terörist yakalandı. Bu emniyetimizin ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Takip edilenler bunlar” açıklamasında bulundu.  “Senin şuanda yakaladığını ben o zaman unutmuştum”  Ankara, İstanbul ve İzmir’deki seçim yarışını değerlendiren Erdoğan, “Ankara’da çok deneyimli bir adayımız var. Kenarda köşe görev yapmış birisi değil. Başkente çok donanımlı bir ismin olması gerekiyordu. Dedik ki Ankara’ya Mehmet Özhaseki kardeşimiz yakışır dedik. Şuanda yaptığımız incelemelerde öne çıkmış vaziyette. Seçim yaklaştıkça Mehmet Bey bu işe ağırlığını koymuş vaziyette. Yaptığım ilçe mitinglerinde bunu gördüm. İstanbul’da şuanda Binali Yıldırım be var. Bu emaneti biz CHP’den devraldık. Şimdi de Binali Bey Türkiye’de en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan arkadaşımız, başbakanlık ve Meclis Başkanlığı dönemi oldu. Binali Beyin tecrübesi çok farklı. Karşısındaki adayın böyle bir deneyimi söz konusu değil. Marmaray, Avrasya, üçüncü köprü, üçüncü havalimanında emeği var. Olayı büyük düşünmeye mecburuz. Büyük düşündüğümüz zaman karşısına çıkartılan adayların İstanbul gibi bir şehirde böyle bir misyonunun olması mümkün değil. Çıkmış diyor ki, ‘Erdoğan İstanbul’a aday olduğu zaman ne tecrübesi vardı?’ diyor. Kendine gel. Ben o göreve başladığım zaman siyasette yakaladığım tecrübe, özel sektörde yakaladığım tecrübe, senin şuanda yakaladığını ben o zaman unutmuştum. İstanbul’da ilçe başkanlıklarından tut, il başkanlığını yapmışım, özel sektör deneyimim var, devlet sektörü deneyimim var. Öyle lafla olmuyor. Yalan yanlış şeylerle, dedikodu ile olmuyor. Eserini ortaya koy öyle konuş. Beylikdüzü’nde belediye başkanlığı yapmışsın, ne yaptın onu söyle. Senin kültür merkezin o ilçenin çapında bile değil. AK Partili belediyelerimize bakmadan önce git hangi ilçede ne var ne yok ona bak. Beyefendi belediye başkanı olmadan önce 37 tane vaatte bulunmuş ve sadece 2 tanesini yapmış. Dürüst olacağız. İzmir’e gelenler İzmir’e hizmet etmedi. Körfez kokuyor. Biz İzmir’e belediyesi bizde olmadığı halde İstanbul İzmir bağlantısını yapıyoruz. 3 saat 15 dakikaya düşüyor. İzmir’i Manisa’ya bağladık. Binali Beyi oradan milletvekili, belediye başkanı adayı yaptık. Ama İzmirli seçmedi. Şimdide tecrübeli bir ismi getirdik, Nihat Zeybekçi. Onun da ulusal ve uluslararası bazda ciddi bir deneyimi var. İzmir’e de bu yakışır. İzmir’in pırıl pırıl olmasını istiyorsak İzmir halkının çok daha modern bir yaşama ulaşmasını istiyorsak Nihat Beyin böyle bir görevlendirmeyi İzmir halkından alması inanıyorum ki İzmir’e çok şey kazandıracaktır. Körfez’deki pislikten İzmir’i biz kurtarırız. Kocaeli Körfezi’ni, Haliç’i nasıl kurtardıysak orayı da biz kurtarırız” dedi.  “Bizde tasfiye olmaz, bayrak yarışı olur”  Mitinglerde söylediği “Beraber yola çıktığımız insanlar bizim trenden iniyorlar, başka trene biniyorlar” ifadesinin hatırlatılması ve yeni bir parti kurulacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “AK Parti olarak biz bu olaya dava olarak bakıyoruz. Sıradan bir parti olayı değil. Ağar bir dava adamıysan bir defa davana ihanetin olmaması lazım. Görev verilir yaparsın, ‘senden alıp bunu başkasına verelim’ dendiği anda burada eyvallah dersin. Sana da başka bir görev verilir. Sürekli olarak CHP’de olduğu gibi çakılı kadrolar olamaz. Liderin görevi satranç oynar gibi, ben hiç satranç bilmem yalnız, bu şekilde yürütülürse bu işte başarı olur. Ayrılanlar oldu. İsim vermeye gerek yok, bir daha onlarla yol yürümek mümkün değil. Biz bunları kovmadık. Bizim tek bir amacımız var, derdimiz millete hizmet. Devam etmek isteyenler bizimle beraberler. Şuanda Meclis Başkanlığına Mustafa Şentop Bey geldi. Binali Bey bakandı, başbakan oldu, Meclis Başkanı oldu, şimdi ‘Binali Bey sen İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayımız olacaksın’ dedim. Sağ olsun, ‘nasıl taktir ederseniz’ dedi. Mustafa Şentop Bey'in yerine Süreyya Bilgiç Bey, onun yerine de Lütfü Elvan Bey'i getirdik. Onun yerine de bir başka arkadaşımı getireceğim. Türkiye siyasetinde bizim partimiz kadar iç hareketliliği olan bir başka parti yoktur. Bizde tasfiye olmaz, bayrak yarışı olur. Parti kuracaklarmış, daha önce kuranlar oldu, ama akıbetleri belli. Dürüstlük, samimiyet, sadakat çok önemli” diye konuştu.  “Biz hiçbir zaman vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz”  Tanzim satışları ile ilgili konuşan Erdoğan, “Benim bir tezim var, devletin işi bellidir. Devlet ticarette yer alır diye bir şey ok. Ortaya simsarlar çıktığı zaman bunları tasfiye görevi devletindir. Bizim attığımız adımda aslında ana başlık sosyal devlet sorumluluğunu biz yerine getiriyoruz. Darbecilere biz boyun eğmemiş bir milletiz, domates, biber, bakliyat üzerinden bize kalkıp da operasyon çekmeye kalkanlara karşı bizde tedbirlerimizi almamız lazım. Şimdi biz burada bu müdahaleleri yapmazsak benim vatandaşımın sıkıntısını nasıl gidereceğiz? Aynı şey bakliyatta, o hala inmedi. Pazar fiyatları ile marketler arasında ciddi bir fark meydana geliyor. Anormal bir şekilde fiyatlara müdahale var. Sebze meyve üzerinden ekonomik suikastla karşı karşıya kaldık. Adamı attık bir iki gün içinde fiyatlar düştü. Zincir marketlerde satılan ürünlere kalem olarak baktığınız zaman 300 çeşit ürün var. Bunların kazancı sadece bunlar değildi. Diyorlar ki, ‘siz bizim ekmeğimizle, serbest piyasayla oynuyorsunuz’ diyorlar. Bizi aldatmayın, serbest piyasanın ne olduğunu biz biliriz. Benim alanım ekonomi. Biz vatandaşın günlük ihtiyacını sabote eden, onlara darbe yapanlara karşı bu adımı attık. Biz bu hamle ile üreticinin yanındayız, tüketicinin yanındayız. Burada kaybeden aracılar, simsarlar. Biz hiçbir zaman vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz. Bu iş bitmezse biz bu işi hem ürün bazında hem de 81 vilayete bu işi yaymak suretiyle bu adımı atarız. Milletin ekmeği ile oynayanlara haddini bildirene kadar tanzim satışlarını sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.  Avrupa Birliğini çok sert eleştirdi Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Sen nasıl oluyor da AB olarak idama hem hoş bakmayacaksınız, ‘idam yasak’ diyeceksiniz, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren, 42 Mısırlıyı idam eden böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz” dedi.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel bir televizyon kanalı tarafından AK Parti Genel Merkezinden gerçekleştirilen yayında; yerel seçimler, Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile ilişkiler, Mısır ve Venezuela’da yaşananlar karşısında uluslararası toplumun tutumu, terörle mücadele, ekonomi ve yeni askerlik sistemi, tanzim satışlar gibi konulardaki soruların cevapladı ve değerlendirmelerde bulundu.  “Burası Türkiye, burada iş var” kampanyasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, kampanyanın nasıl geliştiğini anlattı. Erdoğan, “Hedef yıl sonuna kadar 2,5 milyonluk istihdamı oda ve borsalarla dayanışma içinde yapmak. Biz iktidar olarak üzerimize düşenleri yapacağız, bu işi çözmüş olacağız” diye konuştu.  “Meclis açıldığında ilk işlerimizden birisidir diyebileceğim kanun bu olacak”  Yeni askerlik sistemine ilişkin de konuşan Erdoğan, “Benim arzum da, Savunma Bakanımızın da arzusu seçim öncesi bu kanunu çıkartmaktı. Yoğunluklar sebebiyle, çalışmalarda bazı pürüzler sebebiyle yetiştiremedik. Şuanda her şey bitti, tasarı noktasına geldi diyebiliriz. Seçim sonrası bunun üzerinde duracağız ve milletimizin askerlikle bağını zedelemeyecek, sürdürebilir bir sistemle yaşanan yığılmayı ortadan gidereceğiz. Artık bedelli daimi olarak var. Bunun da o günün kurunda neyse durum aynı bedeli ödemek suretiyle yapma imkanını yakalayacak. 6-12 ay meselesi var. Bu konuşla ilgili olarak önümüze gelen er-erbaş, astsubay, yedek astsubay, bir de yedek asteğmenler meselesi var. Bu konuyla ilgili çalışmalar nihai noktaya geldi. Savunma Bakanımızın bu konuyla ilgili çok etraflıca. Seçim sonrasında Meclis açıldığında ilk işlerimizden birisidir diyebileceğim kanun bu olacak” şeklinde konuştu.  “Bu iş bir oyalamaya dönüşürse tavrımız farklı olacaktır”  ABD’nin geri çekilmesinde gelinen duruma ilişkin açıklama yapan Erdoğan, “Müzakereler devam ediyor. Bu iş bir oyalamaya dönüşürse tavrımız farklı olacaktır. Ben Sayın Trump ile yeni görüştüm. Tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak. Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. Belki orada sembolik olarak, aldığımız bilgiler, 300-400 kişiyi bırakma durumları söz konusu olabilir. Bizim kararlılığımız belli. Güvenli alanın kontrolü bizim elimizde olmalıdır. Bunu biz ne Almanya’ya, ne Fransa’ya, ne Amerika’ya bırakamayız. Seçim dönemindeyiz, Fransa Başkanı Macron bir görüşme talebinde bulundu, seçim kampanyaları var, bir fırsat bulduğumuzda biz size döneriz dedik. Şuanda o safhadayız. Güvenli bölge konusunda hassasız. Bize tehdit oluşturacak bir bölgeyi birilerine emanet edemeyiz, orada biz olacağız. Önemli olan Fırat’ın doğusu, Amerika’da Trump’un yaptığı açıklamadan sonra her şey değişir gibi olmuştu, bir anda ne olduysa birileri farklı mesajlar vermeye çalıştılar. Bütün dünya şöyle bir açıklama yapıyor, ‘Türkiye olmadan Suriye krizi çözüme kavuşturulamaz’, bunu artık herkes söylüyor” ifadelerini kullandı.  Türkiye’nin mültecilere yaptıklarını anlatan Erdoğan, 310 bin Suriyelinin döndüğünü söyledi. Soçi zirvesinin beşincisinin Türkiye’de yapılacağını da söyleyen Erdoğan, teröristlere ve teröre bölgeyi kurban etmeyeceklerinin altını çizdi. Münbiç’in yüzde 90 itibariyle Arapların olduğunu, Obama’nın terör örgütünü o bölgeye yerleştirdiğini, Trump’ın Obama’nın oradaki tavırlarından rahatsız olduğunu kendisine söylediğini belirtti. Erdoğan, “Biz bu noktada hazırlıklıyız. Münbiç yol haritasının amacı belli. Terör örgütleri buradan çıkartılacak. Verilen silahlar Amerika tarafından toplanacak” ifadelerini kullandı.  Silahların toplanması konusunun üzerinde özellikle durduğunu belirten Erdoğan, ABD’li yetkililerle bunu çok defa görüştüğünü kaydederek, “23 bin tır buraya gelmiş vaziyette. Orada 18 üs var. O bölgede bana göre bir silah piyasası oluştu diye düşünüyorum. Bizim askerimiz ve ÖSO dikkatli ve hassas” açıklamasında bulundu.  ABD Başkanı Donald Trump'ın başdanışmanı Jared Kushner’un Türkiye ziyaretine ilişkin Erdoğan, “Görüşme Sayın Trump’un da bana ifade ettiği şekliyle ekonomi ve bölge sorunları. ÇAD Cumhurbaşkanı gelecek, kanaat önderleri ile bir toplantı var, belki bir ara bende kabul ederim. Bir görüşme yapma durumumuz olabilir” dedi.  “Birkaç kez söylememize rağmen hala bunun kullanılıyor olması düşündürücü”  Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Türkiye ile hangi Kürtlerin terörist sayılacağı konusunda anlayış birliğine varılamadı” açıklamasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Türkiye’de etnik unsurlara baktığımız zaman bizim Kürt vatandaşlarımız etnik olarak tektir. Ancak her etnik unsurun içinden olumlu, müspet, iyi insanlar çıkacağı gibi terörist de çıkar. Şuanda hangi etnik unsur içerisinden hiç terörist çıkmasın. Bizim Sayın Putin ile yaptığımız görüşmelerde Sayın Lavrov hep yanımızda oldu. PKK ilintili tüm gruplar terör örgütüdür. Bu Kürt, Alman, Fransız, İtalyan olabilir. İçlerinde bunlar da var. Bizi Kürt düşmanı gibi lanse etmek çok yanlıştır. Ülkemizdeki bu kadar vatansever Kürt kardeşlerimiz var. ‘Hangi Kürt’ ifadesi çok yanlış. Birkaç kez söylememize rağmen hala bunun kullanılıyor olması düşündürücü. Bunu zaman zaman Amerika’dan gelen bazı dostlar da söylüyorlar, ‘Kürtleri öldürmeyin.’ Ne demek, benim ülkeme ihanet varsa, askerime saldıran varsa el bebek, gül bebek diyecek halimiz yok. Ülkemizde ana muhalefetin başı ‘arkadaş, kardeş’ diyebilirler ama biz teröriste ‘arkadaş, kardeş’ diyemeyiz. Sayın Lavrov’un tespiti yanlış bir tespittir. Bunu kendisine defaten söylememiz halde bunu söylemesi yanlış olmuştur. Dışişleri Bakanımız da zannediyorum gerekli uyarıyı yapmıştır” dedi.  İdlib konusuna da değinen Erdoğan, “Biz İdlib’deki içeride bulunan terör gruplarının yanlışlarına karşı her türlü tedbiri alıyoruz, ilgili birimlerimiz gerekli adımları atıyorlar. Savunma Bakanlığımız, istihbarat teşkilatımız muhatapları ile görüşmeleri yaptılar. Bunu bir metne bağladılar” diye konuştu.  “Sınırdaş bir ülke olarak bu tehdit karşısında tedbirlerimizi alıyoruz”  Moskova’nın Adana Mutabakatını hatırlatmasının ne anlama geldiğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Bu baba Eset’in zamanında atılmış bir adım. Bu muhtıranın içinde önemli olan başlık terör örgütlerine karşı bizim onları kovalama hakkımız var. Bir de 3 yılda bir bunun yenilenmesi diye bir durum söz konusu. 3 yılda bir taraflar yenilenmemesi istikametinde herhangi bir tavır ortaya koymazsa bu mutabakatın devamı anlamına gelir. İlk günden bu güne böyle bir şey söz konusu olmadığı için bu mutabakatın devrede olduğu anlamındadır. Bizim şuanda bu mutabakatla, ki Sayın Putin’in de bize ‘bu mutabakatı niye masada tutmuyorsunuz?’ yaklaşımı biraz da oradan geliyor. Amerika Suriye’ye davetli değildir, koalisyon güçleri davetli değil ama oradalar. Türkiye ise 911 kilometre sınırı olması hasebiyle tehdit altında olduğu için, Adana Mutabakatı sebebiyle de bu adımı atmıştır, atmakta da haklıdır. Ama Rusya davetlidir. Böyle bir sürecin içinde biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Sınırdaş bir ülke olarak bu tehdit karşısında tedbirlerimizi alıyoruz” şeklinde konuştu.  “S-400 olayında geri adımımız kesinlikle söz konusu değil”  S-400 hava savunma sisteminin aktif edilmemesinin bir seçenek olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Bizim Sayın Obama döneminde patriotlarla ilgili olarak satın alma talebimiz var. Buna olumlu bir cevap verilmedi. Biz olumsuz bir yaklaşımın olduğu bu süreçten sonra çaremize baktık. Savunma sistemi olarak S-400 konusunda Sayın Putin ile konuştuk. Türkiye’nin güvenliği için şart. Sayın Putin bu konuda bize olumlu yaklaştı. O günün kredi şartlarında faiz oranları itibariyle bize güzel bir imkan sundu. Bu güzel imkanlar bize sunulduktan sonra biz ‘hayır bunu almayacağız mı’ diyelim. Yunanistan S-300 almış, Bulgaristan’da var, yanılmıyorsam Slovakya’da da var. Burada sesiniz çıkmıyor Türkiye ile ilgili bu adımı atıyorsunuz. Biz buna rağmen Patriotlar konusunda sizde bize bu iyi şartları sağlarsanız biz buna da varız. Bize ciddi bir haksızlık yaptılar. Bize bu haksızlığı yapanlar ‘gelin anlaşalım ama S-400’ü bırakın’ diyorlar. Geçti bu, biz bu anlaşmaları yaptık, bitti bu iş. Buradan geri adım söz konusu değildir. Sayın Trump da bana hak verdi. İlgili kurumlarımız görüşmeleri sürdürüyorlar. Temennim bu yanlış yaklaşım biran önce giderilir. Bizim S-400 olayında geri adımımız kesinlikle söz konusu değil” ifadelerini kullandı.  “AB iki yüzlülüğün tarihi yazmıştır”  AP’nin son rapordaki eleştirilerine de cevap veren Erdoğan, “Avrupa Parlamentosunun aldığı bu kararların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. AB iki yüzlülüğün tarihi yazmıştır. AB üyesi ülkelerde idam yasaktır, şimdi AB üyesi ülkeler Sisi’nin davetine icabetle beraber poz verdiler mi? O hafta içinde 9 genci bu Sisi idam etti. Sisi kendi başkanlığı döneminde 42 tane Mısırlıyı idam etti. Sen nasıl oluyor da AB olarak idama hem hoş bakmayacaksınız, ‘idam yasak’ diyeceksiniz, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren, 42 Mısırlıyı idam eden böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz. Türkiye’de bazı kişiler cezaevine atıldığında kıyamet koparan AB değil mi? PKK terör örgütünün temsilcilerini AP salonlarında resimlerini asanlar bunlar değil mi? Bunlar dürüst değil. AB bir çekim merkezi olması şansını yitirmiştir. Brexit bunun en önemli ispatıdır. Arkadan daha başkaları gelebilir. Avrupa huzursuz. Biz bu böyle devam ederse, bu bizi nereye götürebilir, kendi yolumuzu çizme götürebilir. Buz bunların ağzının kokusunu dinlemeye mecbur değiliz. Biz reform kararlarını sürdürmekte kararlıyız. Kriterleri hazırlamak bizim için zor değil. Sisi olayının AB’nin o güçlü takımlarının onlarla bir araya gelmesi tarihi bir kara lekedir. AB bundan kurtulamaz” açıklamasında bulundu.  “Benim ülkeme Venezuela’dan kaçıp gelen kimse yok”  Venezuela’da yaşananlar ve muhalif Guaydo’nun Maduro’ya yakın bazı isimlerin Türkiye’ye kaçtığı iddialarına cevap veren Erdoğan, “Maduro seçilmiş bir liderdir. Guaydo seçilmiş bir lider değildir. Seçilmiş bir lider olmadığın halde insan utanır. Sen bir seçim ile Venezuela’nın başına gelmiyorsun ki. Seni birileri oraya atıyor. Senin, ‘beni Venezuela halkı seçmediği sürece böyle bir şeye talip olamam’ demen lazım. Venezuela’nın altınına, elmaslarına el koyma operasyonundan başka bir şey burada görünmüyor. Şuanda benim ülkeme Venezuela’dan kaçıp gelen kimse yok. Şuanda Venezuela’da devlet sıfırlanmış değil, aramızdaki ticari ilişkiler, bu tür ticari ilişkiler sebebiyle oradan herhangi bir yetkili gelir, burada görüşmesini yapar. Olay budur, kaçmak diye bir şey söz konusu değil. Guaydo Türkiye’yi tanımadığı için, bir kabile devleti zannediyor. Önce neyin ne olduğunu öğrenmesi lazım, devlet adamı olmak kolay iş değil. Bizim darbelere karşı tavrımız açık ve nettir. O darbe olayında bize ilk olumlu mesajını veren Maduro olmuştur. Şuanda Maduro’ya karşı yapılan darbe girişimine de bizim uzak durmamız söz konusu değildir. Maduro halkı ile beraber yürüdüğü sürece bizim desteğimize sahip olacaktır” dedi.  “Ortalama 6-7 saat uyuyorum”  Yoğun programından ailesine zaman ayırıp ayıramadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Gittiğimizde hepsi evde toplanıyorlar. Onlarla baya hoş saatlerimiz oluyor. Hepsi de ayrı bir cilveye sahip. Bu sabah torunlardan en ufağı, Aybike, ne cilveler yapıyor, uykudan da yeni kalkmış. Onun o hali size enerji veriyor. Bir üstü yine öyle. Onun bir küçüğü daha var. Aybike yeni konuşmaya başladığı için çok tatlı. Bunlar enerji kaynağı. Bazıları diyor ki, ‘boş vaktinizde ne yaparsınız?’ siyasetçinin boş vakti olur mu? Bizim torunlarla buluşmamız, oynaşmamız, onlar bizim için millete hizmet yolunda, vatana hizmet yolunda ayrı bir enerji kaynağı oluyor. Çok istisna bazı dizileri fırsat buldukça izleme durumu oluyor. Bazen arkadaşlarım ‘şu dizi önemli’ deyip sonradan bana izletiyorlar. Millete hizmet yolunda akşam geç saatlere kadar arkadaşlarımla çalışırız. Ortalama 6-7 saat uyuyorum” diye konuştu.  Programın sonunda vatandaşlara seslenen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:  “Milletime sesleniyorum, 31 Mart yerelde sizler için bir fırsattır. Demokrasi yerelde başlar genelde değil. Bütün vatandaşlarımın sandığa gitmelerini çok önemsiyorum. İstikrar için, güven için, özellikle bağımsızlığımızın güçlendirilmesi için vatandaşlarımızın sandığa gitmesi lazım. FETÖ denilen bu lanete, PKK karşı hep birlikte el ele verip sandıklarda demokratik irademizi milli irade ile bütünleştirerek ortaya koymamız lazım. İhmal etmeyelim. Bağnaz bir particilikten öte hizmete oyumuzu verirsek, gönül belediyeciliğine oyumuzu verirsek kazanan millet olur” 
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Kürdistan’dan bahsediyor. Bu adama verilecek bir cevap var, Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Zaten kendisi ile ilgili soruşturma açıldı. Suç duyurusu kesinlikle yapıldı. Ondan sonra niye böyle oluyor? Sen nasıl olurda benim ülkemi bölersin. Eğer Kürdistan aşkın varsa Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, buyur oraya git” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel bir televizyon kanalı tarafından AK Parti Genel Merkezi'nden gerçekleştirilen yayında, yerel seçimler, Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile ilişkiler, Mısır ve Venezuela’da yaşananlar karşısında uluslararası toplumun tutumu, terörle mücadele, ekonomi ve yeni askerlik sistemi, tanzim satışlar gibi konulardaki soruların cevapladı ve değerlendirmelerde bulundu. 

