Her şeyden önce Galatasaray ile başlamak lazım. İngiltere Premier Ligi'nin elit takımlarından birini evire çevire yendi. Sayısız gol pozisyonunu da değerlendiremedi. Başakşehir'de "fark yer" dedikleri Kopenhag'dan 1 puanı kopardı 3 puanı kaçırdı. Beşiktaş ta Kasımpaşa maçı sonrası iyi reaksyion verdi ve Malmö'yü geçti. Tebrik ediyorum. Bu hafta ülke puanına katkısı olmayan tek takım Fenerbahçe'ydi.
Trabzonspor maçının son 20 dakikasında inanılmaz bir sekans yaşatan, taraftarına umut veren bir Fenerbahçe vardı. Artık Fenerbahçe'nin futbolu rayına oturacak gibi düşündü milyonlarca taraftar. Ama Fenerbahçe dün akşam UEFA Avrupa Ligi'nde AZ Alkmaar gibi sıradan bir takıma karşı rezalet bir futbolla 3-1 yenildi. Jose Mourinho'nun cezalı olduğu maçta sahada dokunuşlar geç kaldı ve yetersiz kaldı. Sahada bir kaç oyuncu hariç koşan yoktu. Yürümekte bile zorlanan oyuncular vardı. 19-25 yaş arasındaki çocuklar, veteran Fenerbahçe oyuncularını rezil etti.
Kaçan penaltı sonrası durum hemen 1-1'e geldi. Geldi gelmesine de bu noktada Fenerbahçe'nin kanat oyunu ile çizgiye kadar kat edip ceza sahasına doldur boşalt yapması gerekiyordu. Merkezden oyunu kurmaya çalıştı ve kaptırdığı toplarla arka arkaya goller geldi.
İlk 45 dakikada 3 net gol pozisyonu yakaladı Fenerbahçe. İyi bir görüntü de verdi. Ancak ikjinci yarıdaki değişiklikler oyunu geriye götürdü. 59'da Szymanski sola geçti, Amrabat'ta defansif ortasahaya. Mikser gibi karıştı oyun planı. Son bölümde ise çöktü Fenerbahçe ve film kötü bitti. Fenerbahçe'Ye de Mourinho'ya yakışmadı. Fenerbahçe bir Avrupa maçında bu derece saçmalayıp bu kadar kontrolü kaybedemez.
Tamam katılıyorum, Mourinho'ya sabredilmeli. Mourinho takımları 2.yılda daha iyi 3.yılda çok çok daha iyi oluyor. Ama Fenerbahçe taraftarının sabredecek dermanı kalmadı artık. Futbol görmek başarı görmek istiyorlar. Ve bunda sonuna kadar da haklılar.