Programın başında kendisi için hazırlanan videoyu izleyen Erdoğan, “Beni duygulandırdınız” diyerek hayat serüvenini anlattı. Erdoğan, “Doğduğum yerden arkadaş çevrem, bizim o dönemlerde imam hatip mezunları direk üniversiteye girme imkanına sahip değildi. Lise fark imtihanına girip bir üniversiteye geçme imkanınız vardı. Ben de Eyüp Lisesinde lise fark imtihanına girdim. Biz imam hatipte okuduğumuz derslerden bir de Eyüp Lisesinde fark adı altında bir imtihana girdik. Ondan sonra üniversite hayatımız başladı. Marmara Üniversitesi İktisat ve Ticaretten mezun olduk. Bu arada sürekli olarak STK’larda görevim var. Parti gençlik kollarından sonra ana kademeye geçme oldu. Devam eden bir siyasi süreç oldu. İstanbul’da 1985 yılında il başkanlığı görevine geldim. O zaman Refah Partisi dönemi. O süreç İstanbul’a Büyükşehir Belediye Başkanı olduğum ana kadar devam etti. Belediye Başkanı olduğumdan itibaren renkli bir hayat cezaevine giren kadar devam etti. Cezaevinde 4,5 ay yattık, çıktıktan sonra partimizi kurduk. 16 ayda tek başımıza iktidar olduk. Yüzde 34,4 gibi bir oy ile parlamentoya iki parti girdik o zaman. Bu bize parlamentoda yüzde 63 gibi bir milletvekili sayısını getirdi. Böyle bir mücadele ile geçen bir süreç oldu. Bu sürecin içinde babamın vefatı 1987, ama siyasi hayatımızın içinde devam ederken bu oldu. Ardından validemin 2011’de vefatı var. Bütün bu süreç içinde bir taraftan evliliğim, diğer taraftan amatör kümede futbol oynuyorum. Futbola imam hatip de okurken Camialtı’nda amatör kümede başladım. 6 yıl orada oynadım. Oradan İETT’de devam ettim. 7 yıl devam eden bir süreçti. Bir darbe girişimi olduktan sonra oradan ayrılıp bu defa özel sektöre geçtim. Özel sektörde çalışmaya devam ettim. Bir taraftan ekmek mücadelesi, bir taraftan siyasi mücadelemiz. Çocuklar ailemin en büyük zenginlikleri olarak geldiler. Biz 3 derken boşa demedik, o zamana dayanıyor. Rabbim bizlere 4 evlat nasip etti. Eşimle beraber yavrularımızı büyütmenin mücadelesini verdik. Siyasi mücadelede de benim Beyoğlu seçimleri var ki, o renkli bir dönemdir. Beyoğlu Belediye Başkan adaylığı. Onun unutulması mümkün değil, çok farklıydı, dönen dolaplar falan. Orada da sayım tutanaklarının birleştirilmesinde bir oyun oynandı, o birleştirme zaptında rakamlar üzerinde, orada 1 rakamı silsen, sildiğin anda sayı binler olarak düşüyor. Bunu biz gözlerimizle yakaladık. O zamanki ilçe seçim kurulu başkanının önüne bunları getirdik ama dinlemedi. Okulun üst katında maalesef masa kurulmuş. Orada da meşru olmayan şeyler yapılıyor, alkol alıyorlar. O halleri ile seçimi yönetmeye kalkıyorlardı. Bende orada ‘siz bu alkolik halinizle mi burada adil bir seçim yöneteceksiniz’ dedim ve ayrıldım oradan. Bize daha sonra bir dava açma yoluna gittiler. Bize bir tutuklama kararı çıktı. Bundan dolayı 1 hafta cezaevinde yattım Bayrampaşa’da. Daha sonraki mahkemelerde çıktık ve ondan sonraki süreçte kararlı bir şekilde devam etti. Hepsi bizim için birer ibret vesilesiydi. Bu neyi getirdi, 89 Beyoğlu seçimindeki bu durumlar 94’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını getirdi. Bunlar benim unutamadığım anılardır. O yolda benimle beraber olup artık ebediyete uğurladığımız dava arkadaşlarım. Benim yanımda onların istisna yerleri vardı. Allah onlara rahmet etsin. Geceleri geç saatlere kadar benimle beraber dolaşırlardı. Şuanda onlar hayatta değil. Böyle bir serüveni onlarla yaşadım” açıklamasında bulundu. 

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Devlet Başkanı Şevket Mirzayev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in de doğum günü için aradığını belirten Erdoğan, bu görüşmeler esnasında ülkelerin ilişkilerini de görüştüklerini kaydetti. Erdoğan, yarın da kutlama için bazı devlet başkanlarının arayacağını belirtti. 

“Nihai karar YSK’nındır” 
Diğer parti liderlerinin henüz sahaya çıkmamasını değerlendiren Erdoğan, “Herhalde onlar da kendilerini bu şekilde hazırlıyorlar. Kendilerine olan güvenleri pek araziye çıkmalarını gerektirmiyor. Kendi partilerinin içindeki birçok sıkıntıları olabilir, onları aşamamış olabilirler. Bazı yerlerde adaylıkları iptal edilenler var. Bunlar bir şeyleri gösteriyor. Benim partimin içinde böyle bir sıkıntı söz konusu değil” dedi. 

MHP Lideri Bahçeli’nin kendisini doğum günü için kutladığını, bunun da ne denli bir dayanışma içinde olduklarını gösterdiğini, Cumhur İttifakı’nda da her şeyin yolunda gittiğini söyledi. 

İYİ Parti Mersin Belediye Başkan adayının başvurusunun geç kalmasını değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan “Şimdi de YSK’ya müracaat etmişlerdir. Nihai karar YSK’nındır” diye konuştu. 

“Meydanlar benim için en büyük anket” 
Anketlere neden güvenmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Anketlerde ciddi manada manipülasyonlar var. 1989’da Beyoğlu’nda belediye başkanı adayı olduğum zaman bir anket ekibi kurmuştum. Anbean takip ederdim. Başarılı bir anket çalışması yapan parti olduk. Fakat son dönemlere gelince, bu işte biz sadece bir anket firması ile çalışmayız, en az 3 anket firması ile çalışırız. Fakat neticeler bir geliyor ki, hiç biri birbirini tutmuyor. Bu seçimlerde marka şirketle çalışmaktan çok bu çalışmamızı yürütüyoruz. Güven noktasında güven vermiyor. Birini diğeri ile çek ederken açık ara tutarsızlık var. Meydanlar benim için en büyük anket” şeklinde konuştu. 

“Kendisi ile ilgili soruşturma açıldı” 
Beka sorunu ile ilgili eleştirilere de cevap veren Erdoğan, “Demokrasi bizim sistem olarak şuanda uygulama alanımızı oluşturuyor. Beka sorununu biz sadece genel seçimlerde değerlendirip ele alamayız. Yerelde de bir beka sorunu söz konusudur. Bizim yereldeki beka sorumuzun neticesi 31 Mart’tır. Birileri onu sulandırarak bizim beka sorunu diye baktığımız, ülkemizin geleceğine yönelik, örneğin Güneydoğu’da, Doğu’da, YPG-PYD bütün bunlarla verdiğimiz mücadele bir beka sorunu değil midir? 15 Temmuz’da yaşananları bunlar unuttular. PKK’lıların kazdığı çukurları nasıl unutturacaklar?” ifadelerini kullandı. 

Kayyumların yaptığı çalışmaları anlatan Erdoğan, bölgede yaşayan insanların memnun olduklarını söyledi. Erdoğan, “Bu kayyumlar olmasaydı oralarda insanca yaşama erdemine Kürt kardeşlerim ulaşamayacaktı. Bunlar uzaktan kumandalı bir şekilde Kürt kardeşlerimizi tehdit edecekler. Çıkmış televizyondan konuşuyor, eşbaşkan, Kürdistan’dan bahsediyor. Bu adama verilecek bir cevap var, Türkiye’de Kürdistan diye bir bölge var mı? Zaten kendisi ile ilgili soruşturma açıldı. Suç duyurusu kesinlikle yapıldı. Ondan sonra niye böyle oluyor? Sen nasıl olur da benim ülkemi bölersin. Eğer Kürdistan aşkın varsa Irak’ın kuzeyinde Kürdistan var, buyur oraya git. 780 bin kilometre kare ile bu ülke Türkiye’dir. Sizin bu ülkeyi bölmeye hakkınız yok. Çukurlar açtınız biz de sizi çukurlara gömdük. Bu sabah 7 tane terörist yakalandı. Bu emniyetimizin ne kadar hassas olduğunu gösteriyor. Takip edilenler bunlar” açıklamasında bulundu. 

“Senin şuanda yakaladığını ben o zaman unutmuştum” 
Ankara, İstanbul ve İzmir’deki seçim yarışını değerlendiren Erdoğan, “Ankara’da çok deneyimli bir adayımız var. Kenarda köşe görev yapmış birisi değil. Başkente çok donanımlı bir ismin olması gerekiyordu. Dedik ki Ankara’ya Mehmet Özhaseki kardeşimiz yakışır dedik. Şuanda yaptığımız incelemelerde öne çıkmış vaziyette. Seçim yaklaştıkça Mehmet Bey bu işe ağırlığını koymuş vaziyette. Yaptığım ilçe mitinglerinde bunu gördüm. İstanbul’da şuanda Binali Yıldırım be var. Bu emaneti biz CHP’den devraldık. Şimdi de Binali Bey Türkiye’de en uzun dönem Ulaştırma Bakanlığı yapan arkadaşımız, başbakanlık ve Meclis Başkanlığı dönemi oldu. Binali Beyin tecrübesi çok farklı. Karşısındaki adayın böyle bir deneyimi söz konusu değil. Marmaray, Avrasya, üçüncü köprü, üçüncü havalimanında emeği var. Olayı büyük düşünmeye mecburuz. Büyük düşündüğümüz zaman karşısına çıkartılan adayların İstanbul gibi bir şehirde böyle bir misyonunun olması mümkün değil. Çıkmış diyor ki, ‘ Erdoğan İstanbul’a aday olduğu zaman ne tecrübesi vardı?’ diyor. Kendine gel. Ben o göreve başladığım zaman siyasette yakaladığım tecrübe, özel sektörde yakaladığım tecrübe, senin şuanda yakaladığını ben o zaman unutmuştum. İstanbul’da ilçe başkanlıklarından tut, il başkanlığını yapmışım, özel sektör deneyimim var, devlet sektörü deneyimim var. Öyle lafla olmuyor. Yalan yanlış şeylerle, dedikodu ile olmuyor. Eserini ortaya koy öyle konuş. Beylikdüzü’nde belediye başkanlığı yapmışsın, ne yaptın onu söyle. Senin kültür merkezin o ilçenin çapında bile değil. AK Partili belediyelerimize bakmadan önce git hangi ilçede ne var ne yok ona bak. Beyefendi belediye başkanı olmadan önce 37 tane vaatte bulunmuş ve sadece 2 tanesini yapmış. Dürüst olacağız. İzmir’e gelenler İzmir’e hizmet etmedi. Körfez kokuyor. Biz İzmir’e belediyesi bizde olmadığı halde İstanbul İzmir bağlantısını yapıyoruz. 3 saat 15 dakikaya düşüyor. İzmir’i Manisa’ya bağladık. Binali Beyi oradan milletvekili, belediye başkanı adayı yaptık. Ama İzmirli seçmedi. Şimdide tecrübeli bir ismi getirdik, Nihat Zeybekçi. Onun da ulusal ve uluslararası bazda ciddi bir deneyimi var. İzmir’e de bu yakışır. İzmir’in pırıl pırıl olmasını istiyorsak İzmir halkının çok daha modern bir yaşama ulaşmasını istiyorsak Nihat Beyin böyle bir görevlendirmeyi İzmir halkından alması inanıyorum ki İzmir’e çok şey kazandıracaktır. Körfez’deki pislikten İzmir’i biz kurtarırız. Kocaeli Körfezi’ni, Haliç’i nasıl kurtardıysak orayı da biz kurtarırız” dedi. 

“Bizde tasfiye olmaz, bayrak yarışı olur” 
Mitinglerde söylediği “Beraber yola çıktığımız insanlar bizim trenden iniyorlar, başka trene biniyorlar” ifadesinin hatırlatılması ve yeni bir parti kurulacağı iddialarının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “ AK Parti olarak biz bu olaya dava olarak bakıyoruz. Sıradan bir parti olayı değil. Ağar bir dava adamıysan bir defa davana ihanetin olmaması lazım. Görev verilir yaparsın, ‘senden alıp bunu başkasına verelim’ dendiği anda burada eyvallah dersin. Sana da başka bir görev verilir. Sürekli olarak CHP’de olduğu gibi çakılı kadrolar olamaz. Liderin görevi satranç oynar gibi, ben hiç satranç bilmem yalnız, bu şekilde yürütülürse bu işte başarı olur. Ayrılanlar oldu. İsim vermeye gerek yok, bir daha onlarla yol yürümek mümkün değil. Biz bunları kovmadık. Bizim tek bir amacımız var, derdimiz millete hizmet. Devam etmek isteyenler bizimle beraberler. Şuanda Meclis Başkanlığına Mustafa Şentop Bey geldi. Binali Bey bakandı, başbakan oldu, Meclis Başkanı oldu, şimdi ‘Binali Bey sen İstanbul’a büyükşehir belediye başkan adayımız olacaksın’ dedim. Sağ olsun, ‘nasıl taktir ederseniz’ dedi. Mustafa Şentop Bey'in yerine Süreyya Bilgiç Bey, onun yerine de Lütfü Elvan Bey'i getirdik. Onun yerine de bir başka arkadaşımı getireceğim. Türkiye siyasetinde bizim partimiz kadar iç hareketliliği olan bir başka parti yoktur. Bizde tasfiye olmaz, bayrak yarışı olur. Parti kuracaklarmış, daha önce kuranlar oldu, ama akıbetleri belli. Dürüstlük, samimiyet, sadakat çok önemli” diye konuştu. 

“Biz hiçbir zaman vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz” 
Tanzim satışları ile ilgili konuşan Erdoğan, “Benim bir tezim var, devletin işi bellidir. Devlet ticarette yer alır diye bir şey ok. Ortaya simsarlar çıktığı zaman bunları tasfiye görevi devletindir. Bizim attığımız adımda aslında ana başlık sosyal devlet sorumluluğunu biz yerine getiriyoruz. Darbecilere biz boyun eğmemiş bir milletiz, domates, biber, bakliyat üzerinden bize kalkıp da operasyon çekmeye kalkanlara karşı bizde tedbirlerimizi almamız lazım. Şimdi biz burada bu müdahaleleri yapmazsak benim vatandaşımın sıkıntısını nasıl gidereceğiz? Aynı şey bakliyatta, o hala inmedi. Pazar fiyatları ile marketler arasında ciddi bir fark meydana geliyor. Anormal bir şekilde fiyatlara müdahale var. Sebze meyve üzerinden ekonomik suikastla karşı karşıya kaldık. Adamı attık bir iki gün içinde fiyatlar düştü. Zincir marketlerde satılan ürünlere kalem olarak baktığınız zaman 300 çeşit ürün var. Bunların kazancı sadece bunlar değildi. Diyorlar ki, ‘siz bizim ekmeğimizle, serbest piyasayla oynuyorsunuz’ diyorlar. Bizi aldatmayın, serbest piyasanın ne olduğunu biz biliriz. Benim alanım ekonomi. Biz vatandaşın günlük ihtiyacını sabote eden, onlara darbe yapanlara karşı bu adımı attık. Biz bu hamle ile üreticinin yanındayız, tüketicinin yanındayız. Burada kaybeden aracılar, simsarlar. Biz hiçbir zaman vatandaşımızı ezdirmeyeceğiz. Bu iş bitmezse biz bu işi hem ürün bazında hem de 81 vilayete bu işi yaymak suretiyle bu adımı atarız. Milletin ekmeği ile oynayanlara haddini bildirene kadar tanzim satışlarını sürdüreceğiz” şeklinde konuştu. 

Avrupa Birliğini çok sert eleştirdi
Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan, “Sen nasıl oluyor da AB olarak idama hem hoş bakmayacaksınız, ‘idam yasak’ diyeceksiniz, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren, 42 Mısırlıyı idam eden böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz” dedi. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, özel bir televizyon kanalı tarafından AK Parti Genel Merkezinden gerçekleştirilen yayında; yerel seçimler, Suriye’deki gelişmeler başta olmak üzere Avrupa Birliği, ABD ve Rusya ile ilişkiler, Mısır ve Venezuela’da yaşananlar karşısında uluslararası toplumun tutumu, terörle mücadele, ekonomi ve yeni askerlik sistemi, tanzim satışlar gibi konulardaki soruların cevapladı ve değerlendirmelerde bulundu. 
“Burası Türkiye, burada iş var” kampanyasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, kampanyanın nasıl geliştiğini anlattı. Erdoğan, “Hedef yıl sonuna kadar 2,5 milyonluk istihdamı oda ve borsalarla dayanışma içinde yapmak. Biz iktidar olarak üzerimize düşenleri yapacağız, bu işi çözmüş olacağız” diye konuştu. 
“Meclis açıldığında ilk işlerimizden birisidir diyebileceğim kanun bu olacak” 
Yeni askerlik sistemine ilişkin de konuşan Erdoğan, “Benim arzum da, Savunma Bakanımızın da arzusu seçim öncesi bu kanunu çıkartmaktı. Yoğunluklar sebebiyle, çalışmalarda bazı pürüzler sebebiyle yetiştiremedik. Şuanda her şey bitti, tasarı noktasına geldi diyebiliriz. Seçim sonrası bunun üzerinde duracağız ve milletimizin askerlikle bağını zedelemeyecek, sürdürebilir bir sistemle yaşanan yığılmayı ortadan gidereceğiz. Artık bedelli daimi olarak var. Bunun da o günün kurunda neyse durum aynı bedeli ödemek suretiyle yapma imkanını yakalayacak. 6-12 ay meselesi var. Bu konuşla ilgili olarak önümüze gelen er-erbaş, astsubay, yedek astsubay, bir de yedek asteğmenler meselesi var. Bu konuyla ilgili çalışmalar nihai noktaya geldi. Savunma Bakanımızın bu konuyla ilgili çok etraflıca. Seçim sonrasında Meclis açıldığında ilk işlerimizden birisidir diyebileceğim kanun bu olacak” şeklinde konuştu. 

“Bu iş bir oyalamaya dönüşürse tavrımız farklı olacaktır” 
ABD’nin geri çekilmesinde gelinen duruma ilişkin açıklama yapan Erdoğan, “Müzakereler devam ediyor. Bu iş bir oyalamaya dönüşürse tavrımız farklı olacaktır. Ben Sayın Trump ile yeni görüştüm. Tahmin edildiği gibi bir şey olmayacak. Onların askerinin büyük bir çoğunluğu çekilecek. Belki orada sembolik olarak, aldığımız bilgiler, 300-400 kişiyi bırakma durumları söz konusu olabilir. Bizim kararlılığımız belli. Güvenli alanın kontrolü bizim elimizde olmalıdır. Bunu biz ne Almanya’ya, ne Fransa’ya, ne Amerika’ya bırakamayız. Seçim dönemindeyiz, Fransa Başkanı Macron bir görüşme talebinde bulundu, seçim kampanyaları var, bir fırsat bulduğumuzda biz size döneriz dedik. Şuanda o safhadayız. Güvenli bölge konusunda hassasız. Bize tehdit oluşturacak bir bölgeyi birilerine emanet edemeyiz, orada biz olacağız. Önemli olan Fırat’ın doğusu, Amerika’da Trump’un yaptığı açıklamadan sonra her şey değişir gibi olmuştu, bir anda ne olduysa birileri farklı mesajlar vermeye çalıştılar. Bütün dünya şöyle bir açıklama yapıyor, ‘Türkiye olmadan Suriye krizi çözüme kavuşturulamaz’, bunu artık herkes söylüyor” ifadelerini kullandı. 
Türkiye’nin mültecilere yaptıklarını anlatan Erdoğan, 310 bin Suriyelinin döndüğünü söyledi. Soçi zirvesinin beşincisinin Türkiye’de yapılacağını da söyleyen Erdoğan, teröristlere ve teröre bölgeyi kurban etmeyeceklerinin altını çizdi. Münbiç’in yüzde 90 itibariyle Arapların olduğunu, Obama’nın terör örgütünü o bölgeye yerleştirdiğini, Trump’ın Obama’nın oradaki tavırlarından rahatsız olduğunu kendisine söylediğini belirtti. Erdoğan, “Biz bu noktada hazırlıklıyız. Münbiç yol haritasının amacı belli. Terör örgütleri buradan çıkartılacak. Verilen silahlar Amerika tarafından toplanacak” ifadelerini kullandı. 
Silahların toplanması konusunun üzerinde özellikle durduğunu belirten Erdoğan, ABD’li yetkililerle bunu çok defa görüştüğünü kaydederek, “23 bin tır buraya gelmiş vaziyette. Orada 18 üs var. O bölgede bana göre bir silah piyasası oluştu diye düşünüyorum. Bizim askerimiz ve ÖSO dikkatli ve hassas” açıklamasında bulundu. 
ABD Başkanı Donald Trump'ın başdanışmanı Jared Kushner’un Türkiye ziyaretine ilişkin Erdoğan, “Görüşme Sayın Trump’un da bana ifade ettiği şekliyle ekonomi ve bölge sorunları. ÇAD Cumhurbaşkanı gelecek, kanaat önderleri ile bir toplantı var, belki bir ara bende kabul ederim. Bir görüşme yapma durumumuz olabilir” dedi. 
“Birkaç kez söylememize rağmen hala bunun kullanılıyor olması düşündürücü” 
Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un “Türkiye ile hangi Kürtlerin terörist sayılacağı konusunda anlayış birliğine varılamadı” açıklamasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, “Türkiye’de etnik unsurlara baktığımız zaman bizim Kürt vatandaşlarımız etnik olarak tektir. Ancak her etnik unsurun içinden olumlu, müspet, iyi insanlar çıkacağı gibi terörist de çıkar. Şuanda hangi etnik unsur içerisinden hiç terörist çıkmasın. Bizim Sayın Putin ile yaptığımız görüşmelerde Sayın Lavrov hep yanımızda oldu. PKK ilintili tüm gruplar terör örgütüdür. Bu Kürt, Alman, Fransız, İtalyan olabilir. İçlerinde bunlar da var. Bizi Kürt düşmanı gibi lanse etmek çok yanlıştır. Ülkemizdeki bu kadar vatansever Kürt kardeşlerimiz var. ‘Hangi Kürt’ ifadesi çok yanlış. Birkaç kez söylememize rağmen hala bunun kullanılıyor olması düşündürücü. Bunu zaman zaman Amerika’dan gelen bazı dostlar da söylüyorlar, ‘Kürtleri öldürmeyin.’ Ne demek, benim ülkeme ihanet varsa, askerime saldıran varsa el bebek, gül bebek diyecek halimiz yok. Ülkemizde ana muhalefetin başı ‘arkadaş, kardeş’ diyebilirler ama biz teröriste ‘arkadaş, kardeş’ diyemeyiz. Sayın Lavrov’un tespiti yanlış bir tespittir. Bunu kendisine defaten söylememiz halde bunu söylemesi yanlış olmuştur. Dışişleri Bakanımız da zannediyorum gerekli uyarıyı yapmıştır” dedi. 

İdlib konusuna da değinen Erdoğan, “Biz İdlib’deki içeride bulunan terör gruplarının yanlışlarına karşı her türlü tedbiri alıyoruz, ilgili birimlerimiz gerekli adımları atıyorlar. Savunma Bakanlığımız, istihbarat teşkilatımız muhatapları ile görüşmeleri yaptılar. Bunu bir metne bağladılar” diye konuştu. 
“Sınırdaş bir ülke olarak bu tehdit karşısında tedbirlerimizi alıyoruz” 
Moskova’nın Adana Mutabakatını hatırlatmasının ne anlama geldiğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Bu baba Eset’in zamanında atılmış bir adım. Bu muhtıranın içinde önemli olan başlık terör örgütlerine karşı bizim onları kovalama hakkımız var. Bir de 3 yılda bir bunun yenilenmesi diye bir durum söz konusu. 3 yılda bir taraflar yenilenmemesi istikametinde herhangi bir tavır ortaya koymazsa bu mutabakatın devamı anlamına gelir. İlk günden bu güne böyle bir şey söz konusu olmadığı için bu mutabakatın devrede olduğu anlamındadır. Bizim şuanda bu mutabakatla, ki Sayın Putin’in de bize ‘bu mutabakatı niye masada tutmuyorsunuz?’ yaklaşımı biraz da oradan geliyor. Amerika Suriye’ye davetli değildir, koalisyon güçleri davetli değil ama oradalar. Türkiye ise 911 kilometre sınırı olması hasebiyle tehdit altında olduğu için, Adana Mutabakatı sebebiyle de bu adımı atmıştır, atmakta da haklıdır. Ama Rusya davetlidir. Böyle bir sürecin içinde biz üzerimize düşeni yapıyoruz. Sınırdaş bir ülke olarak bu tehdit karşısında tedbirlerimizi alıyoruz” şeklinde konuştu. 

“S-400 olayında geri adımımız kesinlikle söz konusu değil” 
S-400 hava savunma sisteminin aktif edilmemesinin bir seçenek olup olmadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Bizim Sayın Obama döneminde patriotlarla ilgili olarak satın alma talebimiz var. Buna olumlu bir cevap verilmedi. Biz olumsuz bir yaklaşımın olduğu bu süreçten sonra çaremize baktık. Savunma sistemi olarak S-400 konusunda Sayın Putin ile konuştuk. Türkiye’nin güvenliği için şart. Sayın Putin bu konuda bize olumlu yaklaştı. O günün kredi şartlarında faiz oranları itibariyle bize güzel bir imkan sundu. Bu güzel imkanlar bize sunulduktan sonra biz ‘hayır bunu almayacağız mı’ diyelim. Yunanistan S-300 almış, Bulgaristan’da var, yanılmıyorsam Slovakya’da da var. Burada sesiniz çıkmıyor Türkiye ile ilgili bu adımı atıyorsunuz. Biz buna rağmen Patriotlar konusunda sizde bize bu iyi şartları sağlarsanız biz buna da varız. Bize ciddi bir haksızlık yaptılar. Bize bu haksızlığı yapanlar ‘gelin anlaşalım ama S-400’ü bırakın’ diyorlar. Geçti bu, biz bu anlaşmaları yaptık, bitti bu iş. Buradan geri adım söz konusu değildir. Sayın Trump da bana hak verdi. İlgili kurumlarımız görüşmeleri sürdürüyorlar. Temennim bu yanlış yaklaşım biran önce giderilir. Bizim S-400 olayında geri adımımız kesinlikle söz konusu değil” ifadelerini kullandı. 

“AB iki yüzlülüğün tarihi yazmıştır” 
AP’nin son rapordaki eleştirilerine de cevap veren Erdoğan, “Avrupa Parlamentosunun aldığı bu kararların hiçbir kıymeti harbiyesi yoktur. Bunlar kendileri çalıp kendileri oynuyorlar. AB iki yüzlülüğün tarihi yazmıştır. AB üyesi ülkelerde idam yasaktır, şimdi AB üyesi ülkeler Sisi’nin davetine icabetle beraber poz verdiler mi? O hafta içinde 9 genci bu Sisi idam etti. Sisi kendi başkanlığı döneminde 42 tane Mısırlıyı idam etti. Sen nasıl oluyor da AB olarak idama hem hoş bakmayacaksınız, ‘idam yasak’ diyeceksiniz, ondan sonra da gidip idamı gerçekleştiren, 42 Mısırlıyı idam eden böyle bir adamla aynı karede poz vereceksiniz. Türkiye’de bazı kişiler cezaevine atıldığında kıyamet koparan AB değil mi? PKK terör örgütünün temsilcilerini AP salonlarında resimlerini asanlar bunlar değil mi? Bunlar dürüst değil. AB bir çekim merkezi olması şansını yitirmiştir. Brexit bunun en önemli ispatıdır. Arkadan daha başkaları gelebilir. Avrupa huzursuz. Biz bu böyle devam ederse, bu bizi nereye götürebilir, kendi yolumuzu çizme götürebilir. Buz bunların ağzının kokusunu dinlemeye mecbur değiliz. Biz reform kararlarını sürdürmekte kararlıyız. Kriterleri hazırlamak bizim için zor değil. Sisi olayının AB’nin o güçlü takımlarının onlarla bir araya gelmesi tarihi bir kara lekedir. AB bundan kurtulamaz” açıklamasında bulundu. 

“Benim ülkeme Venezuela’dan kaçıp gelen kimse yok” 
Venezuela’da yaşananlar ve muhalif Guaydo’nun Maduro’ya yakın bazı isimlerin Türkiye’ye kaçtığı iddialarına cevap veren Erdoğan, “Maduro seçilmiş bir liderdir. Guaydo seçilmiş bir lider değildir. Seçilmiş bir lider olmadığın halde insan utanır. Sen bir seçim ile Venezuela’nın başına gelmiyorsun ki. Seni birileri oraya atıyor. Senin, ‘beni Venezuela halkı seçmediği sürece böyle bir şeye talip olamam’ demen lazım. Venezuela’nın altınına, elmaslarına el koyma operasyonundan başka bir şey burada görünmüyor. Şuanda benim ülkeme Venezuela’dan kaçıp gelen kimse yok. Şuanda Venezuela’da devlet sıfırlanmış değil, aramızdaki ticari ilişkiler, bu tür ticari ilişkiler sebebiyle oradan herhangi bir yetkili gelir, burada görüşmesini yapar. Olay budur, kaçmak diye bir şey söz konusu değil. Guaydo Türkiye’yi tanımadığı için, bir kabile devleti zannediyor. Önce neyin ne olduğunu öğrenmesi lazım, devlet adamı olmak kolay iş değil. Bizim darbelere karşı tavrımız açık ve nettir. O darbe olayında bize ilk olumlu mesajını veren Maduro olmuştur. Şuanda Maduro’ya karşı yapılan darbe girişimine de bizim uzak durmamız söz konusu değildir. Maduro halkı ile beraber yürüdüğü sürece bizim desteğimize sahip olacaktır” dedi. 

“Ortalama 6-7 saat uyuyorum” 
Yoğun programından ailesine zaman ayırıp ayıramadığının sorulması üzerine Erdoğan, “Gittiğimizde hepsi evde toplanıyorlar. Onlarla baya hoş saatlerimiz oluyor. Hepsi de ayrı bir cilveye sahip. Bu sabah torunlardan en ufağı, Aybike, ne cilveler yapıyor, uykudan da yeni kalkmış. Onun o hali size enerji veriyor. Bir üstü yine öyle. Onun bir küçüğü daha var. Aybike yeni konuşmaya başladığı için çok tatlı. Bunlar enerji kaynağı. Bazıları diyor ki, ‘boş vaktinizde ne yaparsınız?’ siyasetçinin boş vakti olur mu? Bizim torunlarla buluşmamız, oynaşmamız, onlar bizim için millete hizmet yolunda, vatana hizmet yolunda ayrı bir enerji kaynağı oluyor. Çok istisna bazı dizileri fırsat buldukça izleme durumu oluyor. Bazen arkadaşlarım ‘şu dizi önemli’ deyip sonradan bana izletiyorlar. Millete hizmet yolunda akşam geç saatlere kadar arkadaşlarımla çalışırız. Ortalama 6-7 saat uyuyorum” diye konuştu. 

Programın sonunda vatandaşlara seslenen Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: 
“Milletime sesleniyorum, 31 Mart yerelde sizler için bir fırsattır. Demokrasi yerelde başlar genelde değil. Bütün vatandaşlarımın sandığa gitmelerini çok önemsiyorum. İstikrar için, güven için, özellikle bağımsızlığımızın güçlendirilmesi için vatandaşlarımızın sandığa gitmesi lazım. FETÖ denilen bu lanete, PKK karşı hep birlikte el ele verip sandıklarda demokratik irademizi milli irade ile bütünleştirerek ortaya koymamız lazım. İhmal etmeyelim. Bağnaz bir particilikten öte hizmete oyumuzu verirsek, gönül belediyeciliğine oyumuzu verirsek kazanan millet olur” 

Habere ifade bırak !
Haberle İlişkili Video
Video Galeride Aç
Video albümüne giderek videoya yorum yazabilir yada videoyu sosyal medyada paylaşabilirsiniz.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve sakinca.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.